ŞİMAL YILMAZ:
Eve girer girmez ben önde arkamda da telefonla konuşan Kara tam yukarıya çıkacakken biranda dönüp salona doğru yürümesiyle arkasından bakakaldım.
Arabaya binmiş bineli zaten Ali'yle bir şeyler konuşuyordu. Anlamıyordum çünkü farklı bir dille konuşmuştu. Türkçe konuşmamıştı.
Söylediği dili de ben bilmiyordum, sırf ben anlamayayım diye kesin öyle konuşmuştu. Uyuz ne olacak diye geçirdim içimden.
Topuklu ayakkabılarımı sertçe zemine vura vura yukarıya en üst kata çıkıp Kara'nın odasının kapısını açarak içeriye girdim.
Bu katta zaten pek oda yoktu, biri Kara'nın odası diğeri çalışma odasıydı. En köşe de bir oda daha vardı ama orası kilitliydi öylesine bakmak için kapıyı açmaya çalışsam da açılmamıştı.
Odaya girdikten sonra arkamdan kapıyı kapatıp orta da ki yatağa kendi
