DEVA: "Anne..." Dedim bunalmış bir tonla, "altın gün sırası bizde mi?" Dedim önüme düşen bir tutam saçımı sinirle geri itekleyerek "yooo" dedi gayet rahat bir biçimde, ben de biliyordum zaten öyle bir şey olmadığını bizim gün sıramız çoktan geçmişti zaten. Bu sorumu da iğneleyici bir şekilde yapmıştım ama annem hiç takmamıştı. "Geçti bizim sıramız Deva" dedi bir de salak mısın sen der gibi. "Eee biz niye iki tencere sarma sarıyoruz anne" dedim öfkemi dimdik ayakta tutarak. "Eli boş mu gidelim olmaz, ayıp" diye suratını buruşturdu. Ağrıyan belimi tutup yerimde kıpraştım, tüm bedenim tutulmuştu, regl sancım bir yandan annemin direktifleri bir yandan kafayı birazdan sıyıracak gibiydim. "Olmadı o düzgün sar Deva. O ne öyle çok kalın" diyen Annemin gözlerinin içine İçine kötü kötü baktı