AŞKI YAŞAMAK

4473 Words
Emirhan’ ın elleri yine ateşlerde yanıyordu ama eskisi gibi garipsemiyordu bu durumu. Hatta hoşuna gittiği bile söylenebilirdi. Asude’ ye yaptığı anlık temastan sonra hızla arabasına doğru ilerleyip binen genç adam derince bir nefes alıp kendi kendine gülmeye başladı. ‘ulan sanki ilk defa bir kızın peşinden koşuyorsun gevşek!’ kendi kendine söylenirken içindeki enerjiyi nasıl yapıp da dışarı atması gerektiğini kestiremiyordu bir türlü! Eve vardığında kapının önündeyken aldığı yemek kokularıyla yüzünde güller açtı. Anası kıyamamış gelmişti her halde! İçeri girdiğinde Gönül’ le burun buruna gelmeyi beklemeyen genç adam yaşadığı sürprizle şaşkınlığını gizleyemedi. “ Sen miydin¿!” Gönül cilveli bir sesle nişanlısını karşılamıştı. “ Başkasını mı bekliyordun canım¿” Emirhan şaşkınlığını genç kadına belli etmek niyetinde değildi. “ Annem sanmıştım!” Gönül Emirhan’ ın arkasından kapıyı kapatırken açıklamaya başlamıştı bile. “ Hafta sonu için teyzemlere gelince Kevser annelere de uğradım. Senin burada kaldığını öğrenince de buraya geldim.” Genç adam donuk bir ifadeyle mırıldandı. “ Hoş geldin!” Banyoya yollanan Emirhan duş almak için soyunmaya başladığında genç adamı takip eden Gönül’ de kapı pervazına yaslanarak adamın soyunuşunu izlemeye başladı. Altında sadece boxerla kalan Emirhan’ ın arkasından sarılan kadın ellerini genç adamın göğsünde gezdirirken ensesine de ufak ufak öpücükler konduruyordu. “ Beraber girelim mi¿” Ellerini tuttuğu kadını bir çırpıda önüne alan Emirhan hırsla dudaklarına asılıp kalçalarından kaldırarak lavabonun tezgahına oturturken kadının açılan bacaklarının arasına girdi. Gönül ellerini adamın karnına doğru indirirken Emirhan göğüslerini avuçlamıştı ki kadının inleme sesinin banyo duvarlarında yankılanmasıyla gözlerinin önüne Asude’ nin en ufacık dokunuşuyla titreyen bedeni geldi. Hızla dudaklarından ayrılan adamla afallayan Gönül Emirhan’ ın boynunu öpmeye başlamıştı. Kadının arsız dokunuşlarıyla Asude’ nin tepkilerini beyni istemsizce karşılaştırmaya başladığında önündeki kadından iğrenmeye başlayan Emirhan kendini iyice geri çekerek Gönül’ ün ellerini tuttu. “ Açım! Sen sofrayı hazırla istersen!” Ne olduğunu, ateşli dokunuşların birden neden kesildiğini anlamayan kadın çok da üzerinde durmadı. Kafasını sallayarak banyodan çıkan Gönül’ ün arkasından yüzünü ellerinin arasına alan Emirhan bir hışım sıvazlayarak duşa kabine girdi. Üniversiteden beri hayatındaydı Gönül. İlk başlarda sadece arkadaşı olan kadın sonradan yaklaşık 2 yıl sevgilisi son 4 yıldır da nişanlısıydı. Sevgililiklerinin ilk yılında birlikte olmaya başlamışlardı ve Gönül onun yanına ne zaman gelse sadece onunla birlikte olurdu Emirhan. Hiç bir zaman Gönül’ e sadık olmamıştı ancak böyle bir şey de başına gelmemişti daha önce. Ona dokunurken Asude’ nin aklına gelmesi bir kez daha sarsmıştı genç adamı. İlk birlikteliklerinden beri Gönül seks konusunda gayet rahat davranmıştı hatta sevgiliyken birlikte olmalarını sorun etmemiş, evlenmek için bunu kullanmamıştı. İlk erkeği olmuştu Gönül’ ün ancak bu rahat tavırları her zaman Emirhan’ ın içinde bir yerlerde tuhaf algılanmıştı. Şu an yaptığı çok iğrençti, hem Asude’ ye hem de Gönül’ e çok büyük saygısızlıktı belki de lakin istemsizce iki kadının davranışlarını karşılaştırıyordu içinden. Düşündükçe yaşadığı ilişkinin yavanlığı gözlerinin önüne seriliyor ve bu durumda da ister istemez Gönül’ den soğuyordu. Hiç bir zaman nişanlısına dokunurken ne kendi heyecanlanmış ne de karşısındaki kadının heyecandan titrediğine şahit olmuştu. Sanki kendisi gibi Gönül de tamamen cinsel dürtülerini doyurmak için birlikte oluyordu onunla. Ne kadar süre suyun altında kaldığından habersiz içerideki kadının seslenmesiyle kendine geldi. Odasında üzerine bir şeyler geçirerek mutfağa ilerleyen genç adam hazır masaya oturup “Ellerine sağlık!” dedikten sonra yemeğe başladı. Bir süre sessizce yemek yiyen ikiliden Gönül bu sessizliği bozdu. “ Nasılsın¿” Emirhan yemeğinden hiç kafasını kaldırmamıştı. “ İyiyim, çalışıyorum. Sen ne yapıyorsun¿” Gönül nişanlısına bakarak iç geçirirken gözlerini süzmeyi ihmal etmemişti. “ Dün akşam baban aradı bizimkileri.” İlk defa bakışlarını birleştirdi karşısındaki kadınla Emirhan. “ Haberim yok. Neden aradı¿ Hayırdır¿” Genç kadın Emirhan’ ın temasını kaybetmemek için olanca ateşini gözlerine yansıtmıştı. “ ‘Bu bahara düğünü yapalım.’ diyormuş baban. O yüzden geldik biz de zaten. Düğün tarihi konuşulacakmış hafta sonu.” Kafasındaki düşüncelerin bunaltıcı havası yetmezmiş gibi bu düğün muhabbeti iyice boğmuştu Emirhan’ ı. “ Ne acelesi varmış¿ Daha evin borcu bitmedi!” Gönül devam etti anlatmaya. “ Mart gibi bitecekmiş sanırım. ‘mayısa yapalım.’ diye konuşurlarken duydum.” Ne yapıp edip bu düğün tarihini biraz daha ertelemeliydi genç adam yoksa Asude’ ye karşı hislerini anlayamadan evlenmiş olacaktı bu gidişle. “ O kadar kısa zamanda hazırlanabilecek misin¿” Gönül kendisini oturduğu sandalyeye daha çok yaslayarak kollarını göğsünde birleştirmişti. “ Hayatım zaten 4 yıldır nişanlıyız, her şeyim hazır! Bence de bir an evvel düğün olsun da artık buraya taşınayım. “ Küçük bir Anadolu kasabasında doğup büyüyen Gönül, hep hayali olan büyük şehirde yaşama isteğini üniversiteyi kazanarak gerçekleştirmişti. Kazandığı üniversite teyzesinin oturduğu şehre yakın olunca babası hiç zorluk çıkartmamış hemen kızının isteğini yerine getirmişti. Büyük şehir, üniversite hayatı derken Gönül iyice açılmış, doğup büyüdüğü kenti beğenmez olmuştu. Okulunu bitirdikten sonra çalışma isteği babası tarafından ‘evlenince kocan izin verirse çalışırsın!’ diye reddedilince genç kız hayranı olduğu Emirhan’ a daha üniversite zamanından iyice sokulmaya başlamıştı. Genç adamın hovardalığını, uçarılığını en zirvede olduğu zamanlarda bizzat görmüş ortamlarda ilgisini çekmek için her türlü şeyi yapmıştı. Etrafındaki kızlardan Emirhan’ ın aktif cinsel yaşamıyla da ilgili bir çok şey duyan genç kadın o zamanlar ondan hoşlandığını söyleyen ve onun hoşuna giden hemen hemen her erkekle çıkmış, hem cinselliğin hazzını yaşamış hem de kendince Emirhan’ a hazırlanmıştı. Kendisi üniversite son sınıftayken Emirhan mezun olup tam ümitlerinin tükendiği anda genç adam gelerek sevgili olmak istediğini söyleyince havalara uçmuş ve hayaline kavuşmasına az kaldığını anlamıştı. Evet, ilk başlarda kesinlikle aşıktı Emirhan’ a ancak şimdi sorsanız aşktan ziyade rahat yaşama arzusu daha baskın çıkardı. Yemeklerini yedikten sonra oturma odasına geçen Emirhan’ ın arkasından mutfağı toparlayan Gönül’ de nişanlısının yanına oturmuştu. Bir yandan genç adamın ensesindeki saçlarla oynayıp diziyle kasığı arasında hafifçe gezinirken diğer yandan da kulağının altına en seksi öpücüklerini konduruyordu. Dokunuşlara daha fazla dayanamayan Emirhan yanında oturan kadının belinden tutup ata biner gibi kucağına oturtarak dudaklarına saldırdı. İçindeki kızgınlığı, kafa karışıklığını atmak istercesine kadının dudaklarını sömürürken bir çırpıda üzerindeki tişörtü çıkartmıştı. Gönül çıkan tişörtüyle kendini geri atarak çıplak göğüslerini genç adama sundu. Emirhan önüne serilen göğüsleri yoğurmaya başladığında kadının çarşaf gibi açılan boynuna dudaklarını gömdü. Kucağındaki kadının kokusunu almayı beklerken beyninde şimşekler çakmaya başlayan genç adam Asude’ nin kendisini deli eden kokusunu duyumsayınca yüzünü buruşturarak geri çekildi. Derin bir nefes alarak ellerinin altında baş vermiş göğüslere odaklanmaya çalışırken bu kez de gözlerinin önüne Asude’ nin karanlıkta parlayan siyah sutyeninin üzerinden taşmış dolgun göğüsleri düşmüştü! Kafasını hızla sağa sola sallayıp elinin altında kendi için hazır bekleyen bir göğsün ucunu ağzına aldığı sırada midesinin kalktığını fark etti. Umursamadan işine devam ederken biraz önce