GİZEM' İN GÖZ DAĞI

4956 Kelimeler
Kafasını hafifçe emin olmak için bulunduğu aralıktan çıkartacağı an gördüğü gözlerle sonunu düşünmeden koluna yapıştığı kızı yanına çekti! Çığlık atacağını anlayınca da elini ağzına kapadı lakin Asude o kadar korkmuştu ki karşısındakinin Emirhan olduğunu algılayamamıştı. Bunu gören Emirhan fısıltı şeklinde konuştuktan sonra burnunu genç kızın boynuna gömerek haftalardır hasret kaldığı kokuyu tam da kaynağından ciğerlerine doldurdu. “ Şişşşttt!!! Sakin ol yavru kuş benim!” İlk korkusunu üzerinden atan Asude onu koklayan sevdiğini bir hışım üzerinden itip titreyerek cevap verdi. “ İki gram aklım kaldıydı onu da başımdan aldın be adam! Öldürecek misin sen beni¿!” Genç kızın ne dediğini zar zor algılamıştı Emirhan çünkü şu anda Asude bu kadar yakınındayken tek odak noktası hareket eden dudaklarıydı! “ Yaşatacağım güzellik yaşatacağım!” Daha fazla kendini tutamayan genç adam kızın dudaklarına kapandı. Haftaların kafa karışıklığı, kabul ettiği özlem ve yoğun bir tutkuyla kendisini öpen sevdiği adam ile ne yapacağını şaşırmıştı Asude. Emirhan’ ın ellerini kalçalarında hissetmesiyle genç kız kollarını kaldırarak sevdiği adamın boynuna sarılınca dilini ağzının içinde hissetti! İyi ki Asude şu anda tutunuyordu yoksa bacaklarının onu taşıması imkansızdı! Ne kadar süre öyle kaldılar, nasıl birbirlerinden ayrıldılar bilinmezken onlar nefeslerini düzene sokmaya çalışıyorlardı. Ellerini genç kızın beline çıkartan Emirhan, “ Ne arıyorsun burada¿” diye sordu. Sesi titreyen Asude ise cevap vermeye çalıştı. “ Hava... Hava aldım... Hava almaya çıktım...” Emirhan 3. denemesinde konuşmayı başaran Asude’ ye ‘gerçekten mi¿’ bakışı atınca genç kız zihnini toparlamaya uğraştı ancak sevdiği adamın elleri üzerindeyken, nefesi yüzünü dolaşıyorken ve gözleri gözlerinin en içindeyken bu pek mümkün olmuyordu. Zaten konu Emirhan olunca tepkilerini kontrol edemeyen genç kızın bu yakınlıkta dilini koy vermesi kaçınılmazdı! “ Burada olduğunu hissettim sanırım.” “Özledim...” Duyduğu kelimeden ziyade Emirhan’ ın bakışlarından özlendiğini anlamıştı Asude. İlk defa ona böyle bakıyordu sevdiği adam ve ilk defa o gece sevilebileceğine gerçekten inanmıştı genç kız. “ Gideceğini haber bile vermediğin beni mi özledin¿” Asude’ nin sesindeki kırıklığı sağır sultan olsa duyacakken Emirhan bu ânın yoğunluğuyla duymazdan gelmeyi tercih etti. “ Fırsat buldukça içeri girmek için bu yolu kullan. Konuşamasak bile birbirimizi görürüz, tamam mı güzellik¿” Sorusunu yanıtsız bırakan genç adama kalbi kırılsa da ilk defa ondan seks içermeyen böyle bir teklif duyan Asude kafasını sallayarak kabul etti. “ Sen yemek molasında mısın¿” Emirhan’ la aklı başına gelen genç kız ‘hiiii!’ diyerek saatine baktı. “ Ayyy!!! Geç kaldım! Offf yaa!!! İnşallah Mehmet Bey fark etmemiştir.” Asude’ nin panik haline kahkaha atmaya başlayan Emirhan gülmeye devam ederken bir yandan da konuşmaya çalıştı. “ Hadi ben seni geçireyim.” Elinden tuttuğu genç kızı mağazanın depo girişine kadar getirmişti. “ Uslu dur!” Emirhan’ a Asude’ nin cevabı gecikmemişti. “ Ben hep uslu duruyorum zaten!” Emirhan’ ın göz kırparak söyledikleriyle Asude’ nin nutku tutulmuştu! “ Hepsini biliyorum, merak etme alıyorum haberlerini!” Asude’ nin o gecenin nasıl geçtiğine ya da Emirhan’ dan sonra ne yaptığına dair en ufak bir fikri yoktu! Emirhan aylar sonra gelen ateşli öpüşmeyle uzunca bir süre banyo seanslarına devam etmişti. Asude sevdiği adamın sözünü dinlemiş her fırsat bulduğunda ya da kendisi her açığı fırsata çevirdiğinde onu iki dakika görebilmek veya o gün şansı yaver gittiyse konuşabilmek için bütün yolları kullanmıştı. Asude’ nin bütün çalışanı erkek olan bir bölüme kafası önde gelerek sadece Emirhan’ la muhatap olması ve genç adamı daha görmesiyle gözlerinden taşan duygular elbette ki diğer çalışanların gözünden kaçmamıştı. Emirhan’ a Asude için mesnetsizce yakıştırmalar sesli bir şekilde yapılınca genç adam sinirden köpürmüş, yanındaki Halit zor sakinleştirmişti. Bu olay üzerine Asude’ ye bir daha yanına uğramamasını bu kez sebebiyle beraber söyleyip ‘zaten kısa bir süre sonra beni eski pozisyonuma geri alacaklar.’ diyerek genç kızı ikna etmişti. Genç kız Emirhan’ ın ‘her yaptığından haberim var!’ deyişini de unutmamıştı. Demek ki Asude’ nin tavırlarını genç adama anlatan bir ajanı vardı! Gizem’ in bu konum için en kuvvetli adayı İbrahim abi iken, Asude ‘İbrahim abi’ yle sürekli denk gelmiyoruz, bir tek o olamaz.’ diyerek çoğul düşünüyordu. Zaten uzun bir süreden beri Özkan abisi ve Gizem haricinde samimi olduğu kimse olmayan genç kız duyduklarının da etkisiyle artık neredeyse erkek sinekten bile kaçar hale gelmişti. Emirhan’ ın onun hakkındaki düşüncelerinin boyutunun ne tarafa doğru değiştiğini bilmediği için sürekli ilk kötü düşüncelerini baz alıyor ve hâlâ onları yıkma çabasıyla davranıyordu ancak kendisinin en büyük düşmanı yine kendisi olmuştu. Özkan’ la o gün gayet şen şakrak çalışırken genç kızın yanına eski reyon komşusu Serdar geldi. Birlikte yaptıkları fırlamalıkları anlatıp gülüşen ikiliyi kahkahalarla dinliyordu Özkan. Reyonun tenhalığı dikkatini çeken Serdar Asude’ yle laflamayı özlemişti. “ Abi şu deliyi iki dakika kaçırayım da bir kahve-sigara yapalım, olur mu¿” Asude’ nin aklından bir anlık çıkan Emirhan’ ın varlığı, bir de Serdar’ ı kardeşi gibi görmesi teklifi kabul etmesi için yeterliydi. “ Abim idare edersin değil mi¿” Özkan başını sallarken genç kızı tembihlemeyi de ihmal etmemişti. “ Ben idare ederim kara kız o sıkıntı değil de siz Mehmet Bey’ e yakalanmayın yeter!” İki arkadaş reyondan ayrıldı. Mehmet Bey’ e yakalanmamak için mağazanın reyon arkalarından geçerek defolu ürünlerin imalata geri gönderildiği kapıdan mola alanına geçtiler. Emirhan sevkiyat kamyonunun başında yüklenen iade ürünlerini elindeki listeden kontrol ederken açılan kapının sesiyle gayri ihtiyari o tarafa döndü. Gördüğü görüntüyle uzun zamandır hissetmediği şiddette öfke damarlarında lav misali dolaşmaya başladı! En çok neye kızdığına karar veremiyordu! Asude’ nin onu görmemesine mi yoksa yanındaki lavuğun varlığına mı inanın bilmiyordu! Genç adam ne yapsa da kendini belli etse hesapları yaparken kamyoncunun sesiyle kendine geldi. “ Oğlum bitti mi¿” Aklına gelen fikirle hiç düşünmemişti Emirhan. “ Dayı senin korna havalı mı¿” Kamyoncu karşısındaki genç çocuğun öfkesini hissetmişti lakin nedenini anlayamamıştı. “ Evet yeğenim. Ne oldu¿” Emirhan öfkeyle tısladı. “Çal bakalım dayı da milletin uykusu açılsın!” Genç adamın korkutucu bir sesle söylediği sözleri şoför ikiletmedi ve gecenin sessizliğini kamyonun korna sesi bir bıçak gibi yardı! Mehmet Bey’ e yakalanma korkusuyla kapıdan çıktıkları gibi koşturmaya başlayan Asude ve Serdar duydukları kornayla oldukları yerde sıçradılar. Fazla uzaklaşmadıkları için sesi daha keskin duymuşlardı. “ Amına koyduğumun davarı! Kim lan gece gece bu sığır¿!” Söylenerek arkasını dönen Asude gördüğü yüzle korkudan şehadet getirmeye başlamıştı bile! Emirhan!!! Nasıl unutmuştu onu Asude! Bir anlık aklından çıkan sevdiği adamın varlığı şimdi ölümcül bakışlarıyla karşısındaydı! Kesin öldürecekti Asude’ yi! Serdar da Emirhan’ ı görmüş, selam vermişti. Emirhan Serdar’ ın selamını hafif bir baş hareketiyle karşılamıştı ama gözleri Asude’ nin üzerindeydi! Ne işi vardı burada ve bu lavukla¿! Bu girişi hiç bir mağaza personeli kullanmazdı hatta çoğu personelin bildiğinden bile şüpheliydi ancak karşısındaki görüntü böyle olmadığını söylüyordu. Hissettiği öfkeyle beyni uğuldamaya başladı ‘sen zaten bu kızın ne olduğunu biliyordun, ne demeye bu kadar sinirleniyorsun!’ diye ama kendisine engel olamıyordu. Evet Asude’ nin Serdar’ la olan temiz arkadaşlığını, seviyeli anlaştıklarını biliyordu. Evet Asude’ nin ona olan aşkını da biliyordu lakin şu an bir ERKEKLE yan yanaydı! Kıskançlık duyguları sadece bu detayı bangır bangır bağırıyordu! Onu bakışlarıyla öldüren sevdiği adamla ne yapacağını şaşıran Asude, Serdar’ ın ‘hadi!’ demesiyle ona baktı. Şimdi ‘ben gelmeyeceğim.’ dese ‘neden¿’ sorusuna mantıklı bir cevap vermesi gerekiyordu, onunla gitse Emirhan’ ın neler yapabileceğini kestiremiyordu. Gitmemesi gerektiğini bile bile Serdar’ ın peşine takıldı ancak aklı arkasında öfkesinden kırmızı görmüş boğaya döneceğini bildiği sevdiği adamda kalmıştı. Mola alanına geldikten sonra tamamen Serdar’ a ayıp olmasın diye arkadaşının açtığı sohbete dahil olmaya çalışıyordu Asude lâkin kaçan keyfi buna pek de imkan vermedi. Başka arkadaşlarını gören Serdar’ ın ilgisinin dağılmasını fırsat bilip ‘ben içeri gireyim artık.’ diyerek adamın yanından ayrılan genç kız mağazaya giderken ‘abi ben mağazaya girdim. Gizem’ e uğrayıp geliyorum.’ diye Mehmet Bey yokluğunu fark edip sorarsa cevap verebilmesi için Özkan’a da bilgi verdikten sonra Gizem’ in yanına gitti. Satış masasının arkasına geçip tabureye oturunca eğilerek başını iki elinin arasına aldığında derin bir of çekti genç kız. Gizem Asude’ nin geldiğini görmüştü ama müşteriyle ilgilendiği için hemen yanına gidememişti ancak Asude’ nin de onu gördüğü yoktu zaten. Müşteriyi uğurladıktan sonra karşısına geçtiği arkadaşının yüz ifadesiyle sordu. “ Ne oldu¿” Asude yıkılmıştı. “ Emirhan’ ı gördüm.” Gizem’ in sinirleri arkadaşının haliyle tavana çarptı. “ Yine ne yaptı gavat¿” Asude boş bir çuval gibi kendisini Gizem’ in yanındaki sandalyeye bırakmıştı. “ Ben yaptım bu kez.” Gizem’ in öfkesinden Asude de nasibini aldı. “ Asude adam gibi anlatır mısın artık ne olduysa¿ Yüzünden anladığım sanki adam öldürmüşsün de itiraf edemiyormuşsun gibi!” Tekrar bir of çeken Asude olanı biteni Gizem’ e anlattı. Sözlerini “ Anlayacağın Mehmet Bey’ den kaçarken Emirhan’ a yakalandım!” cümlesiyle bitirdiğinde can dostunun siniri hâlâ çok tazeydi. “ Ne yakalanması gülüm ya, saçmalama! Sen sadece arkadaşınla molaya çıktın!” Asude buruk bir tebessümle gerçeği ortaya döktü. Sevdiği adamın gördüğü gerçeği... “ Sence Emirhan böyle düşünür mü¿ Adam yanıma gelen her erkekle potansiyel yatak yolcusu zannediyor beni!” Gizem ‘kişi kendinden bilir işi!’ kendi kendine homurdandıktan sonra Asude’ ye bambaşka konuştu. “ Tamam hemen su koy verme! Yarın gidersin yanına yanlış anladığını söylersin.” Asude ağlamamak için kendini sıkmaya başladı. “ 10 gün sonra eski yerine geri gelecekmiş. Geçen gittiğimde ‘artık gelme, laf yapıyorlar.’ demişti. Offff!!!!” Arkadaşının sıkıntısını kendi yüreğinde hissetmişti genç kız. “ Ne oldu¿” Asude bir elini boğazına götürdüğünde hafifçe sıkarak gırtlağını okşadı. “ Bir şey olacak içim çok sıkılıyor!” Gizem biraz sakinleşmesi için gözlerine şefkatle baktı can dostunun. “ Yapma şöyle kendine. Bir şey olacağı yok balım, Emirhan’ ın yanlış anladığını düşündüğün için huzursuzsun sadece.” Gizem’in sözlerinden sonra yerinde duramayacağını anlayarak ayaklandı Asude . “ İnşallah öyledir balım, inşallah öyledir.” Emirhan iadedeki ürünlerin teslimatını yaptıktan sonra mal kabul bölümüne geri dönmüştü. Halit Emirhan’ ı görünce adama yerini belli etmek için elini kaldırdı ancak bir tuhaflık olduğunu fark etti. “ Hayırdır oğlum¿” Buz gibi sesiyle cevap veren Emirhan hâlâ sinirlerini yatıştıramamıştı. Gözlerinin önünden Asude ve Serdar’ ın yan yana olan görüntüleri gitmemişti bir türlü. “ Yok bir şey!” Halit vücudunu Emirhan’ a çevirip bakışlarını kıstı. “ Nasıl yok bir şey lan! Şu haline bak, gözlerindeki ateşle adam öldürürsün resmen! Kim kuyruğuna bastı¿” Gürleyerek cevap veren Emirhan aynı hırsla yerinden kalkıp olduğu yerde dolanmaya başlamıştı. “ Yok bir şey lan! Yok bir şey!” Halit ve İbrahim aslında adamın derdini uzun zamandır anlamıştı lakin işin boyutunu bilmiyorlardı. Onlar da Asude’ ye değil Emirhan’ a güvenmiyorlardı! Hatta İbrahim bir keresinde Halit’ le konuşurken, “ Kızın gözlerinden sevda akıyor ama bizim salak hâlâ am peşinde! O kızı üzmese bari ahını alırsa bir daha iflâh olmaz yoksa!” bile demişti. Biraz irdelemenin bir zararı olmayacağını düşünerek Emirhan’ a döndü Halit. “ Asude uğramıyor artık¿” Halit’ in sorusu ve duyduğu isimle tekrar öfke kazanları kaynayan Emirhan homurtuyla karışık cevap verdi. “ O nereden çıktı lan¿” Halit genç adama çaktırmamak için umursamazca omuz silkti. “ Ne bileyim bilader. Düne kadar yanındaydı kız, birden eli ayağı kesilince merak ettim.” Sinirinden tıslıyordu artık Emirhan! “ Belki de yeni bir oyuncak bulmuştur kendine!” Şaşkınlıktan gözleri açılan Halit ise ne diyeceğini bilemedi! “ Kim¿! Asude mi başkasını bulmuş¿!” Emirhan’ ın sesi öylesine keskin ve sertti ki ölüm soğukluğundaydı resmen “ Evet!” Halit tekrar sorma gereği duydu. “ Emin misin