TUTUŞAN BEDENLER

4293 Kelimeler
“ Bir de bir daha mola alanlarında denk gelmeye dikkat et!” Sevdiği adamın emir verir gibi konuşmasını duyduğunda Asude öyle hızlı az önceki ruh halinden çıkmıştı ki bu duygu geçişleri kesinlikle delirdiğine işaretti. Şimdiye kadar karşısındaki adam ne derse onu yapmış, ona göre davranmıştı lakin sonuç olarak yüreğine doğru bir arpa boyu dahi yol alamamıştı. Bu yüzden artık öyle bir dünya yoktu Emirhan için. “ Molaya çıkacağın zaman zahmet edip haber verirsen ayarlamaya çalışırım!” Genç kızın dik cevabının şaşkınlığıyla Emirhan sadece dudaklarından kelimeler çıkabilmişti. “ Tamam haber veririm.” Sevdiği adamın yanından ayrılmasıyla derin bir nefes alan Asude sanki iç savaşını bastırmak istermişçesine deli gibi işe saldırdı. Özkan yemekten gelmiş olmasına rağmen genç kız hem müşterilere yetişiyor, hem de dağılan ürünleri toparlıyordu. Çalışma arkadaşı hiç sesini çıkartmadan yalnızca Asude’ nin neden bu kadar dağıldığını anlam vermeye çalıştı lakin başaramadı. Asude izlendiğinden habersiz koştururken Emirhan’ ın karşı reyonda mal indirdiğini gördü. Her ne kadar sevdiği adamın yanında tutkusuna gem vurmaya çalışsa da o da en az Emirhan kadar etkileniyordu temaslarından. Şimdi bile uzaktan gördüğü eğilip kalkarken kıvırdığı gömlekten belli olan kollarının kendisine sarılınca neler hissettirebileceğini düşündükçe bilmeden içli nefesler alıyordu. Hem bu düşüncelerinden ölesiye utanıyor, hem de ‘sevmek için dokunmak şart değil! sen de git gide Emirhan’ a benzemeye başladın!’ diyen iç sesine hak veriyordu ancak yanan yüreği sevdiğine dokunmak için çıldırıyordu. Genç kız bu düşünceler eşliğinde sevdiği adamı göz hapsinde tutarken yanından sessizce yaklaşan Nazlı’ yı görmesiyle kaşlarını çattı. Ne yapacağını anlamaya çalıştığı kızı Emirhan fark etmemişti çünkü işi ile meşguldü. Emirhan getirdiği ürünleri kat arabasından indirirken yanına gelen kızı görmemişti bile. Birden ensesinde hissettiği soğuklukla hızla doğrularak arkasını dönmesiyle Nazlı’ nın kollarına yapışması bir oldu. “ Ne yapıyorsun kızım sen¿!” Nazlı bir yandan kıkırdıyor bir yandan da Emirhan’ ın kıskacından kurtulmaya çalışırken cırtlak sesiyle laf yetiştiriyordu. “ Şaka yaptım ya bırak kollarımı!” Asude öyle kızmıştı ki hiç böylesine delicesine damarlarında gezen öfke hissetmemişti. Gidip hem o kızı hem de Emirhan’ ı öldüresiye dövmek istemesi çok mu garipti¿ Az önce ona dokunan parmakların şu anda başka bir kızın kollarını sıktığını gördükçe gayet de mantıklı geliyordu oysa. Nazlı kendini Emirhan’ dan kurtarmaya çalıştıkça Emirhan bırakmak yerine daha da sıkmaya uğraşıyordu çünkü mağaza içinde böyle cıvıklıklardan asla hoşlanmazdı! Evet hoş bir mizacı yoktu ancak asla bu denli laçka da değildi! Kızla boğuşurken sırtında hissettiği garip elektrikle başını arkaya çevirdiğinde Asude’ nin kan kusan gözlerini görünce korkudan