Salim’ le içeri girerken gördüğünde Asude’ nin umursamazlığıyla hiç bir şey yapamayan Emirhan ağzına geleni söylemek için kızın reyonuna gitmiş ama gelin görün ki bu kez da karşısına Arda çıkmıştı! Asude onun geldiğini görmemişti çünkü Arda’ ya yardım ediyordu.
“ ASUDE!!!!” Olanca siniriyle kızın adını bağırdığında sesi duyan Asude can havliyle reyona gelmişti. Yanına doğru yürüyen Asude’ nin üzerinde gözlerini gezdirirken fark ettiği detayla dilinin yayları gevşerken ellerine hakim olamamıştı genç adam. Yakalarını tutup en üstteki düğmeyi sinirden titreyerek güç bela iliklediğinde hırladı Emirhan.
“ Ulan daha bir saat önce Salim’ le kikirdiyordun! Şimdi Arda’ nın götünün dibindesin!” Duyduğu kelimelerle şaşkınlığı ve adının haykırılmasında yaşadığı korku yerini tamamen saf öfkeye bırakmıştı Asude’ nin.
“ Sen kimsin de benimle böyle konuşabiliyorsun!” Hangisinin öfkesi daha büyüktü tartışılır vaziyetteydi.
“ Karşıdan nasıl bir durumda göründüğünün farkında mısın¿!” Asude artık kendini tutamamıştı.
“ Sana ne¿! Yeter be! Kendin nasılsın sanki de beni neyle itham ediyorsun! SEN ŞU MAĞAZADA BENİM NAMUSUMA LAF EDECEK OLAN EN SON KİŞİSİN!” Sinirden resmen titriyordu genç kız. Reyonun içerisine doğru ilerlerken boş bulduğu bir tabureye kendini bırakıp sakinleşmeye çalıştı. Allah’ tan çıkış saati gelmişti. Çantasını toparlayarak servise bindi. Yatağına yattığında aklında hâlâ Emirhan’la olanlar dönüyordu Asude’ nin. Çok sinir olmuştu! Kimdi de onun namusuna dil uzatıyordu! Kendisinin mağazada yatmadığı kadın sayısı bir elin parmağını geçmezken ona söylediği laflar yenilir yutulur şeyler değildi! Sonra Emirhan’ ın yakalarını iliklediği an geldi gözlerinin önüne. Adam düğmelerine takmıştı resmen ve yanına her geldiğinde gözleri oraya kayıyor, açık gördüğü her an da laf söylemekten geri kalmıyordu. O kadar dibinde durmasına rağmen Arda dikkat etmemişken Emirhan’ ın onu görmesiyle fark etmesi tuhafına gitmişti. Takip eden birkaç günde Emirhan Asude’ ye fazla sokulmuyor, Asude de gerek görmedikçe Emirhan’ a ilişmiyordu. Genç kız tavırlarını kısıtlamıyordu ama yanına her hangi bir erkek arkadaşı geldiğinde de etrafta gözlerini gezdirmeyi ihmal etmiyordu. Çünkü Emirhan’ la aralarında geçen sefer ki gibi bir diyalog tekrar yaşanırsa cinayet sebebiydi! Emirhan’ da Asude’ deki değişimin farkındaydı. Genç kız sonunda erkeklere karşı artık eskisi gibi yakın olamıyor ve onunla bakışları her buluştuğunda kızın göz bebeklerinde sinir ve korku titreşimlerini görebiliyordu. Buna rağmen arsızlığı iyice ele almıştı Emirhan.
“ Sen benden korkmuyor musun yani¿” Asude genç adamın onu sindirmeye çalıştığının farkındaydı.
“ Neden senden korkayım be¿ Chucky misin sen¿!” Emirhan bütün edepsizliğini bu kıza karşı kullanıyordu.
“ Yatağa atacağım kızım seni! Ondan da mı korkmuyorsun¿!” Asude durduğu yerden genç adamın gözlerine bakışlarını dikti.
“ Beni yatağa atabilmen için önce benim sana aşık olmam lazım! Bunu başarabilmen için de çoookkkk çalışman lâzım, çooookkkk!” Genç kızın dalga geçer tavrına aynı eğlenceyle karşılık verdi Emirhan.
“ İyi bakalım ben çok çalışmaya gideyim.” Asude oyunun sürmesine gülümsemişti.