yediklerinin an be an yemek borusundan yükseldiğini hissettiği zaman anında kendini geri çekti çünkü eğer devam ederse kesinlikle kadının üzerine kusacaktı. Göğüs oluğuna başını yaslayıp sakinleşmeye çalışırken Gönül neden durduklarını anlamak için gözlerini araladığında Emirhan’ ın sapsarı olmuş yüzüyle karşılaştı. “ İyi misin¿” Emirhan Gönül’ ü kucağından kaldırırken güç belâ konuşmayı başarmıştı. “ Yediklerim dokundu sanırım.” Kucağından kalkan kadınla hızla yerinden doğrulan Emirhan balkona çıkarak temiz havayı derin derin içine çekti. Bu kız ne ara bu kadar içine işlemişti¿! Az önce resmen Gönül’ le sevişmemesi için genç adamın vücuduyla savaşmış ve galip gelmişti! ‘ ah be hatun! ne yapıyorsun bana böyle!’ kendi kendine söylediği kelimeler beyninde uğuldadığında gönlünün nasıl bir yangına düşeceğinin sinyallerini almıştı! Ne kadar süre balkonda oturduğunu bilmeden içeri girmek için kapıyı açarken yatak odasına gitmekten vazgeçip oturma odasındaki diğer çekyata uzanarak uykuyla mücadele ettikten sonra hem yaşadıklarının stresi hem de iş yorgunluğuyla gözleri bu duruma daha fazla dayanamayarak kapandı. Asude sevdiği adamın dokunuşundan sonra yerde miydi, gökte miydi bilemeden evine girdi. Emirhan’ ın yaptığı saniyelik hareketle ayaklanmayan tek bir duyusu kalmayan genç kız o dakikadan sonra Gizem’ le ne konuştuklarını da algılayamamıştı ancak can dostu bunu asla dert etmemişti çünkü Asude’ yi her haliyle kabul eden Gizem artık bu durumlara alışmış, tek duası can yoldaşının aklını yitirmeden sevdasına kavuşması olmuştu. Eve girdikten sonra çayı ocağa koyarak duş alıp kendine yiyecek bir şeyler hazırladı. İşten çıktığından beri gözü sürekli saate kayan genç kız yine üst üste çift rakamları görmesiyle ‘yine mi beni düşünüyorsun ya¿!’ diye içinden konuşmaya başladı. Karnını doyurup koca bir kupa çayla balkona oturup sigarasını yaktı. Aslında çok isterdi Emirhan’ ın kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmeyi. Hele de şimdi ne hissettiğini, kafasının içinde neler döndüğünü bilmeyi daha da çok istiyordu. Ne yapacağına karar veremiyordu artık. Şimdiye kadar ne düşünüp ne sonuca bağladıysa sevdiği adam kendisini tamamen ters köşeye yatırarak başka bir olayla içini allak bullak ediyordu. Zaten sevdasının büyüklüğünden sevdiği adama zaafı daha da çoğalıyor, bu durumda aldığı kararları uygulaması şöyle dursun aklında tutması bile mucizeye dönüşüyordu. Bu kez karar alıp uygulamaya çalışarak kendini yormaktan vazgeçen genç kız ertesi gün olanlardan sonra hayatının 180 derece döneceğini bilmiyordu... Sabah iş başı yaptıklarından beri gayet sakin çalışan Asude ve Özkan sohbet ederken yan taraflarından gelen yüksek konuşma sesleriyle birbirlerine baktılar. Ne olduğunu anlamak için reyonun önüne doğru hareketlenen Asude karşıdan gelen Mesut’ u görmesiyle hareketlerini yavaşlatıp önüne gelen ada tezgahını düzenliyor gibi yaparak genç adamı izlemeye çalıştı. Gizli saklı yapmasına gerek bırakmayacak şekilde Mesut genç kızın görevli olduğu reyonun önünde durarak cebindeki telefonu çıkartıp bir numara çevirdi ve kulağına dayadı. “ Neredesin bilader¿” “....” Mesut öfkeyle hırlamıştı. “ Emirhan, ne işin varsa bırak, mağazaya gir! Asudelerin reyonun önündeyim!” Duyduğu isimle merakı katlanan genç kız Mesut’ un arkasında ona ‘ne oluyor¿’ dercesine göz kırpan Özkan’ a ‘bilmiyorum.’ anlamında omuz silkip dudak büktü. Daha fazla dayanamayan Asude reyonun önünde delirmiş gibi sağa sola dönen adama seslendi. “ Hayırdır aga ne oldu¿” Mesut’ un sinirden beyninde bir damar atmaya başladığından bir hışım içindeki zehri döktü. “ Bir boklar dönüyor Asude de dur bakalım Emirhan gelsin, anlayacağım!” Kafasını sallayıp genç adamın yanından ayrılarak reyona doğru ilerleyen genç kız Özkan’ a duyduklarını anlatırken arka tarafta Emirhan’ ın sesinin yükseldiğini duymasıyla o tarafa döndü. “ NE DEMİŞİM!!!” Sevdiğini ilk defa böyle gümbürderken gören Asude ne kadar bu durumdan tırssa da merakı her şeyin üzerine çıkmıştı. Ne oluyordu Allah aşkına¿! Bu kez Özkan’ la beraber karşılıklı öfkeyle konuşan adamların yanına giderken Mesut ve Emirhan’ ın yan reyona bir hışım gittiklerini gördüler. Tam onların peşinden gideceği sırada Özkan kolundan tutarak engel olmuş kendisi gitmişti. Ortalıktaki adamların kaybolmasıyla reyondaki işine geri dönen genç kız müşterilerle ilgilenmeye çalıştı lakin kafası öfkesi burnundan taşan sevdiğinde kalmıştı. İlk defa böyle görmüştü genç adamı Asude. Ona da daha önce çok kızdığı zamanlar olmuştu ama hiç böyle alev aldığına şahit olmamıştı çünkü ona kızdığında genelde buz dağları gibi olur, sesi tıslarcasına çıkardı. Elindeki elbiseyi askıya asarken reyon önünden geçen sevdiği adamla askıyı tezgahın üzerine atarak hızlı adımlarla Emirhan’ a seslendi. “ Heyyy!!!” Asude’ nin sesini duymasıyla o tarafa bakan Emirhan genç kızın meraklı teyzeler gibi hızlı hızlı ona koşturmasını görünce yüzünde istemsizce gülücükler oluşmuştu. Yüzünün güldüğünü gördüğü sevdiği adamla problemin her neyse hâllolduğunu düşünen Asude yine de neler olduğunun merakıyla konuşmaya başladı. “ Ne oluyorsunuz ya sabah sabah¿” Emirhan genç kıza yandan bir gülüş attı. “ Yok bir şey güzellik.” Asude çocuk gibi başından savmasına takılmamaya çalıştı boş bir çabayla. “ Anlatacak mısın yoksa Özkan Abi gelince Sevgi Abla’ nın anlattıklarından mı öğreneyim¿” Genç adam az önce elinde kalacak olan kadının adını Asude’ nin ağzındna duyunca kendine engel olmamıştı. “ Abla deme şu orospuya¿!” dedikten sonra devam etti Emirhan. “ Geçen gün Mesut’ la Elâ’ yı çarşıda görmüş. Geldi bana ‘bunların arasında bir şey mi var¿’ diye sordu. ‘bilmiyorum.’ dedikçe üzerime geldi. En son ‘çok merak ediyorsan git kendisine sor.’ dedim. Dün ikisi birden işe gelmeyince Mesut’ u arayıp haber verdim, konuşulanları. Bugün orospu gelmiş Mesut’ a ‘Emirhan onlar sevgili dedi.’ demiş.” Asude anlamayarak kaşlarını büzüştürdü. “ Niye bu kadar ilgileniyor ki bu olayla¿” Emirhan Asude’ nin tavrını anlayamamıştı asıl. “ Anlamadım¿ Ne demek ‘niye ilgileniyor¿’, kadının işi dedikodu bilmiyormuş gibi sende!” Sevdiği adamın sözleriyle derin bir nefes alıp açıklamaya uğraştı genç kız. “ Kendi ağzınla söylüyorsun işi dedikodu diye. Bu olayda dedikoduluk bir şey yok ki!” Emirhan bezgin bir nefes çekti içine. “ Mesut’ un sevgilisi var.” Asude gözlerini devirmemek için kendisini zor tutmuştu. “ Ama ayrılmış olabilir. İkisi de bekar insanlar. Ne gerek var bu kadar burunlarını sokmaya, anlamıyorum ben!” Karşısındaki kızın düşünceleriyle içi bir tuhaf oldu Emirhan’ ın. Ne kadar güzel konuşmuştu öyle! “ Herkes senin gibi değil demek ki güzellik!” Sevdiği adamın söylediği sözcükle yine gözleri titremişti genç kızın ama sesini donuk tutmayı başarmıştı neyse ki. “ Neyse, kolay gelsin sana.” Tam Emirhan’ ın yanından ayrılacağı sırada genç adam Asude’ nin kolundan tutarak onu durdurdu. “ Yemeğe ne zaman çıkacaksın¿” Genç kız boşta olan omzunu silkmişti. “ Bilmiyorum. Gizem’le konuşmadık daha.” Kafa sallayarak Asude’ yi onayladıktan sonra Emirhan reyondan ayrılıp depoya geçecekken Elâ’ nın ağladığını gördü. Yanına gidip genç kızı teselli etmeye çalıştı. Elâ’ yı yaşadığı ilişkinin yanlışlığı ve çalkantısından ziyade ortalıkta dolaşan lafların bir anda bu kadar çoğalıp dillenmesi daha çok üzüyordu. Kimsenin yüzüne bakmayacağını düşünüyordu artık. Emirhan kızın koluna elini koyarak bir abi edasıyla sıvazlarken karşıdan Asude’ nin geldiğini görünce hemen temasını kesip bir adım geri çekildi lakin geç kalmıştı. Asude sevdiği adamın yanından ayrılmasıyla reyona geri dönmüş, daha sonra Özkan’ ın gelip de Sevgi’ den duyduklarını anlatmasıyla genç kız da Emirhan’ dan duyduklarını anlatmıştı. Olayın gereksiz yere bu kadar dallanıp budaklandırıldığını düşünüyordu her iki çalışma arkadaşı da. Olanları anlatmak için Gizem’ i aradığında ulaşamayan genç kız Özkan’ dan izin isteyerek can dostunun yanına gitmeye karar verdi. Reyondan çıktığında Emirhan’ ı görmüştü lakin yanındakini seçememişti. Elâ ile dip dibe görmeyi beklemediği sevdiği adamla beynindeki düşünceler bulanmaya başlamıştı genç kızın. Sabahtan beri Emirhan’ ın bu olaya neden bu kadar tepki verdiğini hiç düşünmemişti. Şimdi karşısında gördüğü görüntüyle kendi kendisine kurmaya başladı. Elâ, tam da Emirhan’ ın beğeneceği bir kızdı. Sessiz, sakin, ‘vur ensesine, al lokmasını.’ dedikleri cinsindendi. Bu kadar yıldır tanımasına rağmen Asude bile yanında tek bir erkek görmemişti. Ayrıca güzel de bir kızdı. Simsiyah beline kadar inen uzun saçları, içinde sarı harelerin olduğu yeşil-elâ gözleri, dolgun vücudu ile bir çok erkeğin dikkatini çekebilirdi. Bırakın erkekleri bayan arkadaşlar arasında bile Elâ’ ya kalçaları konusunda takılırlardı, ki bunu bir kaç kez Asude de yapmıştı. Emirhan’ ın yüksek libidosu ve kalça düşkünlüğü de göz önüne alınınca... Asude daha fazla bu görüntüye maruz kalmamak için başını önüne eğmiş, ilgilenmiyormuş gibi yanlarından hızla uzaklaşmıştı. Nasıl da kıskanmıştı sevdiği adamı¿ Kıskançlık bu kadar can yakar mıydı¿ ‘geri zekâlı orospu! seni sikine takmayan adam için sen ancak böyle kendini tüket!’ diye söylene söylene kendi kendini sinir ediyorken tekrar kolundan çekildiğini hisseden genç kız bıkkın bir nefesle kolunu kurtardı. “ Sen bunu adet haline getirdin!” Emirhan anlamıştı Asude’ nin kızdığını ancak öfkesinin gözlerindeki yıldızlara ulaşacağını tahmin etmemişti. “ Neden selam vermeden geçiyorsun sen¿” Emirhan’ ın üste çıkmak gibi bir çabası yoktu, gerçekten neden sessizce geçtiğini merak etmişti genç kızın lakin Asude o an kıskançlığın öfkesiyle sevdiği adamın yaptığına bakmadan ona hesap sorduğunu düşünmüştü. “ Elâ ile ilgileniyordun. Bozmak istemedim!” Artık duygularını kontrol etmeye başladığından beri kendisinden soğumaya başladığını düşündüğü kızın kendisini kıskandığı için sinirlendiğini anlaması Emirhan’ ın erkeklik egosunu tavan yaptırmıştı! “ Gelseydin bir şey olmazdı. Kardeşim o benim.” Sevdiği adamın kendisinin onu tanımıyormuşçasına söylediklerine alaycı bir gülüşle yanıt verdi Asude. “ Senin kardeşlik anlayışını biliyorum ben merak etme! Hayırlısı olsun!” Asude’ nin söyledikleriyle kan beynine sıçramıştı genç adamın. Bu kızın dilinin ayarı gerçekten yoktu, hele sinirlenince iyice bozuluyordu. O sinirle genç kızın bileğini tutarak hafifçe sıktı. “ Boşuna kıskanıyorsun, o benim gerçekten kardeşim!” Genç adamın sesinin sertliğinden doğruyu söylediğini anlayıp biraz korksa da Asude’ nin geri adım atmaya niyeti yoktu. “ Seni kıskanmaya hakkım mı var benim¿ Hiç mi miden bulanmıyor ya kucaktan kucağa gezerken¿!” Artık gerçekten öfkenin damarlarında kol gezdiğini hissediyordu genç adam. Neden anlamak istemiyordu¿! Elâ ile arasından en ufak bir art niyet yoktu işte! Asude’ nin üzerine doğru bir adım atarak sinirinden tıslarcasına fısıldadı! “ Elâ kardeşim dedim!” Tam sözünü bitirdiği anda arka taraflarından Nilgün’ ün Emirhan’ a doğru bütün işvesini sesine yansıtırcasına seslendiğini duydular. “ Emirhaaannn!!!” Asude duyduğu sesle sevdiği adamın gözlerinin içine bütün isyanıyla baktı. Öyle bir baktı ki genç adamın kalbine ilk defa utanç tohumları serpti! Öyle bir baktı ki Emirhan ilk defa geçmişinden, yattığı kadınlardan nefret etti! “ Sen alışmışsın milletin önüne atlamasına! Benimle uğraşacağına onlarla yoluna devam et!” Sözlerini tamamladıktan sonra başını yere eğerek iki yana sallayan Asude elleri cebinde can paresine doğru ilerledi. Arkasında bıraktığı adam öfkeden Nilgün’ ü öldürecekti! Böyle bir konunun üzerine tembih etse gelmezdi herhalde! Bir de Asude’ nin her seferinde lafı gediğine oturtup gitmesi iyice deli ediyordu artık Emirhan’ ı. Lafı söylüyor, sonra cevabını beklemeden düşünmesine bile fırsat vermeden çekip gidiyordu genç kız! İçindeki öfkesiyle ona seslenen kadına ne istediğini sorduktan sonra korkutucu surat ifadesi ile istediklerini yaptıktan sonra depo alanına gitti. Asude can dostunun yanına gittiğine Orhan’ ı reyonda görmesi ile yüzünü buruşturdu. Bu ara çok sık Gizem’ in yanında gördüğü bu adamdan tuhaf bir elektrik alıyordu. “ Ne işi var yine bunun burada¿” Gizem arkadaşını görmesiyle can simidi bulmuşçasına sevindi! “ Oh be balım!!” Asude niye böyle karşılandığını anlamamıştı. “ Ne oldu gülüm¿” Gizem huzursuzca kıpırdandı. “ Yok bir şey ama sabahtan beri yanımdan ayrılmadı. ‘Git!’ de diyemedim.” Asude can dostunun söyledikleri ile kaşlarını çattı. Söyledikleri sanki olabilecekleri önceden tahmin etmiş gibiydi. “ Balım şimdi sıkıntı yok da Umut gelince bunu burada görürse olay çıkar!” Gizem de biliyordu koca adamının bu durumdan hoşnut olmayacağını lakin kendi çağırmıyordu ki Orhan’ ı. Genç adam Gizem’ i görür görmez reyona geliyor bazen az, bazen çok belli olmadan vakit geçiriyordu. Gizem rahatsız oluyordu bu durumdan ancak çocuğun hiç bir kötü davranışı olmadığı için ters davranmak da çok çiğ geliyordu genç kıza. “ Biliyorum ama ne yapayım¿ Ben çağırmıyorum ki sonuçta, nasıl ‘git!’ diyeyim¿” Asude kendi huyundan olabilecekleri tahmin ediyordu maalesef ki. “ Senin çağırman önemli değil ki balım. Şu anda bir er kişi çalışan ile reyonda bulunman yeterli Umut’ un kıskanması için!” Gizem gözlerini açarak baktı can paresine. “ Abartmıyor musun çiçeğim¿” Asude bıkmış bir şekilde başını sallamıştı. “ Abartıyor muyum gerçekten balım¿” Gizem çatılan kaşlarıyla can dostuna baktı. Umut için konuşuyordu lakin konu Umut değildi. “ Anlat bakalım.” Asude can paresinin gözlerinin içine bakarak az önce yaşadığı çalkantıyı anlattı. Sözlerini bitirirken söylediği kelimeler iğneler misali yüreğine batmıştı. “ İstediği gibi birini bulmuş nihayet!” Gizem artık Asude’ nin bu git-gel ruh haline de öfke duymaya başlamıştı. “ Şu anda gerçekten saçmalıyorsun balım! Bu kıskançlığı sahiden abartmıyor musun¿ Belli ki kızı teselli ediyormuş Emirhan.” Asude kendini, duygularını anlatamamanın serzenişiyle sarsıldı. “ Ben Elâ’ yı değil, Emirhan’ ı kıskanıyorum gülüm. Benim onda gördüğümü başkasının da görebilecek olması ölüm gibi... Hele de benim değilken...” Gizem ilk defa Asude’ nin sözünü kesti. “ Senin değilken mi¿” Genç kız can dostunun kastettiği şeyi ret etti hemen. “ Yapma Allah aşkına balım! Emirhan kim beni sevmek kim¿” Gizem Asude umutlanır diye bugüne kadar düşündüklerini hiç genç kıza tam anlamıyla hissettirmemişti ancak aetık söylemesinin vakti gelmişti anlaşılan. “ Valla gülüm bence artık işler tersine dönmüş gibi. Sanki Emirhan kovalıyor, sen kaçıyorsun.” Gizem’ in söylediklerinin gerçeklik payı Asude’ nin içini ürpertmişti. O kadar uzun zamandan beri Emirhan’ ın kendisini sevmesini bekliyor, o kadar uzun zamandan beri bunun umutsuzluğuna rağmen deli gibi sevdalıydı ki genç kız şimdi olabilme ihtimalini bile düşünmesi yüreğinde amansız korkulara sebep oluyordu. “ Neyse haydi toparlan, ben de Özkan Abi’ yi bir molaya yollayayım. Sonra yemeğe gidelim.” Gizem şaşkınlıkla bakakalmıştı Asude’ ye. “ Eee Emirhan’ ı beklemeyecek misin¿” Asude’ nin cevabı kesin ve netti. “ Hayır!” Kendini tutabilmesi için sevdiğini görmeyip içinin soğuması gerekliydi. Son günlerde o kadar çok yüz yüze gelmişlerdi ki Asude tepkilerini kontrol edememeye başlamış, anlık reaksiyonlar gösterir olmuştu. Tıpkı ilk zamanlarındaki gibi sonradan toparlayamayacağı durumlarda kalmak istemediği için kendini geri çekmeliydi. Oysa Emirhan Asude’ nin o hallerini daha çok beğeniyordu ve o yüzden de şimdi ki halleri garip geliyordu. Hâlâ onu çok sevdiğini gözlerinden anlasa bile eski kendini tutamayan Asude’ yi arar olmuştu genç adam. Can dostunun yanından ayrıldıktan sonra kendi reyonuna giderken arkası dönük Elâ’ yı görmesi ile duraksayan