“Işık?” Timur’un içeriden seslenmesiyle mideme sert bir darbe aldım. Başparmağım telefonu açma simgesinin üzerinde durduğunda kafam karışmıştı. Durdum, cevap veremedim. Kısa süre içerisinde kapının girişinde una bulanan suratıyla beraber kaldığında kalbim hızla atıyordu. Telefonum çalmaya devam ediyorken merakla sordu. “Bir problem mi var?” Tek kaşı havada kaldığında boş bakışlarım üzerinde geziniyordu. Sertçe yutkunarak kafamı onaylamaz anlamda salladım ve telefonu sessize alarak masanın üzerine ters bir şekilde koydum. “Hayır, önemli bir arama değil zaten. İçeri geçelim mi?” Bir yandan da ona doğru yürüdüğümde yalan söylediğimi anlamaması için suratımı öne eğerek yanından geçmiştim. İçeriye geçtiğimde kafam allak bullak olmuştu. Atlas’ın beni iki kez üst üste araması kafamı karıştı