“ Hadi bakalım sen çok çalışmaya git.” Kahkaha atarak Emirhan’ ın omuzlarına vuran Asude lavaboya girdi. Aslında sohbeti tatlıydı Emirhan’ ın, tabii ki onu sinir etmediği sürece! Buna fırsat vermediğinde gayet normal anlaşabiliyorlardı. O yüzden birbirlerinin mayınlı tarlalarında dolaşmamalıydılar. Emirhan’ ın ise aklında Asude’ nin söyledikleri dolanıyordu. Küçük hanım resmen oyun istiyordu! Resmen onunla oynaması için davetiye çıkartmıştı! Zaten işi kadınlarla oyun oynayıp gönül eğlendirmek olan Emirhan için bu durum bulunmaz bir nimetti, tabii o kızı yatağına atmak için oyun oynadığını zannederken gönlüne attığının farkına çok geç varacaktı orası ayrı...
Her bulduğu fırsatta sıkıştırıyordu kızı. Reyona ürün yerleştirirken gördüğü bir gün arkasından sessizce yaklaşıp,“ O kalçalarını öyle çıkartıp da beni deli etme kızım.” diyerek Asude’ yi şaşkınlıklara atarken başka bir gün,“ O düğmelerini kapa diye boşuna demiyorum ben! Zımbalayacağım en sonunda!” diyerek sabrının sınırlarını zorluyordu.
“ Ya Allah aşkına göğüs mü var ben de¿! Kim neyi görecek¿! Saçma saçma konuşma!” Emirhan fark ettiği detayı aktarmak da hiç bir sakınca görmedi.
“ Pembe de yakışmış” Göz kırpıp kızın suratını utançtan bordoya bulayarak yanından ayrılmıştı genç adam. Asude’ nin sutyeni pembe renkliydi!!! Nasıl görebilmişti bu adam bunu!!!! Evet göğüslerinin küçük olmasından dolayı rahatlıkla dekoltesini açık bırakıyordu ama herhangi bir frikik vermemek için dikkat de ediyordu. Emirhan görüyorsa başkalarının da görebilecek olması ihtimali beyninden vurulmuşa çevirmişti kızı. Soluğu hemen Gizem’ in yanında alarak ondan 3-4 adım geride arkadaşına doğru eğildi.
“ Gizem benim sutyenim görünüyor mu¿” Arkadaşının garip halini anlayamadı Gizem.
“ Ne yapıyorsun gülüm sen¿” Asude onun dediklerini önemsemeden önünde eğilerek yeniden sordu.
“ Ya bırak şimdi ne yaptığımı. Sen bana cevap ver. Bak bakalım karşıdan sutyenim belli oluyor mu¿” Gizem bıkkınca yanıtladı Asude’ yi.
“ Ne belli olacak Allah aşkına¿! Şaşırdın mı sen¿! Zaten küçükler, bir de eğiliyorsun kim nasıl görsün¿ Ha gözlerini dikip bakıyorsa o zaman görür tabii... Hayırdır¿ Biri bir şey mi dedi¿” Gizem’ in son sorusunu duymamıştı Asude. O kendi iç hesaplaşmasına dalmıştı.
“ Beni niye dikizliyor bu adam yaaa¿!” Yeniden sesli düşündüğünden habersiz olan Asude’ nin sözleriyle Gizem çığlık attı.
“ Neee!!! Kim dikizliyor seni!” Asude yaşadığı farkındalıkla kendisini öldürecekti.
“ Hay dilimi eşşek tepsin! Yine mi dışımdan söyledim ben onu!” Gizem’ in merak ettiği şeyin cevabı bu değildi maalesef ki.
“ Ay Asude ne oluyor gülüm yaa¿” Asude Gizem’ i savuşturmak için bir şeyler mırıldandı.
“ Yok! Yok bir şey!” Bir hışımla geldiği yerden aynı hızla geri ayrılan arkadaşının arkasından bakakalmıştı Gizem. Bir boklar dönüyordu ya hadi hayırlısı!
Kendi reyonuna geri dönen Asude Arda’ nın yanına gelmesiyle biraz olsun kafasını dağıtmaya çalışmıştı. Taa ki, “ Asude biraz yakanı kapatsan mı acaba¿” diyen Arda’ nın bakışlarıyla içinde yumak olmuş düşünceler çözülüverdi. Daha çok kördüğüm olacağını bilemeden...
Mutfak balkonunda elinde çay bardağıyla sandalyede oturan Asude bacaklarını balkon demirlerine uzattı. Dirseklerini de kırarak dizlerine dayayan kız iki eliyle çay bardağını tutup gözlerini kapayarak mis gibi bahar havasını içine çekti. Gözlerini kapadığı anda önüne düşen simayla kafasını iki yana sallayarak göz kapaklarını aralayıp kafasını gök yüzüne kaldırdı. Yıldızlar ışıl ışıl bir fener misali gök yüzünde parlıyordu. Arda’ nın sözlerinden ziyade gözlerindeki ifadeyle içinde bir yerlerde bir tiksinme hissetmişti Asude. O da diğer zihniyetsizler gibi ona başka anlamlar yüklemeye başlamıştı. Hissetmişti kız bunu. Bunun üzerine bir elini hemen yakasına götürüp düğmenin birini ilikledi. Daha sonra her ne kadar belli etmemeye çalışsa da yaşadığı tutukluk sebebiyle sohbet fazla uzayamamıştı.
