Çenemden akan yaşlarım boynuma doğru akıyor, ordan da üzerime giydiğim ince tişörtü ıslatıyordu. "Bırak." diye ne kadar bağırıp dirensem de eve girmiştik. Villanın içi dışarıya tezat hep koyu renklerle döşenmişti. İçimi daha çok kasvet kapladı. Burdan bir an önce çıkmak zorundaydım. "Doktor." diye bağırıp girişte benimle birlikte durduğun da etrafta gözlerimi gezdirdim. Kapı çoktan arkamızdan kapanmıştı ordan kaçmam imkansızdı. Girişte oldukça büyük ve iki yandan yukarıya çıkan merdivenler vardı. Burası bana çok iyi tanıdığım Aktan'ın dedesinin evine benziyordu. Girişi, yukarıya çıkan merdivenle oldukça benziyordu hatta aynısı bile diyebilirdim. Bu gerçekle sarsıldım. Yoksa Ertem, dedesiyle birlikte mi hareket ediyordu. Bir evin, diğer bir eve bu kadar benzemesi tesadüf olamazdı. Or