Duru duyduklarıyla kalbinin yerinden çıkacağını sanırken prens onun gözlerindeki ışıklarda dans etmek istediğini hissediyordu. Bu dünyada alabileceği en güzel mesaj ola bilirdi. Duru konuşmasa bile şu an sanki gözleri onunla konuşuyordu. Prens tüy gibi parmaklarını onun sırtında gezdirirken Duru içindeki heyecanı bastıramıyordu, hafifçe uzaklaşıp dudağının üzerine ufak bir öpücük bırakıp dudaklarıyla dudaklarını araladı ardından üst dudağını dudaklarının arasına alarak yavaşça keşfetmeye başladı. Onun dudaklarının sadece kendisine ait olduğunu bilmek prensin onurunu okşuyordu. "Dudakların benim..." Bunu öyle bir söylemişti ki dudaklarından çıkan nefesin ateşi ikisini de yakabilirdi. "Bir kızın en güzel çeyizi öpülmemiş dudaklarıdır derler bizim oralarda." Prens gülümsedi bunu kim dediy