GÜLNİHAL ŞAHMERAN TURAN: Derin derin nefesler alıp verdim, kalbim sıkışıyordu. Ayaklarım güçlükle ayakta durmaya gayret ediyordu. Yanımda duran sedire oturup kendi içimde aynı şeyleri tekrar ettim. “Köyün girişinde ölü biri bulunmuş Boran ağam, tanınmayan bir halde…” “Çıplak bir halde.” Ölmüştü. Pisliğin de boğularak ölmüştü. Boran yaşayamayacağını söylemişti ve söylediğini yapmıştı. Belki ben değil başkası o adamın yanına gitseydi kurtulamayacaktı o pislikten. Sapkın düşünceleri insanları hayattan koparacaktı. Bu zamana dek nasıl bu sapığı fark edemediğime sinirleniyordum, her zaman yanına gidip gelerek ders kayıtlarımı hallediyordum nasıl görememiştim o pis nefsini. Aksine oldukça iyi gibiydi, zaten herkes öyle olmaz mıydı? İyi gibi ama ardında ki tam bir şerefsiz. “Ne yapayı