aklı gitti! Aralarındaki 2-3 metre mesafeye karşın genç kızın öfkeden kararan gözlerini, şişen boyun damarlarını görebiliyordu! Hemen ellerini önündeki kızın üzerinden çekerek sesli bir şekilde söylendi. “ İş yerindeyiz kızım! Biraz düzgün dursana!” Bilerek yüksek sesle ve kızgın bir yüz ifadesiyle söylemişti çünkü hem karşısındaki kıza haddini bildirmekti niyeti hem de sinirinden kendisini öldürmesinden korktuğu Asude’ ye aslında onun da durumdan hoşlanmadığını göstermekti. Nazlı Emirhan’ ın sert çıkışı ile söylenerek yanından ayrıldı. “ İyi be tamam! Şaka da yapmayacağız sana!” Asude gözünü kırpmadan giden kızın arkasından bakıyordu. İçinden geçen işkencelere rağmen mantığı iş yerinde olduğunu ve gidip her hangi bir tepki verirse sorulacak olan ‘sen de kimsin¿’ sorusuna verebilecek bir cevabı olmadığını acı bir şekilde hatırlatıyordu lakin hayal dünyasında da Nazlı’ nın vücudunda var olan bütün kılları tek tek cımbızla yolmak üzerine kurduğu fantezilere de yasak yoktu ya canım! O Nazlı’ ya işkence planları yaparken Emirhan yok olmuştu resmen! Asude’ yi ilk defa bu kadar öfkeli gören genç adam ilk kez genç kızın vereceği tepkiden çekinmişti. Asude her zaman fevriydi; hatta genç adamın onun hakkında en çok sevdiği, kendisini ona çeken başlıca özelliklerinden biri buydu lakin şu an bu öfkeyle neler yapabileceğini kestiremiyordu maalesef ki. Bu sebeple Asude’ nin öfkesinin biraz olsun yatışmasını beklemek en doğrusu gibi gelmişti genç adama. Sinirden giden sevdiğini bile fark edemeyen Asude derin nefesler alarak Nazlı’ nın reyonuna doğru ilerledi. Gerçek bir ilişki yaşayıp normal bir durumda olsaydı kesinlikle şu anda kimse Nazlı’ yı elinden alamazdı ancak durum öyle değildi ama içindeki dizginlenemez öfkeyi de tutamıyordu. Genç kızın yanına geldiğinde şöyle bir baştan ayağa süzüp konuştu. “ Kolay gelsin!” Nazlı olanların farkında olmadığından şakıyarak genç kıza döndü. “ Sağol Asude Abla!” Asude neredeyse hırlayacaktı. “ Az önce yaptığın ayıp değil miydi canım¿” Asude’ nin sözleriyle kaşları çatılan karşısındaki kız şaşkınlıkla konuştu. “ Anlamadım¿” Genç kızın gözlerindeki öfke kendini belli etmeye başlamıştı bile. “ Anlamayacak bir şey yok gülüm. Gencecik kızsın, iş yerinde ve insan içinde bir erkekle o derece samimi olmaya utanmıyor musun¿” Sesinde buz dağlarının soğukluğu vardı resmen, öyle ki Nazlı’ nin içi ürpermişti! “ Abla gerçekten sadece şaka yapmak istemiştim!” Karşısındaki kızın korktuğunu hissedince Asude içinden sinsice sırıttı. “ Bunu ben biliyorum ama karşıdan görenler senin niyetini anlayamazlar! Ayrıca karşıdan hiç de şaka yapar gibi durmuyordunuz, bayağı bildiğin kucak kucağa boğuşuyordunuz!” Nazlı duyduğu kelimelerle yüzünü buruşturup cevap verdi. “ Gerçekten niyetim öyle değildi yaa! Yanlış anlamışsın abla!” Asude Nazlı’ nın gerçekten yaptığının bu yöne çekilebileceğini yeni idrak ettiğinden emin