Gözlerini karanlığa alıştırmaya çalışan Asude telefonunun çaldığını duyunca aramayı cevaplarken Emirhan “Geliyorum!” diyerek yanından uzaklaşmıştı.
“ Neredesin gülüm sen¿!” Telefonu daha kulağına götüremeden Gizem’in sesinin ona kadar ulaşması can dostunun ne kadar merak ettiğinin bir işareti gibiydi.
“ Arka tarafa mal çıkartmaya geçmiştim, birden ışıklar söndü. Elektrikler mi gitti¿” Gizem bir yandan karanlığa alışmaya çalışırken bir yandan da Asude’ye bildiğini aktarmaya girişti.
“ Galiba! Ben de sana bakmaya gelmiştim ama reyonda göremeyince lavaboya girdim. Ararım seni yine.” Görüşmeyi sonlandırdıktan sonra telefonunun flaşını açıp kolilerin arasından yolunu bulmaya çalıştı. Kafasını kaldırdığında karanlıkta kendisine bakan bir çift göz görmesiyle aklı çıktı!
“ Siktir!” Genç adam güven veren bir ses tonuyla konuştu Asude’ye.
“ Benim! Korkma!” Emirhan iyice yanına yaklaşınca görüş açısına ancak girebilmişti. Onu gören Asude merakla sordu.
“ Nereye gittin¿” Emirhan genç kızın merakına tebessüm etmişti.
“ Biri bizi gördü de ibneliğine ışıkları kapattı sanmıştım ama elektrikler gitmiş. Mağazayı boşaltıyorlardı.” İçeri geçmek için hareketlenen ikiliden Asude Emirhan’ın yakınlığından etkilenmemek için kendi kendini yiyordu.
“ Biliyorum. Gizem söyledi az önce.” Reyona girecekleri sırada sevdiği adam koluna asılıp onu durdurunca gözleri şaşkınlıkla açıldı.
“ Ne yapıyorsun¿!” Emirhan açtığı düğmeleri bir fazlasıyla(!) iliklemekle meşgulken bir yandan da genç kıza cevap yetiştirmek için uğraştı.
“ Benim olanları kimse görmesin!” İşini bitiren genç adam Asude’den ayrılınca genç kızın ne diyeceğini bilemez haliyle çapkınca göz kırparak sözlerine devam etti.“ Sevgilim değil misin, her yerin benim¿!” Asude’nin nutku tutulmuş ne tepki vereceğine bir türlü akıl erdirememişti. Ağzı açılırken dilinden dökülen kelimeler yalnızca kalbinden geçenlerdi.
“ Beni sevmeyeceğine kendimi inandırmışken şimdi mi söylüyorsun bunları¿” Asude’nin konuşurken gözlerinden geçen kırgınlık Emirhan’ın içini acıtmıştı. Tam cevap vereceği sırada genç kızın tekrar çalan telefonu ikiliyi birbirinden tamamen ayırdı.
“ Gülüm Mehmet Beyler bütün personeli dışarıdaki mola alanında toparlayacaklarmış. Trafoda arıza varmış. Neredesin sen¿ Beraber gidelim.” Gizem sanki kurtarıcı gibi gelmişti Asude’ye.
“ Reyonun önüne çıktım şimdi.” Gizem hareketlerine dikkat ederek karanlıkta yönünü bulmaya çalışırken Asude’yi de ihmal etmemişti.
“ Ben alt kata iniyorum sen de ara kapıya doğru gel kestirmeden çıkalım. Ana giriş çok kalabalık.” Gizem lafı fazla uzatmadı.
“ Tamam ben de o tarafa geliyorum balım. Dikkatli in merdivenlerden.” Bir yandan konuşurken diğer yandan yolu yarılamıştı Asude. Merdivenlerin dibinde can arkadaşını beklerken Emirhanların da depodan yukarı doğru çıktıklarını gördü.
“ Kız karanlıkta yalnız kalma! Gel bizimle!” İbrahim Asude’yi fark ettiğinde onlarla gelmesi için seslenmişti çünkü alev almış gibi giden Emirhan yine ne bok yaptıysa aşağı indiğinde keyfi kaçmış gibiydi.
“ Yok abim siz gidin! Gizem gelecek şimdi onu bekliyorum ben!” dışı bunları söylese de içinden ‘bu karanlıkta Emirhan’la yan yana yürümek mi¿! Allah korusun!!!’ diye aklı gitmişti genç kızın!
“ Olmaz öyle şey! Gerçi siz ‘erkeğim!’ diye gezen bir çoğunu cebinizden çıkartırsınız da yine de olsun, Halit seninle beklesin Gizem’ i.” Olurdu, olmazdı derken Halit’i Asude’ye doğru itekleyen yaşlı kurt Emirhan’ı bütün homurdanmalarına rağmen önüne katıp götürmüştü.
“ Hayır, yani Halit’in beklemesine ne gerek vardı abi!” İbrahim genç adamın yaptıklarına anlam veremiyordu.
“ ‘Ben bekleyeceğim!’ deseydin o zaman lan!” Emirhan homurtusuna devam etti.
“ İlla birinin beklemesi mi lazımdı¿!” Hem kendi Asude ile beklemeye götü yemiyordu ne hikmetse, hem de laf ediyordu herif! İbrahim iyice emin olmuştu ki bu oğlan bu kıza dut gibi tutkundu da nasıl edip de aklını bacak arasından çıkartırdı onu bilemiyordu işte çünkü edeceği ters bir laf Emirhan’ dan ziyade bu duyguları kılıksız herifin yapacakları yüzünden kızcağızı üzebilirdi. Derin bir nefes alıp tane tane sanki Emirhan’ ın kafasına vurmak ister gibi sert bir sesle konuştu.
