Burnuma dolan o bilindik hastane kokusu ile yüzümü buruşturup gözlerimi araladım. En son panik atak geçirerek Bozgun'un kolları arasın da bayılmıştım. Her şey o kadar üst üste gelmişti ki panik atağımın beni bulmaması absürt olurdu. Ayakta elleri cebin de camın önün de duran adamı bir süre izledim. Ne zamandan belli buradaydık, ne kadar baygın kalmıştım? Delfin acıkmış, Çakır ise artık beni arıyordur kesinlikle. Saat kaçtı? Etrafa baksam da saat görememiştim. Gözlerimi bir kaç kez daha kırpıştırıp yataktan doğrulmaya çalıştım. Koluma taktıkları serum ile yüzüm buruştu. Nefret ediyordum, iğne, serum benim bu hayatta sevmediklerimin başını çekerdi. Bana dönen Bozgun "kalkma yerinden" diyerek adımlarını yatağa doğru yöneltti. Gözlerin de gördüğüm saf endişe ile kolumu yanlışlıkla kaldırd