“ Seni kırmak için söylememiştim. Farkında değilsin ama çok dikkat çekiyorsun.” Arda’ nın kafasını yana eğerek söylediği sözler o kadar mırıltı gibiydi ki Asude güç bela duymuştu.
“ Dikkat çekmek gibi bir niyetim yok o yüzden bu durumun hiç farkında değilim. Yine de teşekkür ederim.” Asude’ nin nasıl biri olduğunu biliyordu Arda lakin kendi çok içine kapanık bir erkek olduğu için nasıl davranması gerektiğini kestiremiyordu.
“ Neyse ben gideyim başka zaman görüşürüz.” Bu kez genç adama engel olmamıştı Asude. Ne diyecekti ki¿ “ Tamam.” Mı¿ O ifadeyi hissettikten sonra artık eskisi gibi konuşmaya devam edebilir miydi¿ Kendisini tanıyordu, ayıp olmasın diye devam etmeye kalksa duvar gibi davranacaktı ve bu da Arda’ yı kıracaktı. Ya kendi kırıldıkları ne olacaktı Asude’ nin¿ Elindeki çayın buz gibi olduğunu anlayan Asude mutfağa gidip çayı tazeleyerek yerine geri oturdu. Saate baktığında gece üçü geçmişti. Burukça gülümsedi genç kız. Sabah işe gidecekti ama o hâlâ uyumamıştı. Bu saatten sonra da uyuması imkansızdı. Neredeyse bir demlik çay içmişti ve kafasında bu kadar şey birbirine girmişken uyuması hayal bile değildi. Arda’ nın tavrında bir sıkıntı yoktu belki ama Asude’ nin takıldığı zaten sözleri değil bakışlarıydı. Yine aynı iğrenme doldu içine. Aslında tam iğrenme de değildi, adını koyamadığı bir histi bu ve hiç hoşuna gitmemişti. Öte yandan aylardan beri ona açık açık asılan bir Emirhan vardı. Niye peki Emirhan’ da Arda’ da da hissettiği şeyi algılayamamıştı¿ Arda sadece bir kez bu tavrı sergilemişti, Emirhan ise aylardır böyleydi. Adam açık açık onu yatağa atacağını söylemiş hatta başkaları yapsa Asude’ nin gırtlak gırtlağa kapışacağı olayları, sözleri Emirhan yapınca tepkisizliği bırakın heyecan bile hissettiği olmuştu. Derin bir of çekti genç kız. Şimdiye kadar hep Emirhan için nedenlerini sorgulamıştı Asude. ‘ Neden bana öyle yapıyor¿’ ‘ Neden bana böyle söylüyor¿’ diye. Ama asıl sorması gereken soruları sormadığını şimdi şimdi fark ediyordu. ‘ NEDEN BEN KARŞI KOYAMIYORUM¿’ ... Tekrar bir of çekti Asude. Nedeni belliydi anlıyordu bunu artık ama kendine bile itiraf edecek gücü yoktu. Tam anlamıyla yağmurdan kaçarken doluya tutulmak böyle oluyordu herhalde. Eski eşinin yaralarını sarmaya başladığı zamanda daha çok yara alacağı birisi...
‘ Ne birisi kızım yaa! Ne birisi!!! Saçmaladın iyice!!! Adamın derdi belli, senin içinden geçenlere bak!!! İçine sıçayım Asude! Hem de tam orta yerine!!!’ kendi kendine konuştuğunu anlayınca bu kez homurdanarak, ‘ Haaahhh!!! Bir de kendi kendine konuşmaya başladın tam oldu! Allah sonunu hayır etsin kızım senin’ diye devam etti. Tam o esnada telefonundan alarm sesi yükselmeye başlayınca korkarak yerinden sıçradı. İki eliyle suratını sıvazlayarak sesli bir şekilde yine of’ ladı ve banyoya yollandı.
Mağazaya girdiğinde uykusuzluktan başı ağrıyor, içtiği çaylar yüzünden de midesi bulanıyordu. İçi dışına yansımış suratı sirke satıyordu. Kimsenin yüzüne bakmamış direkt işiyle ilgilenmeye başlamıştı.
