BÜŞRA; "Ali..." diye seslendim. Arkası bana dönük bahçede iki kişiyle ayakta durmuş harıl harıl bir şeyler konuşuyordu. Benim sesimi duymasıyla gözlerini bana doğru yöneltti. Yerimde dikleşip karşımda bana ne oldu der gibi bakan adama "Konuşmamız lazım" dedim. Buraya gelmiş geleli içim içimi yiyordu. Hayatımda başka biri yoktu, hatta ondan başkası yoktu aslında. Ve ben buna rağmen evet demiştim. Ali'nin yanında ki iki kişi uzaklaşmasıyla Ali de bana doğru gelip tam karşım da durdu. Bir süre sessiz kalarak yalnızca gözlerimin içine içine baktı. "Ne konuşacaksan konuş Büşra. Fazla zamanım yok." diyerek kısa kesti. "Bana hep zamanın vardı." dedim geçmişi hatırlatarak. Yan bir gülüş attı, "Vardı, senin dediğin gibi vardı. Ama eski zaman, eskiden vardı. Şimdi yok" Buz gibi gözleriyle b