aga¿” Emirhan bizzat gördüğü şeyin sorgulanmasından hoşlanmamıştı. “ Neden emin olmayayım lan¿!” Halit bu kez cidden anlamamış gibi bakıyordu yıllardır tanıdığı genç adama. “ Oğlum Asude’ den bahsediyoruz, farkında mısın sen¿” Emirhan kaşlarını çattı. “ O ne demek¿” Halit bezgin bir nefesi burnundan soluyup Emirhan’ ın anlatınca anlayacak umuduyla dudaklarını oynattı. “ Emirhan ben mi anlatayım sana yahu kızı¿ Nasıl bir yapısı varsa yanına gelen adamla asker arkadaşı oluveriyor. Şu mağazada bir tane yan gözle bakacak adam yoktur Asude’ ye. Gerçi olsa bile kızcağız o kadar güzel ayarını veriyor ki ağzına sıçıyor adamın! Biliyorsun Ethem piçine yaptıklarını!” Emirhan’ ın tüm konuşma boyunca kulağına dolan detaylar anlatılanlarla asla örtüşmemişti. “ Ama yanından erkek eksik olmuyor, kendin diyorsun!” Halit o kadar laftan bunu çıkartan arkadaşına şokla baktı. “ Lan aklın bulanmış senin! Beynin apış arana kaçmış!” Emirhan gördüğü leylerin gerçekliğine öylesine inançlıydı ki kimseyi dinleme lüzumu duymuyordu. “ Neyse siz göremiyorsunuz ama ben biliyorum onun derdini halledeceğim yakında!” Halit’ in gözleri yuvasından çıkacak kadar koskocaman açılmıştı. “ Neymiş derdi¿” Emirhan kafasındaki mahkemede Asude’ yi yargılamış kalemini de kırmıştı! “ Boş ver dedim ya! Hadi kalan işleri halledelim!” Halit başını olumsuzca sallarken ne derse desin bu adama işlemeyeceğini görmenin sinirini içinde hissediyordu. Asude bir şeyler olmasını bekliyordu lakin ne beklediği şeyi biliyor ne de beklediği şey oluyordu ama içindeki sıkıntı bir türlü geçmiyordu. Evde ‘ Allah’ım sen içimdeki sıkıntıyı hayırlara çıkart!’ diye dolandığı bir akşam telefonu çaldı, arayan Derya’ ydı. Emirhan’ a aşık olduğunu fark ettiğinden beri istemsizce uzaklaşmıştı arkadaşından. O sıralarda Derya’ nın evlilik telaşında olması da bu detayın arkadaşı tarafından anlaşılmasını da engellemişti. Hala görüşüyorlardı fakat eskisi gibi sık olmuyordu bu. O yüzden sebepsizce akşam akşam araması garibine gitmişti Asude’ nin. “ Ne yapıyorsun kaçak¿” Derya’ nın cıvıldayan sesini duyunca içindeki sızı yine kendini belli etmişti Asude’ ye. “ İyi yavrum sen ne yapıyorsun¿” Karşısındaki Gizem’ e göz kırpıp arkadaşına müjdeyi verdi. “ İyilik işte biz de Gizem’ le annemlerde oturuyoruz!” Gizem’ in adını bile duyması Asude’ ye iyi gelmişti. “ Gizem sizde mi¿!” Derya genç kızın sesinin donukluğunu anlasa bile fark etmemiş gibi davranmayı seçmişti ona karşı. “ Akşam üzeri geldi. Hadi kahve yapacağım sen de gel. İki satır laflarız.” Asude keyfi kaçık olduğu için kafasını kuma gömer gibi yaşamak istediğinden hiç gitmek istemedi ancak Gizem’ in orada olduğunu duyunca ‘belki biraz keyfim yerine gelir.’ diye düşünerek arkadaşının çağrısını kabul etti. “ Tamam canım, birazdan sizdeyim.” Konuşmayı sonlandıran Derya mutfaktaki masada kendini dinleyen Gizem’ e döndü. “ Asude’ nin neyi var¿” Gizem kaşlarını çatarak baktı arkadaşına. “ Nasıl yani gülüm¿” Derya derince bir nefes alıp uzun zamandır aklını kurcalayan şeyi kelimelere dökmeye başladı. “ İlk tanıştığımız gibi değil. Belki ben kuruntu yapıyorum bilmiyorum ama bir araya gelince hiç bir sıkıntı yok yani bir şey hissetmiyorum fakat aramıyor, sormuyor. Sanki kendini benden soyutluyor. Bu durum bana özel farkındayım. Ama sebebini anlayamıyorum.” Sonlara doğru titreyen sesi ve buğulanan gözleriyle Derya’ nin hali Gizem’ in içini acıtmıştı. Gerçek sebebini söyleyememekle beraber şu an bir şeyler söylemesi gerekiyordu. İçinden Emirhan’ a derin sevgi ve saygılarını en nadide küfürler eşliğinde sunarken dışından Derya’ nın gönlüne soğuk sular serpiştirmeye çalıştı. “ Yok bir şey be gülüm. Sana öyle gelmiştir. Kız işe girdiğinden beri mesaili, hafta sonları dahil çalışıyor. Yoruluyor haliyle. Benimle bile mağaza haricinde görüştüğü yok. Üzme sen tatlı canını.” Konuşmasını henüz bitiren Gizem’ le Asude’ nin gelişi eş zamanlı olmuştu. Gizem’ in kaşla gözle kendisine bir şeyler anlatmaya çalıştığını anlayan genç kız ‘ne oluyor¿’ dercesine arkadaşına göz kırptı. Derya’ nın eşiyle konuşmasını fırsat bilen Gizem, Derya’ nın söylediklerini aynen Asude’ ye aktardı. ‘Suratını asma da seni de sıkıştırmasın!’ diyerek genç kızın kendisini toparlaması için uyardı. Gizem’in tenkiti işe yaramış üzerindeki tutukluğu atarak arkadaşlarıyla bir kaç saat geçirdikten sonra evine geçmişti Asude. İçindeki sıkıntıya sevdiği adama duyduğu özlem de eklenince Asude yine suskun haline geri dönmüştü. Emirhan’ ın sözünü dinlemiş bir daha yanına uğramamıştı. Kendini çok zor tutmuştu genç kız, hele ki Serdar’ la onu gördükten sonra Gizem’ i dinleyip kendini anlatma isteğine engel olabilmek tam bir işkence olmuştu onun için. Gizem’ e de bir şey söylemeye korkuyordu artık çünkü onun kendisini suçlu psikolojisine sokmasına çok kızıyordu arkadaşı ve bu sinirle Emirhan’ a gidip de kötü bir şey söylemesinden endişeleniyordu. Orta yerde sıkışıp kalan Asude içinde taş yumağına dönmüş duygularıyla günlerini geçirmiş, Emirhan’ ın ‘geri gelirim.’ dediği gün gelmişti. Asude ‘belki o da beni özlemiştir de kızgınlığı geçmiştir.’ diye düşünerek o gün işe gelirken Emirhan’ ın kendisini beğenmesi umuduyla sevdiği adamın beğendiği gibi saçlarını düzleştirmiş, önünü alnına dökülecek şekilde örmüştü. Kirpiklerine hafif rimel sürüp görüntüsünden memnun evden çıkıp mağazaya gitti. İlk önce Gizem’ e görünmek istedi çünkü şu an onun moral ve motivasyonuna çok ihtiyacı vardı. Arkadaşının onu gördüğünde gözlerine doluşan pırıltılarla doğru bir iş yaptığını anladı. “ Ooooo gözlerim kamaştıııı!!!!” Genç kız utançla mırıldandı. “ Olmuş mu balım gerçekten¿ Emirhan beğenir mi sence¿” Asude’ nin sesindeki çekingenlikle Gizem yine ve yeniden Emirhan’ a methiyeler düzmeye başlamıştı tabii ki içinden. “ Eğer beğenmezse ya kördür ya da salak!” Gizem’ in tekrar sinirleneceğini anlayan Asude genç kızın boynundan koklayarak öpüp yanından kaçarcasına uzaklaştı çünkü biliyordu ki ne kadar kızgın olursa olsun can dostu bu öpücüğüne dayanamıyordu. Reyonuna geldiğinde bir iltifat da Özkan abisinden alınca yüzü istemsizce gülümsemeye başladı. genç kız bir tek kişinin beğenisini, bir tek kişinin iltifatını istiyordu o yüzden ‘inşallah Emirhan’ da beğenir.’ diyerek dua ederken ‘acaba ne zaman görürüm¿’ düşüncesiyle hem çalışıyor hem de gözlerini etrafında gezdirmeyi ihmal etmiyordu. Bir kaç saat sonra lavabodan dönerken genç adamın reyon arasında biriyle sohbet ettiğini gördü lakin mağazanın içerisine girip de onun yanına uğramadığı için hafif buruk, hâlâ kızgınlığının geçmediğini zannettiği için de ürkek bir şekilde gözlerine baktı. Emirhan Asude’ nin bakışlarını umursamadan ona seslenen başka birine çapkın bir gülümsemeyle cevap vermekle meşguldü o an! Alenen umursamamıştı Asude’ yi! Asude’ nin içi kavruldu! Küçücük bir ilgi beklerken görmezden gelinmek yıkmıştı genç kızı! Daha önce de çok kıskanmıştı sevdiği adamı ama bu başka türlü yakmıştı kızın sevdalı yüreğini... Emirhan Halit’ le konuşmasından sonra Asude’ yi düşünmek sanki yasakmış gibi asla aklına getirmemek için elinden gelen her şeyi yapmıştı. İş yerinde daha fazla çalışarak kafasını meşgul ederken özel hayatında da nişanlısıyla vakit geçirmeyi tercih etmişti. Banyo maceralarına son vermiş, Gönül’ ün teninde gezinmeyi seçmişti. Elinden gelen her şeyi yapsa da arada öyle saçma zamanlarda aklına düşüyordu ki genç kız dakikalarca dalıp gidiyor, sonra yaptığının farkına vararak kendine kızıyordu. Serdar’ la görmesinin üzerine Halit’ in Asude’ yi övmesi Emirhan’ ın kıskançlığının üzerine tüy dikmişti! Zaten kıskanç bir yapısı vardı, biliyordu huyunu ancak Asude’ de de işler daha farklı, daha çığırından çıkmış ilerliyordu kendi için. Yanına yaklaşan, kokusunu alan, gözü değen herkesi kıskanıyordu resmen! Hele ayrı kaldıkları bu zaman diliminde daha da coşmuştu bu duyguları, kendisi göremiyorken genç kızı görebilenlerin, yakın olabilenlerin hepsini kıskanmaya başlamıştı! Peki neden böyleydi¿ Asude’ ye aşık olmuş olsa kıskanabilirdi lakin o aşık değildi ki genç kıza! Sadece uzun süredir peşinde olduğu ve elde edemediği için aklında kaldığını düşünüyordu hâlâ, yoksa aşk kimdi Emirhan kimdi canım! ‘eee o zaman sana ne kiminle takıldığından yahu! sen istediğini aldıktan sonra sana ne¿!’ diyen iç sesine ‘ben istediğimi alana kadar başkası olamaz!’ diye cevap veriyordu! Kıza olan kızgınlığının çoğunu da bu kafa karışıklığı oluşturuyordu zaten! O sabah iş başını yine mal kabulde yapan Emirhan, yeni işe giren arkadaşına gerekli bilgiyi verip işi teslim edince iç depoya geçti. Özlemişti burasını! ‘sadece burasını mı¿’ diye söylenen çok bilmiş iç sesini duymazdan gelerek mağazanın içlerine doğru ilerledi. Asude’ nin reyon değişikliğini önce İbrahim’ den sonra da genç kızın kendisinden öğrenmişti. Mal kabule geçtiği ilk zamanlar bir kaç defa İbrahim’ e Asude’ yi sormuştu çünkü kendine engel olamamış kızın ne yaptığını merak etmişti sonra da zaten genç kızla görüşmüşlerdi. Sadece İbrahim’ e de değil mola alanında ya da mal kabul kapısını kullanan personelin bir kaçından da çaktırmadan kızın o yokken mağaza içindeki tavırları hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışmıştı. Bu sorgulamalar üzerine kimse bir şeyler sezinlemese bile İbrahim ve Halit durumdan işkillenmişlerdi. Halit bu konularda biraz daha saf olsa da İbrahim hem yıllardır burada çalışmanın hem de yaşının getirisiyle insan sarrafı olmuştu ve Asude’ nin aşkını gözlerinden anlamıştı ancak Emirhan’ ın niyetini çözememişti. İsterdi Emirhan’ ın bu kızcağızla bir şeyler yaşamasını çünkü Emirhan’ ın aksine o ve Halit Asude’ nin masumluğunu görebiliyorlardı. Emirhan kirlenmiş düşünceleriyle bu gerçeği yok sayıyordu sadece onlara göre. Deponun içinde İbrahim ve Halit’ in konuştuğunu gören Emirhan onların yanına gitmişti. “ Ne yapıyorsunuz beyler¿” Halit gülmeye başlayarak Emirhan’ a döndü. “ İbrahim abi mağazanın sabah haberlerini geçiyordu bilader.” Şakayla karışık ikiliye laf yetiştirdi hemen İbrahim. “ Şerefsiz herif! Bir daha bir şey anlatırsam namerdim! Ulan siz soruyorsunuz ‘ne var, ne yok¿’ diye cevap verince kabahat benim oluyor.” Emirhan bu ikilinin didişmesini önlemek için sordu bu kez. “ Sen boş ver abi bunu. Neler oluyor içerde bana anlat. Uzun zamandır yoktum merak ediyorum valla.” İbrahim Halit’ i göstererek Emirhan’ a çıkıştı. “ Sen sanki bu hıyardan farklısın! Her şeyi biliyorsun zaten, duyan da Fizan’ a gittin zannedecek.” Emirhan’ la bir tutulunca Halit dayanamayarak araya girdi. “ Abi ben bununla bir miyim ya¿! Ben Emirhan’ ın yaptığı puştluğun onda birini yapsam babam beni evlatlıktan reddederdi yeminle!” Emirhan kahkahayla Halit’ e döndü. “ Oğlum sen hayatın tadını çıkartmayı bilmiyorsun lan! Bu yaşta baban mı senin uçkuruna sahip çıkacak yahu!” Halit Emirhan’ ın özel hayatını tasvip etmediğini belli ederek tısladı. “ Ben çıkıyorum babama gerek yok çok şükür!” Emirhan’ ın sözleriyle üçü birden kahkahalara boğuldu. “ Ben de çıkıyorum birader! İhtiyaç sahipleri nasipleniyor sadece!” İlk kendine gelen İbrahim, “ Allah ıslah etsin seni!” deyince yine üçü birden, “ Amin!!!” diyerek tekrar kahkaha attılar. Emirhan ne konuştuklarını merak ettiğini fark edince yine sordu. “ Eee! Ne konuşuyordunuz ben geldiğimde¿ Bana da söyleyin.” Halit hemen lafa atladı. “ Yeni personel almışlar bugün iş başı yapacaklarmış. Senin Efsun da reyon tasarımdan biriyle işi pişiriyormuş yine!” Emirhan eski kırığının adını kendisiyle berabermiş gibi yeniden duyunca öfkelenmişti. “ Nereden benim oluyor lan! Bir kaç kere takıldık diye karıyı nikahıma mı aldım!” Emirhan’ ın tepkisinin üzerine İbrahim aklına gelenle bıyık altından gülerek muhabbete dahil oldu. “ Asude de bugün bir içim su olmuş! Valla giriş katındaki herkes onu konuşuyor!” Günlerdir aklından, dilinden uzak tuttuğu kızın adını duyması Emirhan’ ın aklını karıştırmıştı. O uzaklaştırmaya çalıştıkça hep böyle birden bire girmiyor muydu fikirlerine son zamanlarda bu kız zaten! Umursamaz görünmeye çalışarak konuştu. “ Ne yapmış ki bu kadar ilgi çekecek¿” İbrahim Emirhan’ ın mimiklerini kitap gibi okumuş için için ‘hıyaaarrr!’ diye söylenmişti! “ İçeri gireceksin birazdan zaten kendin görürsün!” İbrahim ayaklanarak elindeki kasa arkası poşetlerini yüklediği kat arabasıyla uzaklaşmıştı. Halit de “ Ben de işimin başına geçeyim!” diyerek uzaklaşınca genç adam mağazanın içerisine girdi. Onu içerde görenlerle bir kaç kelimelik sohbetlerle ilerliyordu, daha doğrusu ayakları ondan bağımsız sanki refleksel bir şekilde Emirhan’ ı Asude’ nin olduğu bölüme doğru götürüyordu. Uzaktan da olsa görmüştü genç kızı ama yine sinirleri gerilmişti çünkü hem kız dedikleri gibi çok güzel olmuştu hem de Emirhan o tarafa bakarken Özkan’ a gülümsüyordu. ‘ne gerek vardı bu kadar süslenmeye¿! herkesin dikkatini çekemeye çalışıyor!’ düşünceleri eşliğinde onu görmezden gelmeyi seçmişti ancak Asude’ nin geçerken ona bakışlarını yakaladığında kızın gözlerindeki ifadeyle yumuşamaya başlamıştı ki içindeki o lanet ses yine konuştu ‘erkeklerin biri gidiyor, biri geliyor! seni seviyor olsaydı etrafında kimse olmazdı! sen de hemen bir bakışıyla yumuşayacak kadar iradesiz misin!’! Tam da o sırada adının seslenildiğini duyan genç adam kim olduğuna bakmak için gözlerini Asude’ nin gözlerinden çekince ona doğru yüzündeki işveli gülümsemesiyle gelen Efsun’ u gördü. Bir kaç kez takıldığı bu kadını görünce beyninde şimşekler çaktı! İntikam!!! Asude’ nin hâlâ ona baktığına adı gibi emindi çünkü kız da duymuştu Efsun’ un Emirhan’ a seslendiğini. Madem Asude ‘aşığım!’ dediği halde başka erkeklerle gülüp konuşabiliyordu, Emirhan hiç bir söz vermediğine göre aynı hak ona da doğuyordu. Tekrar Asude’ nin gözlerine bakarak konuşmaya başlayınca Efsun’ un gülümsemesi bir oldu. İkili konuşmaya başladığında Asude daha fazla bu manzaraya dayanamayacağını anlayıp gözlerine hücum eden yaşları büyük bir sinirle geri yollamaya uğraşarak başını önüne eğdi ve hemen orayı terk etti. Çünkü içindeki öfke, kıskançlık, mağlubiyet bir yumak olmuş boğazına doğru yükselmeye başlayan genç kızın bu ruh haliyle her an birine ya da bir yerlere saldırabilecek duruma gelmesi içten bile değildi. Büyük bir sinirle saçlarının önündeki örgüyü çözüp ‘salaksın sen! salaksın! ne bekliyordun ki! iki öpüp koklayınca aşık mı olacaktı sana! al işte aşık olduğun adama bak da kendinle gurur duy!’ diye kendiyle kavga ederken Gizem’ in reyonuna geldi. Can dostunun yüzünü görmesiyle daha fazla kendini tutamadı ve boğazını yakan acı hıçkırıklarını serbest bıraktı. Gizem Asude’ nin halini görünce hemen koluna girip genç kızı arka taraftaki kabinlerin içine soktu. Geri reyonuna geldiğinde can havliyle etrafına bakmaya başladı ve karşı reyonun tenha olduğunu fark etti. O reyondaki görevli arkadaşı Buse’ nin yanına giderek onu idare etmesini rica etti. Buse’ nin kabul etmesi üzerine hiç beklemeden Asude’ nin yanına geri dönerek arkadaşının koluna girdi. Reyon arkalarından kimseye görünmeden lavaboya ulaşınca Gizem Asude’ yi klozetin üzerine oturttu. Lavabodan çıkıp hemen bir bardak su buldu ve geri arkadaşının yanına girerek içirmeye çalıştı. Biraz sakinleşmesini bekledikten sonra konuşmanın daha iyi olacağını bildiği için beklemeye başladı. Bu kadar kötü olmasının sebeplerini kendince tahmin etmeye çalışıyordu çünkü neredeyse sinir krizi geçirir vaziyete gelebilmesi için çok önemli bir şey olmalıydı. Asude’ nin daha sakin nefes aldığını anlayınca Gizem’ de konuşmaya başladı. “ Canımın içi! Ne oldun sen böyle¿” Kendisine cevap vermeyen Asude’ nin yanaklarını avuç içlerine alıp ağlamaktan yeşile dönmüş o güzelim iri gözlerine baktı. Gördüğü acıyla derin bir nefes alıp, “ Hadi ne olduğunu söyle bana yosun gözlüm¿” Gizem beklemeye başladı. Asude ağlamaktan çatallaşmış sesiyle içi acıyarak anlattı can dostuna. “ Beni fark etmedi bile Gizem! Ha ha ha!! Nasıl fark edebilir ki benim gibi birini değil mi¿! ONUN ETRAFINDA EFSUN’ U VAR ÇÜNKÜ! GÖZÜMÜN İÇİNE BAKA BAKA BENİ YOK SAYDI! RESMEN GÖZÜME SOKTU UMURSAMADIĞINI! GİTTİ EFSUN’ LA KONUŞTU!” Asude’ nin sesi sonlara doğru bağırmaktan kısılırken Gizem duyduklarıyla ayağa kalkıp kendini sakinleştirmeye çalışıyordu! Yüzü yaşadığı sinirden kızarmaya başlarken gözlerinde öfkenin ateşi kol geziyordu! “ AMINA KOYDUĞUM İBNESİNE BAK SEN! ÖLDÜRÜRÜM BEN BU ADAMI! ULAN HEM KIZLA ÖPÜŞ, PEŞİNDE KÖPEK GİBİ DOLAŞTIR HEM DE YOK SAY!” Konuşurken sinirlerine hakim olamayıp kabin kapısına olanca gücüyle öyle bir vurdu ki lavabo içinde bulunan kabinlerin bütün kapıları menteşelerinden sallandı! Asude Gizem’ i ilk defa bu kadar sinirli görüyordu çünkü Gizem ilk defa canım dediği insanın acısını bu kadar içinde hissediyordu hem de değmeyecek bir puşt içindi bu acı! “ Tamam balım. Sakin ol! İyiyim bak! Birden sinirlerim boşaldı sadece!” Asude’ nin bu haliyle bile kendisinin