Asude ne yapacağını bilemedi. Aralarındaki mesafeye rağmen genç kızın ağladığını anlayabiliyordu. Sevdalı yüreği kıskançlığın amansız sızısıyla karşısındaki kızı düşmanı olarak görürken, vicdanı derdini bildiği kızla gidip konuşması gerektiğini fısıldıyordu. “ İyi misin¿” Kafasındaki düşüncelere öylesine dalmıştı ki Elâ yanından gelen sesle yerinden sıçradı! Kafasını çevirince karşısında gördüğü Asude ile korkudan bir adım geri attı. Tanıdığından beri Asude’ nin dik duruşuna hayran oluyordu. Hep karşıdan görünen güçlü haline, güzel gözlerine, uzun kirpiklerine, her daim sözünü esirgemeyen diline gıpta ile bakar , ‘keşke onun onda biri kadar olabilsem de böyle hatalar yapmasam!’ diye içinden geçirirdi. Az önce arkadaşının gözlerinde gördüğü öfkeyi tamamen üzerine alındığı için bu kadar çekinmişti. O yüzden konuşmak yerine başını olumlu anlamda sallamakla yetindi. Asude vazgeçmeyerek genç kızın koluna dokunarak gözlerini birleştirdi. “ Mesut’la aranızda bir şeyler var mı¿” Elâ Asude’ nin sorusunu duyunca panikle konuşmaya çalıştı. “ Hayır! Vallahi billahi yok! Yemin ederim!” Genç kız karşısındaki ağlamaktan kıpkırmızı gözlerle ve telaş içinde olan Elâ’ yı teskin etme gereği duydu. “ Şişştt!! Sakin ol! ‘Yok!’ diyorsan yoktur.” Elâ’ nın gözleri yuvasından çıkacaktı neredeyse! “ Ne yani konuşulanlara inanmıyor musun¿” Asude başını iki yana sallarken gayet ciddiydi. “ Neden inanayım¿ Geldim, sordum, gerçeği öğrendim. Bilip bilmeden konuşulanlar değil, senin ağzından çıkanlar esastır benim için. Ha konuşulanlara inanmış olsaydım da problem olan ne¿ İkiniz de bekar insanlarsınız. Aranızda bir şeyler olabilir!” Elâ duyduklarına inanamamıştı! “ Gerçekten böyle mi düşünüyorsun¿” Elâ’ nın şu anda en ihtiyacı olan şeyi Asude biliyordu. Aslında aralarında bir şeyler olduğuna adı gibi emindi lakin yanlış olsa da gönlün ferman dinlemediğini ondan iyi kim bilebilirdi bu hayatta¿ Gözlerine ulaşacak kadar gülümseyerek cevapladı karşısındaki kalbi kırık kızı. “ Gerçekten böyle düşünüyorum!” Elâ kendini tutamamış Asude’ ye sımsıkı sarılmıştı. Bir yandan teşekkür ediyor, diğer yandan içine katmak ister gibi sıkıyordu genç kızı. Asude ve Elâ o gün birbirlerinin hayatlarına nasıl dokunduklarından habersizlerdi. “ Benim gitmem lazım. Ağlama artık, yazık gözyaşlarına. Kendini bilmezler yüzünden üzüldüğüne değmez. Kaldı ki sen böyle üzülüp ezildikçe emin ol onlar daha mutlu oluyorlardır.” Elâ gözlerinin yaşını silmiş şahane gülümsemesiyle arkadaşına başını sallayarak onaylamıştı. Asude arkasında bıraktığı kıza nasıl destek verdiğinin bilincinde sanki az önce onu sevdiği adamdan kıskanmamış gibi içi hafifleyerek reyonuna ilerledi. ‘iyice sıyırdın! şu anda o kızı öldürmen gerekmiyor muydu senin¿!’ diyen iç sesine homurdanarak ‘kızın ne suçu var¿! Emirhan çok mu hırlı bok sanki¿! kızın kanına o girmiştir kesin¿!’ diye cevap verdi. Özkan’ ı molaya göndererek ortalığı toparladı. Sonra Gizem’ i alarak yemeğe gitti. Mola boyunca Gizem ve Umut’ un gelecek buluşmalarından bahsettiler. Gizem Asude’ nin özellikle kendinden konuşmadığını biliyordu, o yüzden de sessizce ona uyuyordu. Vakitleri dolunca reyonlarına geçerken Orhan’ ı yine Gizem’ in reyonunda görünce kendini tutamayan Asude cırladı. “ Ne bu arkadaş başka yer mi yok da ne zaman görsem buradasın sen¿! Az açıl genç kız çalışıyor burada öyle zırt pırt girilmez canım! Kısmetini kapatırsın maazallah¿!” Kahkahayla bitirdiği sözlerinden sonra can paresinin nasıl minnetle baktığını görünce ona muzipçe göz kırptı. Asude’ nin yersiz çıkışıyla şaşkına dönen Orhan’sa içinden homurdanırken dışından sadece başıyla selam verip artık kalamayacağını anladığı reyondan ayrıldı. Asude’ nin de gidişinden sonra Gizem yine hülyalara dalıp çalışmaya girişti. Umut’ la buluşmalarına günler kalmıştı. Çok, çok, çok, çok özlemişti koca adamını. Sevdiği adamın gidişinden beri yaşadığı boşluk anlatılacak gibi