“ Lan gereksiz! Ne kadar erkek Fatma olsa da en nihayetinde bir kadın! Ortalık karanlık! Biraz aklını çalıştır be oğlum! Hem bekleyiversin Halit ne olacak yani¿!” Emirhan öfkeden ayrıntı düşünecek hâlde değildi.
“ İyi! Ben bir şey demedim!” Söylenerek giden ikilinin arkasından çok beklemeyen Halit ile Asude Gizem’ in gelişiyle mola alanına doğru ilerlediler. Emirhanların oturduğu tarafta çok erkek olduğunu gördü genç kız.
“ Biz o tarafa gelmeyelim bilader, çok erkek var. Hem reyon görevlileri bu tarafa oturmuş, Mehmet Bey gelirse orada göremeyiz. İbrahim Abiye teşekkür ettiğimi söyle!” Halit muzip bir bakışla Asude’ ye döndü.
“ Kız sen erkeklerden mi çekindin¿!” Genç kız neredeyse sinirden hırlayacaktı.
“ Ne korkacağım be yavşak! Sadece kalabalık diye ‘gelmeyelim!’ dedim.” İkilinin konuşmasını sessizce dinleyen Gizem Halit’ in söylediklerini duyduğunda kahkahasına engel olamamıştı ne yazık ki!
“ Anladım yahu! Emirhan ile hiiiççç alakası yok!” Sözlerinin ardından Asude’ nin üzerine atlayabileceği ihtimalini düşünerek sırıta sırıta uzaklaşan genç adamın arkasından Asude sinirle Gizem’ e döndü!
“ Ne dedi bu gavat¿!” Can dostunun sinirden gözleri alev aldığı için kendini tutmaya çalışsa da pek başarılı olamayan Gizem’ in atamadığı kahkahası yüzünün kızarmasına sebep olurken ufacık bir öksürükle sesini toparlamaya çalıştı lakin öksürük kıkırtı halini alıp dudaklarından firar etmişti.
“ Sen bana mı gülüyorsun¿!” Gizem arkadaşının ateş saçan gözlerini görünce toparlanmayı beceremediğini anlamıştı.
“ Yoo! Neden güleyim çiçeğim¿” Asude oturduğu yerden bir ayağını hırsla yere vurdu.
“ Dalga geçme ya!” Gizem teslim oldum dermiş gibi ellerini kaldırmıştı.
“ Tamam tamam bir şey demedim.” Ama Gizem’ in gözlerindeki muzip pırıltılar geçmemişti. Derin bir of çeken can arkadaşına göz kırparak tekrar konuşmaya başladı.
“ Halit bile yemedi bahaneni. Ne oldu¿ Neden gitmedik o tarafa¿” Asude bakışlarını kaçırırken hatırladıklarıyla beyni uğuldamıştı
“ Elektrikler kesildiğinde Emirhan yanımdaydı...” Daha sözlerine devam edemeden yüzü yanmaya başlamıştı genç kızın. Şu an pancar gibi olduğundan adı gibi emindi. Sesi ne kadar düz olsa da yüzü yaşadığı heyecanlı anları ele veriyordu. Gizem arkadaşının sadece konu Emirhan olduğunda yüzünün bu şekli aldığını bildiğinden kahkahayla karışık sözünü kesti.
“ Kız sizin voltaj yüksek gelince trafoyu mu yaktınız yoksa¿!” Can dostunun kahkahalarına Asude de katılmıştı. Gülünmeyecek gibi değildi ki esprisi! ‘Olabilir mi gerçekten acaba¿’ diye içinden geçirirken ‘saçmalama!’ diye azar çekti kendi kendine genç kız. Kızların kahkahaları yüzünden onlara bakanlardan rahatsız olan Emirhan gözlerini dikip Asude’ ye bakmaya başlayınca genç kız boğazında takılı kalan gülüşünü öksürük olarak serbest bıraktı. Arkadaşındaki bu değişim Gizem’ in gözünden kaçmazken hemen konuyu değiştirerek Asude’ nin sevdiği adamın girdabına girmesine izin vermedi. Umut’ la olan konuşmalarından bahsederek ortamın havasını dağıttı. Reyon şeflerinin gelerek arızanın giderildiği bilgisini verene kadar havadan sudan sohbete devam eden arkadaşlar mağazaya girmeleriyle görevli oldukları reyonlara dağıldılar.
Gizem ilk önce ortalığı toparlamakla işe başladı. Yanına gelen Orhan’ ın yardımlarıyla çabucak bu işlemi hallettikten sonra envanter sayımına geçtiler. Orhan’ ın elinin çabukluğu ve hoş sohbeti sayesinde bu işleri de çok uzun sürmemişti. Neyse ki hiç bir eksiklerinin olmadığını anlayan Gizem gerekli bilgiyi vermek için Mehmet Bey’ in yanına gidip geldi ancak Orhan hâlâ yanından ayrılmamıştı. Genç adamı tamamen arkadaşı olarak gördüğü için durumu garipsememesine rağmen Orhan için durum pek de öyle değildi. Saatlerdir yardım ettiği, gülüşüyle mest olduğu kıza içinde kıpırdanan duygular arkadaşlıktan çok öteye geçmeye başlamıştı. Kahvelerini içerken sohbet etmeye başlayan ikili zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlardı. Kader bu ikili için olacakları daha o zamandan belirlemişken Gizem olacakları bilseydi bu duruma izin verir miydi, bilinmez...
Hiç şüphesiz işleri en yoğun olan Asude ve Özkan’ dı. Reyonu toparlamaları kısa sürse de envanter sayımı iki deneyimli çalışanı bitirmişti çünkü reyon bünyesinde bulunan mücevher standı sebebiyle sayıma mağaza müdüründen tutun da katta görevli bütün reyon şefleri dahil bir çok kişi katılmıştı. Ne kadar yorgunluğundan sızlansa da Asude bu işe gönüllü olmuş Mehmet Bey’ in otoriter tavrı altında sayımı tamamlamıştı. Çok şükür ki her hangi bir eksik çıkmadığı için sorunsuz biten işin ardından Asude gitme saatinin yaklaşmasıyla daha da memnun oldu çünkü tam da şu anda böyle bir yoğunlukla kafasını meşgul etmeli ve düşüncelerine yenilmemeliydi. Allahtan Emirhan’ ın da işi başından aşmıştı da sadece geçerken bir kaç defa göz göze gelmeyi başarabilmiş, yanına uğrayamamıştı genç kızın. Sevdiği adamın en son çıkarken uzak oldukları için dudaklarını kıpırdatarak ‘iyi akşamlar!’ deyip göz kırpmasıyla genç kız ufacık tebessümüyle vedalaşmış oldu.
Emirhan için tüm gün boyunca yaşananlar çok fazlaydı. O kadar çok ilk yaşatmıştı ki bu kız ona, duysa kesinlikle şaşkınlıktan yine gözleri irileşir, meraklı pırıltılarla kendisine bakakalırdı. Evet belki seks hayatı çok renkli geçmişti lakin aşk hayatı tamamen onun tek elindeydi her zaman. Seks için dahi olsa o beğenir ya da isterse kadınlara yanaşırdı. Aşık olunca da asla peşini bırakmaz mutlaka kendisine aşık edene kadar uğraşırdı. Yani Derya ve çocukluk aşkında aynen böyle olmuştu... Asude... Ah Asude bugün onun bütün ezberlerini bozmuş, bütün ayarlarıyla oynamıştı resmen! İlk defa karşısındaki kadının aşkını bu kadar somut, bu kadar net algılamıştı! İlk defa bir kadının kalbine bu kadar dokunduğunu, sevilmenin tadını sonuna kadar hissetmişti! Hem de sadece ve sadece kendi olarak bu kız bunları başarmıştı!!! Hiç bir özel çaba sarf etmeden genç adama onu sevdiğini, onun için yandığını öyle güzel anlatmıştı ki Asude ilk defa bugün sevdiği adamın kalbine akmıştı! Bu yüzdendir zaten Emirhan genç kızla konuşurken bütün sözleri kalbinden kendiliğinden dökülmüş, beyninin o sinsi ve kirli süzgeci devreye giremeden diline ulaşmıştı! Hâlâ gözlerini kapattığında genç kızın gözlerini kapatarak şarkı söyleyişi, dudaklarını ısırışı bir serap misali göz kapaklarına doluyordu. Genç adam uykuya dalarken hâlâ aklında Asude’ nin ona yaşattığı ve çok sevdiği duygular vardı ancak gece başına gelecek olanla en büyük ilkini yine genç kızla yaşayacağından habersizdi...
Emirhan erkekliğini sarmalayan kadının titremeye başlamasıyla kalan gücüyle kendini son bir kez daha itti ve kadınının içine ılık ılık aktı. Ağzından çıkan hırlamayı bastıramadan burnunu kadının hastası olduğu kokusunun kaynağına, boyun çukuruna gömerek boğukça fısıldadı.
“ Çok güzeldi! Böyle olacağını tahmin ediyordum ama bu kadarını ben bile beklemiyordum!” Asude koynunda nefeslerini düzene sokmaya çalışan adamın saçlarına elini daldırarak cevap verdi.
“ Seni seviyorum...” Yüzündeki gülümsemeyle gözlerini açan Emirhan yaşadığı şokla yeniden sımsıkı gözlerini yumdu! Bu kez yavaş yavaş gözlerini bir kez daha aralayan genç adam korkak bir fısıltıyla seslenirken genç kızın kokusunu duymayı bekledi.
“ Asude...” Yatakta etrafına bakınan Emirhan gerçeklikle rüya arasındaki o garip yanılsamayı ilk defa bu kadar net algılamasının ürpermesiyle doğrulmaya çalışırken hissettiği ıslaklıkla gözleri fal taşı misali açılmıştı!
“SİKTİR! BU NE LAN BÖYLE!!!” 30 yaşına kadar ergenliğinde dahi başına gelmemiş şey bu kız yüzünden mi olmuştu şimdi¿! Böyle rüyalar gördüğünde rahatlayacağına yakın kasıklarındaki ağrıyla uyanır, banyo ya da tuvalette kendi işini kendi görürdü ama bu gece uyanmamıştı! Üstü başı, çarşafı her yer leş gibiydi! En son genç kızla arka koridorda yaşadıkları yakınlaşmayı düşünürken uyuyakaldığını hatırlayan genç adam bir yandan kirlilerle beraber banyoya girerken bir yandan kendine saydırıyordu! ‘ hayır bok var madem niyetin var, gir banyoya gör işini yat zıbar değil mi¿! her taraf leş gibi olmuş! ulan ne var bu kızda bu kadar aklımdan çıkmıyor, delireceğim arkadaş! olmaz dediğim ne varsa bu kızla o geliyor başıma! bugüne kadar takıldığım hiç bir kadını ben anlatmadan bilmeyen İbrahim Abi ile Halit bile anlamışlar! yok, yok bu kızla bir şekilde sevişmem lazım benim, yoksa elâleme rezil rüsva olacağım!’ ‘sevgilimsin dedin kıza!’ ‘tamam işte, sevgilimse benimle yatmak zorunda!’ ‘o kız seni seviyor!’ ‘ben de beni sevmesini seviyorum!’ iç kavgasının son cümlesiyle elindeki atleti yere düşüren adam hızla kafasını sallayarak bu düşüncelerden kurtulmayı ümit etti. Ne düşünmüştü öyle¿! ‘beni sevmesini seviyorum!’ Aslında yalan da değildi çünkü Asude’ nin aşkının farkında olmak en başından beri gururunu okşuyordu ancak bu kadar derinden hissetmek ayrı bir şeydi.
Dün akşam da aynı şeyi düşünmüştü sürekli. Böyle sevilmek için ne yapmış olabileceği kafasında dönüp durmuştu lakin düşünceleri hep aynı yola çıkmış, gerçekler tokat gibi yüzünde patlamıştı. Hep horlamıştı genç kızı. Sürekli aşağılamış, hatta kafasındaki kadınlara ait ön yargılar yüzünden onu da herkesle bir tutmuştu. Bunu da göstermekten ya da söylemekten asla da çekinmemişti bugüne kadar ama ona rağmen Asude ona deli gibi sevdalanmıştı! Kendisine aynı hakaretler yapılmış olsa bir daha yüzüne bakmamakla kalmaz kesinlikle kanlı bıçaklı düşman olurdu lakin bütün bunlara rağmen Asude’ nin hissedebilmeyi başardığı derin duygular düşündükçe genç adamı daha da güçlü hissettiriyordu kendisine! İçten bir gülümsemeyle aynada saçlarını düzeltirken rüyası düştü aklına yine. Kesinlikle çok gerçekçiydi! Genç kızın dudaklarının yumuşaklığı, kadınlığının sıkılığı, teninin tadı, kokusu, dokunuşu... Daha önce de genç kızı bu şekilde rüyasında görmüştü lakin neden bu sefer sanki gerçekten yaşamış gibi olmuştu¿ Tek sebep genç kızın sevdasına inanması mıydı¿ Hâlâ bu düşünceler kafasında cirit atarken arabasına atlayıp mağazanın yolunu tuttu.
Asude yine uyuyamamıştı bütün gece! Ne zaman gözünü kapatsa sevdiğinin ateş gibi dokunuşlarını bedeninde hissediyordu. Kendini Emirhan’ a karşı güçlü olmak için ne kadar doldurmaya kalksa bile bir türlü sonunu getirememişti. Bakışları, dokunuşları çok güzeldi... Sevdalı yüreği bunlar karşısında hemen kendini koyveriyor, bu durum da iradesinin sınırlarını zorluyordu. Sevdiği adamın ona bir şeyler hissedebileceğine o kadar çok inanmak isterdi ki... Allah kahretsin ki, niyetinin ne olduğunu bildiği adamın en ufacık güzel sözü, hoş davranışı içindeki duyguların coşmasına sebep oluyordu. Git gide Emirhan’ a karşı koymak çok daha zor bir hâl almaya başlamıştı genç kız için. ‘sevgilimsin!’ demişti ama Asude inanmamıştı ki! Keşke gerçekten sevgilisi olsaydı ancak bunun olamayacağını biliyordu. Emirhan’ ın her şeyden önce parmağındaki yüzüğü çıkartması gerekirdi lakin adamın bunu yapmayacağını, kendisiyle gönül eğlendirdiğini en acı şekilde farkındaydı. Kendini geri çekmesi lâzımdı fakat sevdiği adam yanına gelince uçup giden mantığını kullanamadığından eli kolu bağlanıyordu.
Genç kız reyona girdiğinde rutin sabah işlerini halletti. Daha sonra Özkan’ a dönerek kahve içip içmeyeceklerini sorunca aldığı olumlu cevapla çabucak kahveleri yaptı. Kahveleri içip mağazada dolaşan son dedikodular hakkında konuşurlarken bir yandan da katta gözlerini gezdiren Asude gördükleriyle suratında kocaman bir sırıtış oluştu.
“ Abi boş ver dedikoduyu! Gel bak asıl film burada oynuyormuş!” Asude’ nin dediği yere bakan Özkan, İbrahim’ le Melahat’ in gülüşe cilveleşe konuştuklarını gördü. O da sırıtmasına engel olmadan genç kıza katılarak ada tezgahlarına yaslanıp konuşmaya başladılar.
“ Yaşlı kurtlara bak sen!!!” Asude yüzündeki sırıtmayı gizleme gereği görmemişti.
“ İbrahim Abi de ne fenaymış!” Özkan genç kızın omzuna yumruğunu değdirerek yarım bir gülüş attı.
“ Ne kadar fesatsın kızım sen! Sosyal flört o ne fenalığı!!!” Asude kahkahasını bastırabilmek için bir elini ağzına götürmüştü.
“ Ama çok komikler abi baksana! Koskocaman insanlar liseli aşık gibi cilveleşiyorlar!” Asude’ nin sözleriyle kahkaha atmaya başlayan ikilinin seslerini duyan Emirhan yan reyonda Sevgi’ nin sorgulamasından yeni kurtulmuştu. Oldu olası sevmezdi bu kadını zaten çünkü mağaza içerisinde ne kadar yalan yanlış haber yayılıyorsa mutlaka bunda kadının parmağı oluyordu. Yarım saattir de yine böyle bir haber için çene yarıştırıyordu genç adam. Dün iş çıkışı Mesut ile Elâ’ yı çarşıda gören kadın bugün de işe gelmeyen ikili hakkında dedektifliğe soyunmuş, ‘aralarında bir şeyler mi var¿’ diyerek Emirhan’ ın beynini yemişti! En son ‘ben nereden bileyim abla¿! çok merak ettiysen yarın kendilerine sorarsın!’ diyerek yanından kaçmayı başardığı sırada Asude’ nin şen kahkahasını duymuştu. Özkan’ la dirsek dirseğe durmalarına bozulmamaya çalışarak kıskançlığını dizginlemeye uğraştı. Yanlarına yaklaşınca bilerek Asude’ nin sağ tarafına iyice sokulup genç kızın pantolonunun kemerine asılarak kendine doğru çekti. Bu ani dokunuşla irkilen genç kız tam ağzını açıp küfür edeceği sırada sevdiği adamı fark etmesiyle edeceği lafın şekli değişmek zorunda kalarak ağzından çıktı!
“ Amıaaannn! Sen miydin o¿!” Asude’ nin edemediği küfür Emirhan’ ın gözlerine kadar ulaşan bir gülümsemeye neden olurken, bu gülümseme genç kızın da yüreciğini titretmişti. Sol taraflarında kalan Özkan’ ın reyona doğru kafasını çevirmesini fırsat bilerek genç kızın kulağına tüy gibi bir öpücük konduran Emirhan kemerindeki elinin parmaklarıyla da belini okşamayı ihmal etmemişti! Asude alev almış yanıyorken yanakları git gide kızarmaya başlayınca kendini sevdiği adamın etkisinden kurtarmaya çalışmıştı lakin Emirhan öyle sıkı asılmıştı ki genç kız yerinden bir milim bile kıpırdanamamıştı. Genç kız bu uğraşları verirken Emirhan’ ın erkekliği yine sertleşmiş ve Asude de kalçalarının biraz üzerinde hissettiği bu sertlikle put kesilmişti! Özkan yanındaki kıpırtıyla Asude’ ye döndüğünde genç kızın diğer yanında Emirhan’ ın varlığını gördü. Özkan’ ın onlara dönmesiyle genç kızla aralarına bir nefeslik mesafe bırakan Emirhan, duruşunu değiştirerek Asude’ ye olan dokunuşunu da gizledi. Çok zeki olduğunu, bu duruşla Özkan’ ın bir şey sezinlemeyeceğini zanneden genç adam oldukça yanılıyordu çünkü Asude’ nin mağazadaki hiç bir erkekle bu denli yakın durmayacağını bilen Özkan için Emirhan’ ın dokunuşunu görmesi gereksiz bir ayrıntıydı. Kaldı ki Asude’ yi daha önce bu kadar kırmızı bir suratla görmemiş olması da bir şeyleri anlaması için başka bir sebepti. Yine de her şey normalmiş gibi Emirhan’ a laf attı.
“ Ne yapıyorsun koçum¿” Emirhan sesini dümdüz tutmayı becermişti neyse ki.
“ Çalışıyoruz be abi! Siz neye gülüyordunuz öyle¿” Özkan’ ın başıyla gösterdiği yere bakan Emirhan bir yandan da söylediklerini dinliyordu.
“ Kara kız Melahat Ablayla İbrahim Abi’ yi görmüş de. Onlara gülüyorduk.” Emirhan önündeki kızın anlamadığı şekilde konuştu.
“ Adam ağzının tadını biliyor!” Sevdiği adama ‘ne demek o¿’ dercesine bakarken Emirhan Özkan’ a göz kırparak konuşmasına devam etti. “ Bodur tavuk her dem piliç...” Özkan genç adama katılmıştı.
“ Yemekte kimyon, kadın da minyon...” Emirhan arkasına takıldı Özkan’ ın.
“ Kadının uzunu sokakta, kısası yatakta makbuldür.” Aşık gibi birbirleriyle atışan erkeklerin arasında kalınca Asude kendini tutamayarak yüzünü buruşturup konuştu.
“ Allahtan boyum bodurluktan fazla da şu söyledikleriniz beni ilgilendirmiyor!” Özkan genç kızın lafıyla ona döndü.
“ Boyun kaç senin¿” Asude anlamadan yanıt verdi.
“ 1.65” Özkan beğenmiş gibi göz kırptı Asude’ ye
“ Tam idealsin işte kara kız!” Genç kız yüzünü ekşitti yeniden.
“ Sizin şu konuştuklarınızdan sonra kısa boylu olmadığıma sevindim zaten abi!” Özkan bu kızın en çok saflığını seviyordu işte. Her ne kadar yırtık geçinmeye çalışsa da kesinlikle göründüğü gibi değildi.
“ ‘Boyut değil işlev önemli.’ diye boşuna dememişlerdir herhalde!” Özkan’ ın kahkahayla söylediği sözlere Asude tekrar yüzünü buruştururken Emirhan sessizce dinlemekle yetiniyordu.
“ Öfff!!! Abi valla ben bir şey demiyorum artık ya!” Özkan bu kez geldiğinden beri kızın arkasından ayrılmayan adama sataşmak istemişti.
“ Deme bence de! 20’ lik kızlar gibisin zaten valla kadınlar yolar seni ona göre¿!” Özkan’ ın dediklerinden sonra Emirhan merakla Asude’ ye sordu.
“ Kaç yaşındasın sen¿” Sevdiği adamdan bir adım geri gitmeye çalışsa da yine başaramayan genç kız olabildiğince başını geri çekerek cevap vermeye çalıştı.
“ 33” Asude’ nin yanıtıyla şaşkınlığını saklayamadı Emirhan.
“ Ben seni 26 falan sanmıştım!” Asude de ilk defa aklına gelen şeye şaşırmıştı.
“ Sen kaç yaşındasın¿” Emirhan öyle bir gülümsedi ki Asude’ nin yüreği kendisini terk etmişti.
“ 30” Asude Emirhan kendisinden küçük olduğunu tahmin ediyordu lakin tam yaşını sormamıştı bugüne kadar. Onları dinleyen Özkan konuşmalarına dahil oldu.
“ Küçükmüş senden baksana! Elini öpmesi lâzım!” Önce gözleriyle kendisini işaret eden adama sonra da önündeki kıza dönen Emirhan Asude’ nin gözlerinin içine bakarak cevap verdi.
