28. BÖLÜM Sabah geç yapılan kahvaltının ardından hukuk bürosuna gitmek üzere evden ayrılan Yavuz ve Beril uzunca bir süre sessiz kaldı. Evden çıkalı neredeyse kırk dakika olmak üzereydi. Ne Yavuz ne de Beril tek kelime dahi etmemişti. Makam aracı İstanbul'un lüks semtlerinin arasından süzülerek Beşiktaş'a geldiğinde saat ikiye geliyordu. Beril, eskiden gittiği bu yollara baktığında hayıflandı. Hayatı resmen altüst olmuştu. Araç tanıdık binanın girişinde durduğunda Beril anlamaya çalışan bir ifade ile Yavuz'a baktı. “Neden buraya geldik?” Hayal kırıklığının tadını çıkarıyordu. Gözleri Tek Celse yazılı tabelada takılı kalmıştı. “Davaya onlar bakacaklar.” “Beni şu kapıdan içeri alacaklarını sanıyorsan yanılıyorsun.” “Öyle ise görelim.” Yavuz bunu dedikten sonra kapının yakınlarında dur