AHUNAZ POLAT LAZEN: "Konuşmamamız gerekiyor Kılıç" deyip ayağı kalktım. Gideceğim demesi saçmaydı. Beni dinlemeden kafasında kuruyordu. Beni bir dinlese anlayacaktı ama burnunu dikip bana bir kere bile bakmadan, arkasını dönüp gitti. Arkasından gitmek için harekete geçtim. Böylece gitmesine göz yumamazdım. Hele son söylediği ima hala beynimde yankı yapıyordu. Gözüme baka baka İstanbul'a gideceğim, devam edeceğim kaldığım yerden demişti. Sinirle dişlerimi sıktım. Arkasından koşarak gidip kapıyı açtığım da Kılıç arabaya binmiş gitmişti bile. Kapı önünde öylece kalmıştım. "Buyur yenge." başı yerde duran korumayı görmemle "Arabayı hazırlayın, ben hazırlanıp geliyorum." dedim "Gelin Ağam af buyur, bu saatte nereye götüreceğiz." diyen diğer korumaya döndüm "Kılıç'a." dedim. "Kılıç Ağ