“ Öperiz abi!” Asude galiba ölmüştü! Nereye bayılabilirdi! Yanındaki adam “öperiz!” demişti de bakışlarındaki ifade genç kızın neresini öpebileceği alternatiflerini gözlerinin önünden geçirirken ecel terleri döktürüyordu! Burası sıcak mı olmuştu yoksa sevdiği adamın ateşi nihayetinde onu tutuşturmuş muydu¿! ‘inşallah Özkan Abi anlamamıştır!’ diye dua etmek de çok geç kalmıştı Asude çünkü Özkan şu andan itibaren bu ikilinin aralarında geçenleri kitap gibi okumuştu. Asude’ nin aylarca kimin için acı çektiğini anlamıştı ama o da herkes gibi Emirhan’ ı kestiremiyordu. Genç adamı tam da kendi gençliğine benzetirdi her zaman. Aynı hovardalık, aynı vurdumduymazlık... O da kim bilir zamanında kaç genç kızın canını yakmıştı lakin evlendikten sonra durulmuş, sahalardan çekilmişti. İlk zamanlar yaptığı bir kaç küçük kaçamağı dışında artık bu konular sadece dilinde kalmıştı. Emirhan’ ın durumunu kendince test etmek için Asude’ ye laf attı.
“ Valla kara kız Allah sahibine bağışlasın! Bekar ve genç olsaydım hayatta kaçırmazdım seni ama işte abin olmak varmış bizim kaderimizde!” Özkan’ ın sözleriyle Emirhan’ ın öfkeden gözleri kararırken, genç kızın belindeki eli de istemsizce kasılmış Asude’ nin canını yakmıştı. Genç kız sevdiği adamın kıskançlık yaptığını zannediyordu lakin Emirhan başka bir diyardaydı. Asude’ nin başka biriyle olabileceğinin idraki genç adamı dağıtmıştı. Onun tek sahibi kendisi olabilirdi çünkü genç kız ona aşıktı! ‘sen böyle kızı yerden yere vurduğun sürece elbet bir gün vazgeçecek!’ içinden geçen sözler iyice panik olmasına sebep olurken Özkan’ a cevap vermek için ağzını açan Asude sevdiği adamın sıkışı yüzünden çektiği acıyla ilk başta inledikten sonra konuşmayı başarmıştı.
“ Ihhh! Abi sahibim yok ama gönlümü çalan da beni istemiyor!” Sözlerinin sonunu sevdiği adama bakarak tamamlayan genç kızla Emirhan’ ın gönlüne yine bahar gelmişti ancak Özkan yapacağını yapmış gerçekleri yüzüne vurmuştu genç adamın!
“ Valla kara kız ‘fazla naz aşık usandırır.’ derler. Aşkından ölsen de karşılık alamazsan elbet bir gün biter! Neyse ben bir sigara içip geleyim. Buralarda dur!” Genç kıza söyleyeceklerini tamamladıktan sonra Emirhan’ a bakışlarını çeviren Özkan sözlerine devam etti.
“ Sana da kolay gelsin!” Özkan’ ın yanlarından ayrılmasıyla Asude tekrar acıyla inledi!
“Ahh!! Canımı yakıyorsun!” Ne yaptığının farkına varınca elini ateşe değmiş gibi genç kızın belinden çekti Emirhan.
“ Senin sahibin benim!” Asude can acısının öfkesiyle doluydu.
“ Hayır değilsin!” Emirhan’ ın bakışları tehlike çanları çalıyordu.
“ Sevgilimsin dedim sana!” Asude’ nin damarlarında karşılıksız aşkının ateşi gezmeye başlamıştı.
“ Öyle mi¿!” Sinirle gözleri kısılan Asude öfkeyle tıslayarak konuşmasına devam etti. “ Sevgilinsem neden ben de telefon numaran yok ya da neden hiç dışarıda buluşmadık normal sevgililer gibi¿!” Genç kızın sorduğu soruyla afallayan Emirhan ne diyeceğini şaşırdı.
“ Bütün gün burada görüşüyoruz zaten!” Söylediği sözlerin saçmalığını daha konuşurken fark etmişti. Gerçek sebebini kendisine yeni itiraf etmişken karşısındaki kıza dillendirememişti. Genç kız öfkeyle sevdiği adamın koluna asılıp karşı reyonları göstererek konuşmaya başladı.
“ Bak görüyor musun¿ Nazlı, Efsun, Elâ, Huriye... Daha bunlar gibi onlarcasını sayabilirim sana Emirhan! Onlardan ne farkım var senin için¿! Onlarla da burada görüşüyorsun, benimle de! ‘Sevgilim’ dediğin insan özel olur, ‘Sevdiğim’ dediğin insan vazgeçilmezin! Anlamıyor musun hâlâ¿! Sen benimle gönül eğlendiriyorsun!” Duyduğu sözlerle öfkelenme sırası Emirhan’ a geçmişti!
“ Asıl sen anlamıyorsun¿! Şu saydıklarının hiç birisinin kokusuna bağımlı değilim ben¿! Hiç birisini bir bakışıyla, bir gülüşüyle ya da tek bir sözüyle rüyalarıma girecek kadar arzulamadım!” Sesindeki acı dağları ateşe verirdi genç kızın! Tek isteği sevdiği adamın da onu sevmesiyken onun hâlâ kendisini yatağa atmaya çalıştığını sanmak yüreğini kor alevlere atmıştı
“ Tek derdin bu değil mi¿” Emirhan genç kızın ne demek istediğini anlamamıştı.
“ Ne¿!” Asude başını eğerek iki yana sallarken göz pınarlarını zorlayan yaşları tuttu.
“ Tek derdin benimle yatmak değil mi¿” Emirhan’ ın bu soruya karşı sesi keskin ve sertti.
“ Hayır, artık değil!” Asude’ in içi daha çok kavruldu.
