Beril annesinin yanına geldiğinde en güzel gülümsemesini yüzüne yerleştirdi. Yaşlı kadın hiç bir şeyden şüphelensin istemiyordu. Üzülürse hastalığı hiç iyi sonuçlar vermeyebilirdi. Olduğu yerde salındı ve lüks yapının güvenliğinden yaka kartını alarak içeri girdi. İçine çöreklenmiş büyük bir acı taşıyordu, yüzünde gülümseme vardı ama yerleri arşınlayan ayakları Arnavut kaldırımıyla yapılmış bahçe yolunu bir bir tokatlıyor gibiydi. Ayakkabılarının çıkardığı sesi duyduğunda silkelenip kendine geldi ve kurumdan içeriye girdi. Annesinin odasına geldiğinde kendisini bekleyen sürprizden habersizdi. Annesinin karşısına oturmuş oturma bölümünde kahve içen Melisa'yı fark ettiğinde şaşkınlıkla: "Senin burada işin ne?" Diye sordu. "Serpil teyzeciğimi görmeye geldim! Ne olmuş yani?" Diyerek en güz