“ Günaydın güzellik!” Duyduğu sesle başına o tarafa çevirdi Asude.
“ Sana da günaydın Emirhan!” Genç kızın hasta görüntüsü içinde bir yerleri sızlatmıştı Emirhan’ ın.
“ Hayırdır ne bu surat¿” Asude’ nin onunla laf yarıştıracak hiç hâli olmadığından kestirip attı.
“ Hasta olacağım galiba keyfim yok.” Kızın sesindeki kırıklığı fark eden Emirhan ise iyice yanına yaklaşıp işaret parmağının tersiyle yüzünü okşayarak,
“ Kendine dikkat et güzellik! Sen bana lazımsın.” Emirhan yanından ayrılırken Asude’ nin içi yangın yeriydi. İstemsizce eli yanağına giden kız kendi kendine mırıldandı,‘ Ah be adam! Ne yapıyorsun sen bana¿! Yasaksın, günahsın, olmamalısın! Sen bana böyle gelirsen ben kendimi senden nasıl çekeceğim!’. Derin nefesler eşliğinde Asude işine döndü ancak iç hesaplaşmaları bitmiyordu bir türlü. Nereden tutsa elinde kalacak bir durum içerisindeydi. Nişanlı oluşu ayrı canını yakıyordu genç kızın, Derya’ nın eski sevgilisi oluşu ayrı. Derya’ nın yüzüne bir daha nasıl bakardı¿! Günlerce onun dilinden dinlediği aşka şimdi kendi mi düşüyordu¿ Ne aşkı ya belki de basit bir hoşlanmaydı. Ya da sürekli onunla ilgilendiği için bir alışkanlık. Evet! Evet! Kesinlikle böyleydi! Sanki kaç defa aşık olmuştu hayatında da hemen aşkı tanıyacaktı!
Asude kendi iç savaşında bir galip bir mağlup devam ederken Emirhan’ dan da gözlerini alamıyordu. Mağazada ne zaman ne yapıyor, nereye gidiyor, kaçta çıkıyor hepsini gün geçtikçe ister istemez ezberliyordu. Hatta eski hikayeleri hakkında bilgi bile toplamaya çalışıyordu. Kendi aşkını kendi büyütüyordu içinde ama bilmiyordu.
“ Gizem, Emirhan Derya’ dan sonra bu kadar cozutmuş mağazada doğru mu¿” Gizem, Asude’ nin sorgulamasıyla ufacık düşündü.
“ Bilmem hiç dikkat etmedim ama yok ya o hep böyleydi. Yalnız Derya ile birlikteyken sadece onunla ilgilenirdi başkasını gözü görmezdi. Gerçekten aşıktı ona. Diğerleri fasa fiso onun için. ” ‘ Doğrudur.’ diye düşündü Asude. Derya’ yla Emirhan’ ın ilişkilerinin en yakın şahidiydi Gizem.
“ Peki başka kim oldu hayatında¿” Gizem gördüğü kadarını biliyordu sadece.
“ Ya ne bileyim ben. İsim isim sana söyleyemem de benim Emirhan’ la duyduğum isimler ondan hemen 3-5 gün sonra başkalarıyla da görüldüler.” Arkadaşına cevap verirken yüzünü buruşturdu Asude.
“ Ohaaaa!!! Ne iğrenç bir şey ya! Ve Emirhan o kadınlarla hâlâ yüz yüze bakıyor öyle mi¿” Gizem kabullenmiş bir gülüşle baktı Asude’ ye.
“ Sana göre iğrenç gülüm. Yoksa alan razı veren razı bir durumdalar.” Genç kız ona tuhaf gelen durum karşısında ne diyeceğini bilememişti.
“ Aşk bu kadar basit mi¿” Asude’ nin dedikleriyle neredeyse kahkaha atacaktı Gizem.
“ Aşk mı¿! Ah be gülüm sen ne safsın ya! Erkeklerle bu kadar iç içesin, neredeyse onlar gibi düşünüyorsun ama duyguların hâlâ tertemiz. Onların derdi aşk değil, seks. Seks!” Gizem’ le konuştuktan sonra yine düşünceleriyle baş başa günler geçirdi Asude. Bu konularda çok cahil olduğunu fark ediyordu. Özel anlar özel kişilerle yaşanmalıydı ona göre ve aşık olmadan yaşanan sevişme iğrençti. Seks basit bir ihtiyaç değildi, buna inanıyordu. O yüzden diğer kadınların bu tür davranışlarını anlayamıyor ama yargılamıyordu da. Herkesin hayatı, yaşam tarzı kendisineydi. Saçma düşünüyordu belki onu da bilmiyordu ki. Bir yandan bu düşünceler bir yandan Emirhan’ a karşı hissettiği, adını koymaya korktuğu duygular iyice bunaltmıştı kızı. Genç adamın parmağındaki yüzük mü daha çok Asude’ yi içine kapattırıyordu yoksa Derya’ nın varlığı mı bilmiyordu. Derya’ nın adını bile anmıyordu Emirhan ama Asude hâlâ ona karşı bir şeyler hissediyor mudur acaba diye düşünmeden de edemiyordu. Çünkü onunla yaşadıkları çok farklı şeylerdi. Derya’ ya karşı amacı sadece basit bir seks değildi, anlamıştı bunu Asude. Çünkü Derya’ ya dokunmamıştı Emirhan. Onun gibi bir adam için bir kadınla iki sevgili arasında yaşanan küçük, masum dokunuşlarla tatmin olmak imkânsızdı. Buna rağmen Derya’ ya böyle bir yaklaşımı olmamıştı. Bunların hepsini arkadaşından dinlemişti Asude. Derya anlatmıştı Asude’ ye Emirhan’ la yaşadıkları çoğu şeyi. O zamanlar çok güzel bir aşk hikayesini dinlediğini düşünerek yandan bir gülüşle dinlemişti arkadaşını kız ama gelin görün ki şimdi bu duydukları canını yakıyordu. Çok sevmişlerdi birbirlerini ve Asude bunu bile bile... Nasıl yapardı bunu Derya’ ya¿
Bu kafa karışıklığı Asude’ nin işine de yansımıştı. Hiç yapmadığı şeyleri yapıyordu. Kafasını bir türlü toparlayamıyordu. Etrafındaki insanlarda fark ediyordu bu durumu. En yakını olan Gizem artık dayanamayarak bir kaç defa sıkıştırmış en sonunda da ‘ Ne zaman istersen ben buradayım.’ Diyerek rahat bırakmıştı ancak hâlâ gözleri üzerindeydi biliyordu bunu Asude. O yüzden başkalarının yanında normal davranmaya çalışıyordu. Yine de işin içine Emirhan girince kendini kasıyor iyice içine gömülüyordu. Bilerek yapmıyordu bunu tamamen refleksel gelişiyordu. Ona karşı da normal davranmaya çalışıyordu. Zaafını belli etmek istemiyordu. Bunun nedenini kendisi de bilmiyordu. Gerçi Asude şu sıralar hiç bir şey bilemez bir durumdaydı.
O gün reyonda envanter sayımı vardı. Bunu fırsat bilen Asude kafasını dağıtmak için hemen işe koyulmuştu. Eksikleri not edip tamamlamak için Emirhan’a bakındı. Bir de bu vardı. Artık ondan başkasından malzeme istemiyordu, isteyemiyordu. Etrafına o kadar göz atmasına rağmen adamı görememişti. ‘ Kim bilir kimin yanında cilveleşiyor yavşak herif!’ diye kendi kendine doldururken o sinirle gerekli malzemenin olduğunu bildiği odaya doğru sert adımlarla ilerledi Asude. Daha kız reyondan kafasını uzattığında görmüştü Emirhan onu. Bir kaç bölüm ilerde Serdar Abi’ siyle sohbet ederken kızı gözleriyle takip etmeye başladı. Etrafına bakındığını görünce kendisini arandığını anladı ama yine de sesini çıkartmadı. Çünkü adını onun ağzından duymak egosunu tatmin ediyordu. Bir süre bakındıktan sonra depoya doğru ilerleyen kızı gördüğünde çabucak yanındaki adamla sohbetini kesip onu takip etmeye başladı.
İstediklerinin olduğu odaya giren Asude kapıyı açık bırakarak ışığı yaktı. Bir yandan aradığı malzemelerin nerde olabileceğine göz gezdirirken bir yandan da kendi kendine söyleniyordu, ‘ Gereksiz herif! Şerefsiz! Sikinin doğrultusundan başka yol bilmiyor!’. Aradıklarının olduğu koliyi görüp eğildiği esnada Emirhan’ ın odaya girdiğini anlamamıştı. Kıza doğru usulca ilerleyen genç adam,
“ Ne arıyorsun güzellik¿” Duyduğu sesle elektrik verilmiş gibi hızla doğrulup arkasını dönen kız bir kaç adım ilerisinde Emirhan’ı görmeyi beklemiyordu. Hafifçe yutkunup,
“ Paket kağıdıyla etiket bitmiş reyonda. Onları almaya geldim.” Asude konuşurken Emirhan iyice dibine sokulmuştu. Neredeyse bir nefeslik mesafe kalmıştı aralarında. Genç adamın gözleri kızın gözleriyle dudakları arasında gidip geliyordu. Her nefes aldığında Asude’ nin kokusu burnuna doluyordu.
