46. BÖLÜM: HEYECAN

1334 Kelimeler

AHUNAZ POLAT LAZEN: "Kızım şunu da ye, bak sabahtandır açmışsın sen." diyerek dolu tabağıma iki tane de kıymalı börek koydu. "Gerçekten doydum ben." dedim. Dapir yarım saattir yanıma oturmuş, şunu da ye, bunu da, sen iki canlısın aç kalma diyerek ne geliyorsa onu yediriyordu. Nefes alamıyordum artık yemekten. Kılıç'ta sağolsun, karnı aç iyi doyurun deyip gitmişti. Ama cidden fazlasıyla doymuştum, "İyi peki, ama çay saatinde börekleri ısıtırız yersin" diye de uyarmayı ihmal etmedi. Kırmamak için başımı sallayıp "Olur." Diye onayladım. "Mutfağa gidiyorum yemeklere bakmaya, Berivan'ı yanına gönderirim tek kalma." deyip oturduğu yerden ayağı kalktı. Dapir ne kadar yaşlı olursa olsun, bir eli her zaman ev işindeydi. Oturmayı sevmiyordu. Hasta olmadığı sürece mutfakta yemekler ondan sor

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE