ŞİMAL YILMAZ:
Gardıroba şakasız bir saattir bakıyordum ama giyecek hiç bir şey yoktu. Bu davete ne giyilir ne uygundur bilmediğim içinde sadece boş boş bakıyordum.
Arkamdan belime dolanan elle yerimde irkilip "Hii" diye bağırıp başımı geriye attım. Kar kaşlarını çatarak üstten üstten bakarken "Korkuttun." diye sinirle konuştum. "Gelirken insan haber verir."
"Sesli geldim odaya, hatta telefonla konuşuyordum. Sen öyle Bi dalmışsın ki beni bile farketmemişsin."
"Telefonla mı konuşuyordun?" diye sordum. Ben hiç ses duymamıştım. Kendimi odaklamış, sadece kıyafet seçiyordum. Tabi buna seçim derlerse, çünkü seçmek adına hiçbir kıyafete elim gitmemişti.
"Aynen." diye onayladığında dudaklarımı büzüp "Duymadım hiç." dedim.
"Sen hala hazırlanmadın mı?" derken gözleriyle bedenime süzdü. "Havlu