“ Sen hâlâ korkmuyor musun benden¿” Emirhan’ın bakışlarıyla neredeyse gözlerini kapatacaktı Asude ancak söyledikleriyle gözlerinin içine bakmayı başarmıştı.
“ Korkmuyorum!” Emirhan bir hışım arkasını dönüp odadan çıktığında Asude bir elini kalbinin üzerine koymuş diğer eliyle tutunacak bir yer aramıştı. Eli ayağı titriyordu. Kalbi göğüs kafesine dar gelmiş gırtlağında atıyordu sanki. Bir yandan Emirhan’ın onu öpebilecek olması ihtimali diğer yandan ona titrediğini belli etmemek için kendini sıkması ağır gelmişti Asude’ ye. Genç adam ise hem gerçekleştiremediği dokunuşa rağmen şaha kalkmış erkekliğine canı sıkılmış hem de Asude’ ye sinir olmuştu. Gözlerindeki ışıkları görmese onun da tek derdinin diğer kadınlar gibi seks olduğunu düşünecekti neredeyse ama içinde taaa kalbinde bir yerlerde ona yaklaştıkça oluşan titreşimleri hissediyordu. Başka bir şey vardı bu kızda ve bu başka şeyi anlayabilmesi için ona dokunması gerekiyordu. Daha dokunmadan sadece kokusuyla ya da gözlerindeki ifadeyle bu hâle geldiyse gerçekten ona sahip olduğunda neler olabileceğini merak ediyordu. ‘ Ulan karılar eline alsa anca ayaklanırsın, ufacık hatunun bakışıyla ne hale geldin! Lan kendine gel!’
O bir tarafta sakinleşmeye çalışsın Asude ilk güç topladığı anda hemen odayı terk etmiş, lavaboya girmişti. Yüzüne soğuk su çarpıp derin nefesler almıştı. Biraz daha kendine gelince reyonuna geçti. Onu bekleyen Gizem arkadaşının geldiğini gördüğünde hemen yanına gitti çünkü Asude’ nin suratı allak bullaktı. Yanakları kıpkırmızı, gözleri ağladım ağlayacak bir şekildeydi.
“ İyi misin¿” Asude yüzünün halinden bi’ haber konuştu.
“ İyiyim. Ne oldu ki¿” Gizem hafif telaşlı bakışlarını genç kızın yüzünde gezdirdi.
“ Suratının şaftı kaymış, daha ne olsun! Emin misin bir şey olmadığına¿” Gizem’ in sözleriyle içinden konuşmaya başladı Asude. ‘ ya bok var her şeyi bu kadar belli ediyorum. Allah seni kahretsin e mi Asude! Hah, hadi bakalım cevap ver şimdi kıza! Ne diyeceksin¿! Ben aşık oluyorum galiba ama olmamalıyım. Çünkü en olmayacak insanı buldum! Offf!!! Yanıyorum amına koyayım! Hah, yanıyorum da de kıza tam olsun!!!’ Gizem’ se gözlerini kısmış Asude’ nin tepkilerine bakıyordu. Delirmişti galiba! Bir yandan kendi kendine anlaşılmayacak bir şekilde homurdanıyor diğer yandan elini yakasına götürmüş çekiştiriyordu. Asude’ nin cevap vermeyeceğini anlayınca tekrar konuşma ihtiyacı duydu.
“ Güzelim ne oluyor¿ Neden bu kadar panik yapıyorsun¿” Arkadaşının sözlerinden sadece panik kısmını algılayan Asude’ yi bir telaş almış, kanatlanacak kuş misali ellerini iki yana sallayarak cevap verdi.
“ Yok! Yok bir şey ya! Niye panik olayım durduk yere¿!” Gizem Asude’ nin tepkileriyle iyice emin olmuştu bir sıkıntısı olduğundan.
“ Gülüm bana her şeyi anlatabileceğini biliyorsun değil mi¿” Gizem’ in şefkati karşısında neredeyse ağlayacaktı. Öyle duygu geçişleri yaşıyordu ki tam da şu anda oturup her şeyi anlatarak derman dilemek istiyordu arkadaşından. Ama her şeye rağmen onun vereceği tepkiden korkuyordu. Basit bir aşk için en iyi arkadaşından olmak istemiyordu. Ne yaşadığı aşk basit kalacaktı Asude’ nin ne de Gizem onu bırakacaktı ancak o zaman bunları bilmiyordu tabii ki.
“ Biliyorum balım. Her başım sıkıştığında yanındayım zaten. Depo’ ya gitmiştim malzeme almaya da etraf karanlık diye korktum biraz. Ondan böyle olmuşumdur. İyiyim yani.” Gizem genç kızı fazla sıkıştırmak istemedi.
“ Peki madem. Bayağı oldu geldiğim bekleyince vakit geçti o yüzden artık gitmem lazım.” Asude’ yi yanaklarından sulu sulu öperek yanından ayrıldı. Gizem farkında olmadan bir dokunuşuyla yine yapmıştı yapacağını. Onun arkasından biraz daha normale dönmüştü genç kız. Kalan işlerini toparlamaya başladı. İşlerini toparlarken kendi kendine de konuşuyordu, ‘ Neden öpmedi acaba¿ Belki de beni çekici bulmamıştır¿ Tabii kızım! Etrafına bir baksana! Adamın yattığı kadınların tırnağı olamazsın! ‘ erkek Fatma’ sın sen! Keşke biraz daha güzel ya da çekici olsaydım! Offf! Hiç de bilmiyorum ki böyle şeyleri! Uzun zamandır da kimseyle bir şeyler yaşamadım acaba o yüzden mi bu kadar taktım kafaya!’. Gerçekten bilmiyordu Asude. Çünkü daha önce hiç böyle bir çekim hissetmemişti. O da öpsün istemişti aslında ama her ne hikmetse karşısında kalbi bile titrerken “ Korkmuyorum.” Demişti. Oysa ki deli gibi korkuyordu Asude. Hissettiği yoğun duygulardan, bu duygulara kapılıp yıkılmaktan deli gibi korkuyordu.
Kafası kazan gibi mağazadan çıkıp servislere doğru ilerledi. İki tane adam deli gibi bağıra bağıra konuşuyordu. Gerçi biri insan azmanı gibi iriydi. Yani o adamdan normal bir ses beklemek aptallık olurdu. Asude adamın yarısı kadardı. Servis geldiğinde binerek bir koltuğa oturdu. Tam kulaklığını takacakken insan azmanının konuştuğunu fark etti.
“ Başka yer yok oturabilir miyim¿” Bu kadar iri bir adamın bu kadar nazik olabileceğini tahmin edemeyen Asude afallayarak,
“ Tabi buyurun.” Kızın cevabını duyunca adam kendini servis koltuğuna sığdırmaya çalıştı. Asude gördüğü görüntüyle kıkırdamamaya gayret gösterdi. Çünkü adam tam anlamıyla yerleşince onun koltuğuna da taşmıştı. Çok iriydi bu adam ya! Kafasını cama çevirip kulaklıklarını taktı ve kısa sürede kafasındaki düşüncelerin yorgunluğuyla uykuya daldı.
Sabah durakta servis beklerken dün akşam çıkışta gördüğü kocaman adamı yine gördü Asude. Daha önce nasıl dikkat etmemişti bu adama şaşırdı. Çünkü unutulacak bir cismi yoktu adamın. Neredeyse 2 metreye yaklaşan boyu, ona keza hatrı sayılır kilosuyla kesinlikle çok dikkat çekiciydi. Hele göğsüne yaklaşan uzun sakalları yüzünde büyük bir bölümü kaplıyordu. Servise bindikten sonra bu sefer o kocaman arkadaşının yanına oturmuştu. Mutlaka cam kenarına otururdu Asude ve bu adam cam kenarını boş bırakarak koridor tarafına oturmuştu. İzin isteyerek yerine yerleşen Asude’ nin aklındaysa dün düşündükleri vardı. Mağazada çalışan hemen hemen bütün erkeklerle ahbap çavuştu, kimseyle bir şeyler yaşamaya yeltenemezdi bile. Ama bu adamı tanımıyordu. Acaba ona dokununca da Emirhan’ da olduğu gibi mi hissedecekti¿ Bunu denemek için usulca kafasını adamın omzuna yerleştirip rahat bir uykuya daldı.
Sarsılarak uyandığında kocaman adamın ona doğru baktığını görerek toparlandı Asude.
“ Geldik mi¿” Adam niyetinin yanlış olmadığını göstermek için kendini geri çekmişti.
“ Valla benim görevli olduğum mağaza burası. Benden sonra uyuyakalma diye uyandırmak istedim.” Gözlerini dışarıya çeviren kız mağazası olduğunu görüp kafasını salladı.
“ Ben de burada çalışıyorum. Teşekkür ederim.” Başını sallayan adam önden Asude arkadan servisten indiler. Soyunma odalarına giden kızın aklına uyumadan önce düşündükleri geldi. Hiç bir şey hissetmemişti! Güven ve huzur dışında. Emirhan’ da olan kıpırtıların tek bir zerresi bile yoktu içinde. Sanki bu adamın en güvendiği erkek arkadaşı olacağını, hayatında önemli bir yere sahip olacağını ta o zaman anlamış gibi tanıdık gelmişti duyguları. Daha sonra ‘Emirhan’ın omzuna yatsam ne olurdu acaba¿’ diye geçirdi içinden. Karnında volkanlar patlamaya başladı. Uyuyamazdı ki! ‘ Sabah sabah yine Emirhan’ la başladık güne! Hadi bakalım hayırlısı!’ söylenerek reyonuna ulaştı.
Asude’ nin kocaman arkadaşıyla aralarındaki bağ gün geçtikçe güçlenmişti. Umut reyon tasarımında çalışıyordu ve işe yeni girmişti. Kız bu yüzden daha önce görmemişti onu. Bu arkadaşlığı sevemeyen iki kişiden habersiz servise beraber biniyorlar, Umut içeride işi olmadığı zamanlarda fırsattan istifade genç kızın yanına uğruyordu. Gizem ne zaman Asude’ nin yanına gelse bu adamı görüyordu son zamanlarda. İyice sinir olmuştu. Kocaman sesiyle gür kahkahasıyla insanları rahatsız ediyordu ona göre. Gerçi Asude’ yle çok samimilerdi. ‘Acaba sevgililer mi¿’ diye kendi kendine düşünüyor, böyle bir durum olsa Asude’ nin ona söyleyeceğini biliyordu. Öte yandan Umut bu küçük kızı çok sevmişti. Omuzuna gelen boyu, neredeyse onun bir bacağı edecek kadar olan ufacık endamıyla onda koruma iç güdüsü oluşturuyordu. Kadın gibi değil, kardeş gibi görüyordu genç kızı. Bu olayları uzaktan izleyen Emirhan ise sinirden köpürüyordu. Bu çam yarması da nereden çıkmıştı! Zaten ufacık yakınlaşmalarından sonra Asude hemen kendini kapatıyor, ondan uzaklaşıyordu. O da üzerine gitmiyordu bu ürkek ceylanın. Gitmiyordu iyi güzeldi de kızın etrafında sürekli erkekler dolaşıyordu. Bir ona gelince mi kaçıyordu anlamıyordu ki genç adam! Diğerleriyle gayet güle konuşa rahat davranırken onun yanından kaçıyordu! Hele bu çam yarmasıyla aralarında farklı bir samimiyet vardı! Bildiğin reyon aralarında boğuşuyorlardı! Onun dokunmak için haftalardır peşinde dolandığı kızı kolunun altına alarak eğip büküyordu bu adam! Kendisi yanına gitse öfkeden kuduran kız ise gülerek bu adama ayak uyduruyordu! Daha fazla içindekileri tutamayan Emirhan Asude’ nin yalnız olduğunu gördüğü bir ara yanına yaklaştı.
“ Kendine göre birini bulsana!” Duyduğu sesle kafasını kaldıran Asude Emirhan’ ı görünce içi titredi. Onunla konuşması bile heyecanlanmasına sebep oluyordu.
“ Anlamadım¿” Emirhan gördüklerinin sinirini yine genç kızdan çıkartıyordu.
“ Ufacık bir şeysin zaten! Ne işin var o çam yarmasıyla¿!” Asude de öfkelenmişti.
“ Arkadaşım o benim!” Emirhan alayla baktı genç kıza.
“ Nasıl arkadaşsa¿!” Asude öfkeden söyleyeceklerini toparlayamamıştı.
“ Senin aklın bir kadınla bir erkeğin arkadaşlıklarını anlamıyor değil mi¿” Emirhan sanki çok normal bir şeyden bahsediyormuş gibi rahattı.
“ Kızım bir erkek kadını yatağa atmayacaksa yaklaşmaz! Anla artık bunu!” Asude dayanamadı.
“ Herkesi kendinle bir tutma! Ben istemeden kimse beni yatağa atamaz!” Öfkeden gözlerinden ateşler çıkartacaktı Emirhan yine. Ne diyordu bu kız böyle! Onu mu istemiyordu yani! Herkese verirken ona mı burun kıvrıyordu¿!
“ Beni mi istemiyorsun sen¿!” Asude’ yse Emirhan’ ın sinirini anlamıştı. Neden yaptığını, nereden cesaret aldığını bilmeden işaret parmağını kaldırıp adamın tam kalbinin üzerine koydu. İçindeki depremlere duyularını kapatıp gözlerindeki pırıltılarla adama baktı.
“ Ben buraya girmeden senin yatağına girmeyeceğim. Önce burası!”