Güneş yavaş yavaş çöküyordu. Gelmiştik. Karşımda ki fazlasıyla göz alıcı mekana baktım. "Hazır mısın?" diyen sesle yanımda ki adama döndüm. Aklımda ne kadar buradan sonra kaçma fikri oluşsada durumlara bağlıydı. Ve tabii Leyla'da vardı. Onunla konuşmamıştım. Plan yapmamıştım. Belki de herşeyi o gece ki gibi ani yapmalıydım. "Evet" dedim kendimden emin bir şekilde. Bu zamana kadar bir çok şey yapmıştım,, babam sayesinde yapmadığım iş kalmamıştı. Ama ilk defa bir baskına dahil oluyordum, yanımda ülkenin kralı Devran Hancıoğlu'yla birlikte. Kalbimin sesi kulaklarımı dövüyor heyecandan midem kasılıyordu. Önüme doğru uzattığı siyah güneş gözlüklerini alıp ona baktım "bu ne" dedim. Sıkıntılı bir nefes koyveren Devran salakmışım gibi bana baktı "gözlük..." deyip elimdeki gözlükleri işaret et