değildi. Duygularının bu denli her hücresini sardığını yaşadığı hasretle öğrenmişti. Bu özlemi yaşadıkça Asude’ nin Emirhan’ ı yakınındayken göremediği zamanlardaki hali aklına geliyor, can dostunun nasıl dayandığına şaşırıyordu. Kendisi bu kadarcık zamanda bu hale geldiyse kim bilir can paresi nasıl ateşlerde yanmıştı. Her zaman inanmıştı zaten onun sevdasına ama yaşadıkça daha da hayret ediyordu. Minicik kalbine bu kadar büyük bir sevdayı ve bu sevdaya karşı dik durabilecek gücü nasıl sığdırdığını merak ediyordu. Asude reyonuna geldikten sonra işinin başına geçti. Özkan’ ı yemek molasına yolladığı için yalnızdı. Emirhan’ ın reyona girdiğini görünce ifadesiz olmaya çalışarak sevdiği adama baktı. Emirhan Asude’ nin oynadığı kedi-fare oyunundan sıkılmış, hesap sormaya gelmişti. Dün ‘gel!’ dediği halde molaya gelmemiş, bugün de geldiği halde bir kere bile yüzünü göstermemişti genç kız! “ Ne zaman geldin reyona¿” Emirhan’ ın öfke yüklü sesine anlam verememişti Asude. “ 10 dakika oluyor. Ne oldu¿” Genç adam burun kemerini sıkarak kendisini sakinleştirmeye çalıştı bir süre. “ Neden mola alanında gördüğün halde bir kere bile bakmadın¿” Kaşları çatılan Asude cevap vermek de gecikmedi. “ Yoo! Ben seni görmedim ki!” Emirhan’ ın sesinde ilk defa kırıklık vardı. “ Demek gözlerini de kör ettin bana öyle mi¿” Genç kız neyle suçlandığını hâlâ çözememişti. “ Ne saçmalıyorsun sen ya¿ ‘görmedim!’ diyorum sana, görsem neden selam vermeyeyim¿” Emirhan Asude’ nin çıkılıyla bir adım daha yaklaştı genç kıza. “ Sakın benimle oynama kızım! Kokunu duydum mola yerinde! Etrafa bakındım ama nasıl gömüldüysen artık bir türlü göremedim!” Emirhan’ ın sinirle söylediği sözlerin hangisine kızıp hangisine gönlünü bırakacağını şaşırmıştı Asude. Sevdiği adamın olmadığı yerde nasıl kokusunu almış olabileceğini düşünürken aklına gelen detayla gözleri şaşkınlıktan kocaman oldu. “ Bir, oyun oynamak benim değil, senin işin çünkü ben bu aşkı kabul ettiğimden beri neysem oyum senin karşında. Oyun oynamayı geç içimden geçenlere tutup engel olamıyorum ki oyun oynamayı becerebileyim!” Sevdiği adamın ağzını açması üzerine hızlı hızlı konuşmasını tamamladı. “ İkinciye gelirsek sen benim değil Zuhal Abla’ nın kokusunu aldın sanırım!” Yüzünü buruşturup kaşlarını çatan Emirhan feryat etti. “ NEE¿!” Başını sallayıp sevdiği adamı onayladıktan sonra sözlerine devam etti genç kız. “ Evet, çünkü Gizem’ le mağazaya gireceğimiz sıra ürperdiğini ve ceketimi ona verip veremeyeceğimi sordu, ben de verdim.” Asude içinden sakinleşmeye, sevdiği adama kapılmamaya çalışırken; Emirhan artık iyice emin olmuştu. Kaçışı kalmamıştı bu saatten sonra. Bütün korkuları başına geliyordu bir bir. Karşısındaki kızın sevdasından ne olursa olsun vazgeçemeyeceğini anlamıştı lakin kendi hislerinin sorgulamasını hâlâ bitirememişti. “ Bir daha üzerindeki hiç bir şeyin senden başkasının üzerinde görürsem gidip bizzat ben geri alırım! Bir de...” Emirhan’ ın sahiplenici konuşmasıyla beyninin pelteye döndüğünü kalbinin kendinden çıkıp sevdiği adamın gönlüne konduğunu biliyordu genç kız ancak hiç bir şey yapamıyordu. Şu an tek yapabildiği hayat fonksiyonlarına devam edebilmekti. Yine de sözlerinin devamını merakla sordu. “ Bir de...” Genç kızın kendisinden etkilenmemek için nasıl kendiyle mücadele ettiğini görebilen Emirhan Asude’ nin biraz daha yanına sokuldu. Elini usulca kaldırıp genç kızın kulağının altından gerdanına kadar işaret parmağının tersiyle tüy gibi dokundurup geri çekti çünkü tenini ne kadar özlediğini kalbinin titremesinden fark etmişti. Tabii bir de kasıklarını zorlayan azgın dostunu söylemeye hiç gerek yoktu. Asude sevdiği adamın dokunuşuyla yine tutku ateşine düşmüş gözlerini kapatmamak için canhıraş bir mücadele veriyordu. Bir yandan da aklını salim tutmak için savaştaydı çünkü Emirhan’ ın cevabını ölesiye merak ediyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD