-Sana özel demem için can atıyorsun ama demeyeceğim! demesiyle elindeki buz torbasını alarak kenara koydu ardından buzdan soğuyan elini tutup yavaşça kendine doğru çekti. Aralarındaki sessizlik büyürken diğer elini saçlarının arasına götürerek aynı yavaşlıkla kendine çekti. Artık teninin kendine has kokusunu hissedebiliyordu. Gözlerini kapatıp burnunu kulağıyla yanağı arasında bir noktaya yerleştirerek derince bir nefes aldı. Pelin istemsizce kapanan gözlerini açmaya çalışırken Hakan'ın sıcak dudaklarının yanağında bıraktığı buğulu hisle başını hafifçe ona doğru eğdi. Fakat hâlâ açık bilinci toparlanması gerektiğini fısıldıyordu kulağına. Bu hislerle yavaşça uzaklaşıp hızlıca ayağa kalktı, Hakan da aynı hızla bileğinden yakalayarak durdurup: -Doktor! Benden böyle kaçman hiç hoşuma gitmiy