“ O kadar mı yokum gözünde¿! Yattığın orospular kadar bile mi değilim senin için¿” Emirhan Asude’ nin tamamen yanlış yorumladığını anladığı anda elini kaldırıp kızın yanağını avuçladı. O kadar şefkatle dokunuyordu ki Asude gözlerini kapatmamak için olanca gücünü kullanmak zorunda kalmıştı çünkü sevdiği adamın bakışlarındaki yumuşaklığı kaybetmek istemiyordu.
“ Korkuyorum güzellik! Beni rüyalarımda bile kendimden geçirecek kadar olan tutkuna yetememekten korkuyorum!” Emirhan kendince içinde olan duyguları itiraf etmeye çalışırken Asude genç adamı öyle bir mimlemişti ki söylediği sözleri gerçek anlamlarından ziyade kendisinin düşündüğü gibi algılıyordu. Sevdiği adamın dokunuşundan usulca sıyrılırken dudaklarından dökülenler acı bir kahkaha eşliğinde çıkmıştı.
“ Sen beni her gün jartiyerle gezip çeşitli fanteziler yaptığımı sanıyorsun ama ben bildiğin pazen don giyiyorum! Korkma üzerine kalmam!” Emirhan kendini anlatamamanın siniriyle elini bir hışım indirerek cebine soktu! İşler tersine dönmüş artık Asude Emirhan’ ı istediği gibi anlamaya başlamıştı. Genç adam biraz daha bu konu uzarsa Asude’ nin kalbini kırmaktan korktuğu için çareyi lafı değiştirmek de aradı.
“ Yemekte aynı mola alanına gelin ama bu kez benim istediğim şarkıyı çalacaksın¿” Genç kız çökmüş halde sevdiği adama baktı.
“ Hangisiymiş o¿” Emirhan da iyi değildi.
“ Yıldız TİLBE/ Ben Bir Deliyim” Sözlerini tamamladıktan sonra arkasını dönerek oradan ayrılan genç adam kızın gönlüne nasıl söz geçireceğini düşünmeye dalmıştı. Asude giden adamdan daha dağınıktı. Ne demek istediğini düşünürken Özkan’ ın reyona geldiğini bile anlamamıştı. Düşünce girdabına dayanamayınca Gizem’ i aramak için reyonun arka tarafına geçti.
“ Ne yapıyorsun balım¿” Gizem Asude’ nin sesini duymasıyla yüzünde güller açtı.
“ İyilik çiçeğim. Sen ne yapıyorsun¿” Asude bakışlarını oturduğu alanda gezdirdi bir süre.
“ Bir şey soracağım sana¿” Bir çeşit oyun olmaya başlayan bu ritüel Asude’ nin sürekli Emirhan’ ı anlamaya çalışmak için sevdiği adamı düşündüğünden dolayı aklına takılan her ne ise yer ve zaman fark etmeden o an can dostuna dönüp sorması Gizem’ e de eğlenceli gelmeye başlamıştı.
“ Gönder gelsin bakalım!” Genç kız dudaklarını dişleriyle ezmişti.
“ Bir erkek bir kadının kokusundan bile tahrik olur mu¿” Gizem kısa bir düşünmeden sonra aklına en mantıklı gelen cevabı söyledi can paresine.
“ Sapık değilse olmaz her halde!” Asude için yeterli gelmemişti.
“ Yani sen Umut’ un kokusunu aldığında onunla yatmak istemiyorsun musun¿” Gizem genç kıza nasıl bir açıklama yapması gerektiğini kestiremiyordu.
“ Ben bir kadınım gülüm! Erkekler gibi çok çabuk tahrik olmamı bekleyemezsin benden!” Asude başını hafifçe sallamakla yetindi.
“ Anladım!” Gizem şaşkınca kaşlarını kaldırdı.
“Ben bir bok anlamadım ama neyse! Yemeğe ne zaman çıkarsın¿” Genç kızın aklına sevdiği adamın sözleri gelince onu dağıtmak için kafasını hızlıca hareket ettirnişti.
“Bugün erken çıkalım!” Vedalaşarak telefonu kapatan Asude derin bir of çekip reyona ilerlediği sırada Özkan’ ı yeni fark etmişti. Kafasındaki tilkilerin kuyrukları birbirine dolanmış genç kız da bu yumakta boğulmak üzereydi. Kime sorsa kimden akıl danışsa yanlış anlaşılırdı, biliyordu. Sadece başıyla selam verdiği çalışma arkadaşına arkasını dönüp rafları düzenlemeye başlamıştı ki tekrar Özkan’a döndü. Neden olmasındı¿ Sonuçta bir erkekti ve şu an Asude’ nin tam da ihtiyaç duyduğu cevapları o verebilirdi belki.
“Kara bey!” Özkan çalışma arkadaşına döndü.
“Söyle Kara Kız!” Asude utançtan yanaklarının yandığını hissediyordu şu an.
“ Abi bir kadından nasıl etkilenirsin¿” Özkan ne demek istediğini anlamamıştı genç kızın.
“O ne demek kız¿!” Sorduğu sorunun utancı Asude’yi ‘bir delik bulsam da içine girsem!’ raddesine getirmişti!
“Yani... offf!!! Yani her kadının kokusundan tahrik olur musun¿” Özkan hiçbir yanlış anlama belirtisi göstermediği gibi yardımcı olmaya çalıştığını göstermek için sesini dümdüz tutmuştu.
“ Eğer istediğim kadınsa tabii olurum.” Asude’nin kaşları çatıldı.
“ İstediğim kadın¿” Orta taşlı adam kardeşi gibi gördüğü kıza daha açık nasıl anlatacağının ikilemini yaşamıştı.
“ Bana hitap eden her kadını isteyebilirim!” Asude’nin yüzünü buruşturduğunu gören Özkan kahkaha atarak sözlerine devam etti. “ Hiç suratını öyle maymun götü gibi yapma kara kız! Gözüne güzel gelmeyen meyveyi kimse yemek istemez!” Asude için taşlar tam anlamıyla yerine oturmalıydı.
“ Peki, biriyle birlikte olmak için 3 sene peşinden koştun mu hiç¿” Özkan böbürlenerek göğsünü kabarttı.
“ Koştum tabii!” Genç kızın şaşkınlıkla kaşları havalanırken ağzı da açık kalmıştı.
“ Hadi yaa!!” Asude’nin neyden bahsettiğini anlayamayan Özkan da şaşırmıştı genç kızın bu tepkisine.
“ Kızım evliyim ben! Üstelik karım da en yakın arkadaşımdı! Onu sevdiğime ikna edene kadar kan kusturdu resmen bana!” Özkan’ın anlattığı hikaye genç kızın çok hoşuna gitse de hüzünlendirmişti.
“ Ne güzel! Ama ben öyle demek istemedim abi, sadece amacın yatmak olsaydı peşinden koşar mıydın¿” Özkan Asude’nin sözlerine muziplikle yanıt verdi.
“ Neden koşayım deli! Millet parayla veriyor!” Asude midesinin kaynadığını duyumsuyordu.
“ İğrenç!” Özkan ufak bir kahkaha atmıştı genç kıza.
“ İğrenç falan değil kara kız! Seks ihtiyaçtır ama sevişmek öyle değil. Sorduğun gibi tek amacım seks yapmaksa hayatta koşmam, ne yoracağım kendimi hazır bekleyeni varken! Ama yok amacım sevdiğimle sevişmekse ortalığın anasını bile ağlatırım!” Özkan genç kızın niyetini anlamıştı. Kızcağız Emirhan’ın davranışlarını çözmeye çalışıyordu herhalde. Bunun bilinciyle sözlerine devam etti. “ Bak canım... Şimdi böyle durduğuma bakma, ben de zamanında az fırlama değildim! Yemediğim bok kalmamıştı anlayacağın! O yüzden aşkla yaşadığım hayatı ayrıştırmam çok kolay olmadı ancak sevdayı tanıyınca da peşini bırakmadım. Yani demem o ki kara kız, hiç bir adam sadece am uğruna 3 sene bir kadının peşinden koşmaz! Ha eğer koşuyorsa vardır bir bildiği ancak bildiğini anlayamıyorsa o da onun salaklığıdır!” Abisinin son sözleriyle ağzından kaçan kıkırtıya engel olamayan genç kız başını ‘anladım.’ dercesine sallayıp yemek molası için müsaade isteyerek reyondan ayrıldı. Can dostuyla buluştuktan sonra karınlarını doyurup mola alanına geçtiler. Sabahtan beri olan bütün olayları Gizem’e anlatan Asude en son Özkan’ın dediklerini de ekleyerek sözlerini tamamladığında gözlerinde hüzün bulutları geziyordu.
“ Ben bu bilinmezlikle nasıl baş edeceğim¿!” Gizem arkadaşının mırıltısına ortak olmuştu.
“ Seni sevdiğine inanmıyor musun¿” Asude ellerini başının iki yanına koyup kafasını avuç içlerine hapsetti.
“ İnanamıyorum balım! Sevse kabullenmez miydi¿” Gizem ihtimalleri değerlendiriyordu.
“ Aşkı tanımıyorsa nasıl kabul edecek çiçeğim¿” Asude de içini kemiren kurdu dillendirmişti.
“ Ya sadece bir hevesse¿” Gizem yardımcı olamıyordu can dostuna çünkü genç kız tamamen kapatmıştı kendini.
“ Onu bilemezsin...” Yok yapamayacaktı Asude. Böyle büyük severken kendini hiçliğin ortasına atamayacaktı. Kalp sesinin ‘ne olursa olsun, sen de sevdiğinle bir ömür saklayacağın bir anın olsun istemiyor musun¿’ demesine rağmen kendini salamıyordu. O gün akşama kadar bir daha Emirhan’la yüz yüze gelmemek için neredeyse hiç reyon önüne çıkmamıştı genç kız. Sevdiği adamın mola saatlerini, yemek vakitlerini öyle bir aklına kazımıştı ki Asude aynı yerde çalışıp hiç gözüne görünmemeyi çok iyi başarmıştı. Başarmıştı da bu içindeki burukluk niyeydi¿ Aralarındaki özel anlar çoğaldıkça yüzünü görmediği her an özlemesi hiç de hayra alamet değildi. Ne olursa olsun dirayetini kaybetmemeliydi lakin sevdası kaybetmesi için yüreğini kemiriyordu resmen!
Emirhan Asude’yi mola alanında göremeyince siniri tavan yapmıştı. İçeri geçtikten sonra da genç kızın olduğu kata her gittiğinde de görememişti. Ne yani¿! Yine mi kaçıyordu ondan¿! Hayır, bu kez izin vermeyecekti genç adam! Hele de sevilmenin tadını bu kadar derinden hissettirdikten sonra kendisinden uzak durmasına asla müsaade edemezdi! Şimdi göremezse çıkışta mutlaka görecekti nasıl olsa. Bu düşüncelerle çıkış vakti geldiğinde hızla üzerini değiştirip ana çıkış kapısının orada beklemeye başladı. Karşıdan Gizem’le yan yana ona doğru gelen kızla yüzünde beliren gülümsemeye engel olamamıştı genç adam. Sevdiği adamı fark etmeden yanından geçen Asude can dostuyla bir kaç gün sonranın planını yapmakla meşguldü o an.
“ Kaçma benden!” Sağ tarafından beline tüy gibi dokunan ve kulağına fısıldayan adam kesinlikle bir gün Asude’yi kalpten götürecekti!