Emirhan’ a bir şey yapmaması için konuştuğunu zanneden Gizem az önce şefkatle arkadaşının yüzünü avuçlayan elleriyle bu kez öfkeyle iki kolunu sımsıkı tutup kızı sarsmaya başladı! “ Bana baksana sen! Ona bir şey yapmayayım diye beni sakinleştirmeye çalışma! Olanca hıncımı senden alırım şimdi!” Asude can dostunu ilk defa böyle görmenin korkusuyla başını hızla iki yana sallamıştı. “ Hayır balım! Yemin ederim öyle değil! Bu sinirle sana bir şey olacak diye korkuyorum yalnızca!” Gizem’ in gözlerindeki öfke ateşi geçmese de sesini normal tutmayı başarmıştı. “ Kendine gel sen önce ben sakinleşirim!” Asude Gizem’ in korkusuna hemen toparlamıştı kendini! Elini yüzünü yıkayıp saçlarını öylesine bir şekilde başının üzerinde toparladı. “ Bak gerçekten iyiyim! Hadi içeri girelim yoksa laf işiteceğiz Mehmet Bey’ den. Ben neredeyse 1 saattir yokum reyonda, Özkan abiye de ayıp oldu!” Asude kırık ama buz gibi sesiyle toparladığını belli ediyordu lakin Gizem sakinleşemiyordu! Bu kıza iyi bir ayar vermenin zamanı gelmişti yoksa Emirhan için daha çok canı yanacaktı! “ Sen benim canımsın ama eğer bir daha değil Emirhan her hangi bir erkek için kendini bu kadar yıkarsan ben de giderim! Duydun mu beni Asude¿!” Gizem gözlerindeki öfke ve kararlılıkla Asude’ ye bakmaya devam edince genç kız usulca başını salladı. Belki şu an böyle davranmamalıydı. Daha yumuşak, daha makul olmalıydı belki de ancak o zaman Asude kendini daha çok koy verecek, Emirhan’ ın elinde resmen oyuncağa dönecek ve bundan bin beter yıkılacaktı! Asude ilk defa adını Gizem’ in ağzından duymasıyla arkadaşının ne kadar ciddi olduğunu anlaması için âlim olmasına gerek kalmamıştı. Bütün gün boş vakitlerinin hepsinde soluğu Gizem’ in yanında alıyordu çünkü arkadaşının hem Emirhan’ a bir şey yapmasından hem de tekrar hışmına uğramaktan korkuyordu. Kendisini göz hapsine aldığını biliyor bu yüzden de Emirhan’la asla göz göze gelmiyordu ancak kafasını eskisi gibi kuma gömer gibi aşağıda asla tutmuyordu. İşe geldiğinden beri Gizem’ in yanına gitmeye bir türlü fırsat bulamayan Umut en sonunda sevdiği kızı yalnız yakalayabilmişti. Ona söylemesi gereken çok önemli bir şey vardı ama sabahtan bir ara ortadan kaybolan kızın daha sonra da ne zaman denk gelse yanında Asude oluyordu. Gizem’ in bu habere sevinmeyeceğini biliyordu Umut ancak artık bıçak kemiğe dayanmıştı. Gençlik yıllarında karıştığı bir kavga sonucu kasığından yaralanmış ve ameliyat olmuştu lakin gelişme çağında olması sebebiyle üreme yollarında her hangi bir hasar kalıp kalmadığını anlayabilmek için vücudunun gelişmesine bakılması gerekmişti. Doktor bir ihtimal büyürken vücudun anormallik yaşamayabileceğini söylemiş ancak her ihtimale karşı da sürekli kontrol altında tutulması gerektiğini özellikle belirtmişti. Babasından dolayı çok renkli bir cinsel hayatı olmayan Umut şimdiye kadar hiç bir sıkıntı yaşamazken Gizem’ le geçirdikleri özel anlar fazlalaştıkça zorlanmaya başlamıştı. En son buluştuklarında neredeyse birlikte olacaklardı ama Umut kasığındaki ağrı yüzünden kendini tutmak zorunda kalmıştı. Ağrısını Gizem’e belli etmemek bir yandan, ağrının şiddeti diğer yandan Umut resmen ecel terleri dökmüştü. Zaten hemen ertesi günü doktora gitmiş muayene olmuştu. Reyona girdiğinde Gizem’in öfkeden çakmak çakmak olmuş gözleriyle pembeleşmeye başlayan yanaklarını görünce ‘offff! ulan doktor sana rahat dur demesi kolay tabii! gel de bu görüntü karşısında rahat dur!!’ diyerek homurdanmaya başladı koca adam. Sevdiği kızın her halini hep beğeniyordu fakat sinirlenince daha mı bir seksi oluyordu acaba yoksa şimdi kendisine yasak olduğu için mi ona öyle geliyordu anlayamamıştı. Genç kızın iyice yanına yaklaşıp kulağına eğilen Umut nefesini vererek konuştu. “Şimdi seni şurada öpsem ne olur ki!” İşe geldiğinden beri Gizem’ in yanına gitmeye bir türlü fırsat bulamayan Umut en sonunda sevdiği kızı yalnız yakalayabilmişti. Ona söylemesi gereken çok önemli bir şey vardı ama sabahtan bir ara ortadan kaybolan kızın daha sonra da ne zaman denk gelse yanında Asude oluyordu. Gizem’ in bu habere sevinmeyeceğini biliyordu Umut ancak artık bıçak kemiğe dayanmıştı...
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE