DEVRAN HANCIOĞLU:
"Abi, çokta tersine gitme olur mu?" diyen Âhi yoldan gözlerimi alıp bir kaç saniyeliğine ona çevirmemi sağladı.
"En son ne kadar gözünü karattığını gördük..." dedi tekrar uyaran bir tonda. Arabanın hızını arttırırken kafamı iki yana olumsuz anlamda salladım "gördük ama o zaman Avşar yanımda değildi ama şimdi..." deyip iyice hızlandım "yanımda."
"Abi, Levent picini bilmiyor musun? Avşar ne kadar yanında olsa da elbet yine birşey çıkarır başına"
"Yok, bu sefer değil. Bu sefer ne Avşar'ın üzerinden bana yürüyecek ne de ölmüş ailemden..." dedim dişlerimin arasından tıslar bir şekilde.
"Abi ne olur temkinli olalım yinede, olur mu?"
Kafamı salladım yalnızca. Leventin artık beni tehdit edebilecek birşeyi kalmamıştı. Merak ettiğim şey derdinin ne olduğuydu.
Arkamızdan
