GİZEM KARA: Ağzımın içinden "Emre..." diye bir fısıltı çıkmıştı, onun sesi yanında benim mırıldanmadan öteye gitmemişti. İçimden çığlık çığlığa adını haykırmak gelse de sessizlik boğazımda yumru gibi kalmış bana engel oluyordu. Buraya geldiğimde onu görmeyi beklesemde bu kadar hızlı değildi. Karşımda o gece ki gibi siyah giymiş, saçı başı dağılmış bir halde dikkatli gözlerle bana bakıyordu. Ağzıma bir çok kelime gelse de söyleyemiyordum, kelimeler şuanda kifayetsizdi. Geriye bir adım atarak bakışlarımı ondan çekip, Emre'yi arkamda bırakıp kapının diğer yanında kalan banyoya girdim. Sırtımı kapıya yaslayıp yere doğru kaydım, nefes bile almak benim için zor geliyordu. Elimi göğsümün üzerine yerleştirip sık nefes alıp verdim. Boşta ki elimle istemsizce karnıma gittiğinde 'Acaba