olmuştu. “ Bak kızım tut ki başka beğenenler var seni! Bu davranışlarını görse ne düşünürler hakkında¿ Ayrıca Emirhan senden kaç yaş büyük. Adama ‘abi!’ demen gerekirken sen kuduruyorsun!” Nazlı utanarak başını önüne eğdi. “ Haklısın Asude Abla, ben hiç böyle düşünmemiştim. Bir daha dikkat ederim. Uyardığın için teşekkürler.” Nazlı’ nın konuşmasından sonra başıyla selam vererek tekrar kendi alanına dönen Asude içinin biraz soğuduğunu düşünerek Emirhan’ ı beklemeye başladı. Sade Nazlı’ ya değil ona da söyleyecek bir kaç çift lafı vardı ancak geçen saatlere inat sevdiği adam gelmemişti çünkü Emirhan depoda oturup Asude’ nin gözlerinde gördüğü öfke ateşinin nasıl kendini yaktığını düşünüyordu. Molaya bile çıkmayan genç adam İbrahim ve Arif’ i gönderip tamamen kendisi ile başbaşa kaldı. Aslında içeri girip etrafı kontrol etmesi gerekliydi fakat genç kızın sinirinin geçmemiş olacağı korkusu daha baskın geliyordu. Düşüncelere dalmışken aklına gelen detayla ayaklandı genç adam çünkü yarın hafta sonuydu, sonraki günde gece vardiyasına başlayacakları için neredeyse 2 gün boyunca Asude’ yi göremeyecek olması idraki ve bu halde kalırlarsa kesinlikle kafasındaki düşüncelerin içini kemireceği bilinci kendisini tutmasını engellemişti. Kata geldiğinde direkt Asude’ nin reyonuna giden Emirhan genç kızın suratı asık bir şekilde çalışmaya devam ettiğini gördü. Kızgınlığının geçmediğini anlayınca yanına gidip konuşmaya başladı. “ Kolay gelsin.” Asude sadece gözlerine bakmış ve kafasını sallamıştı. Emirhan yine de pes etmedi. “ Kendin gördün, ben bir şey yapmadım. O geldi üzerime!” Asude yeniden sinirinin vücudunu esir aldığını hissediyordu. “ Zamanında nasıl bir rahatlık verdiysen kıza, bu kadar insanın içinde sana öyle davranma cesaretini gösterebiliyor!” Emirhan Asude’ nin yine onun konuşmasını beklemeden gideceğini anlayınca bu kez de kendisi sinirlenmeye başlamıştı! “ Yapma şunu!” Asude şaşkınca baktı sevdiği adama. “ Neyi yapmayayım¿!” Emirhan’ ın sesi öfkeliydi. “ Lafı söylüyorsun ama açıklamama izin vermeden götünü dönüp gidiyorsun!” Asude’ nin tavrı alaylıydı. “ Kadınları götüne göre değerlendirdiğin için olabilir mi acaba¿” Derin bir nefes alan Emirhan genç kızın laf sokmasını duymazdan gelerek devam etti. “ Sence de biraz büyütmüyor musun¿” Asude Emirhan’ ın aslında neye kızdığını anlama niyetiyle sordu. “ Neyi büyütüyorum¿” Genç adam kendini açıklamaya çalıştıkça Asude’ nin salağa yatışıyla içinden geçenler düşünemeden ağzından çıkmış oldu! “ Allah’ tan sen benim karım falan değilsin! Yoksa bu kıskançlıkla kapı dışarı salmazdın beni!” Emirhan ağzına vurmak istiyordu! Bu hazırcevap kıza nasıl böyle bir şey söyleyebilmişti, aklı almıyordu! Asude tam da beklediği gibi karşısında durarak gözlerinin içine baktı ve Emirhan’ ın yaşadığı ilişkinin basitliğini düşünmesine sebep olacak o konuşmayı başlattı. “ Anlaşılan nişanlın hiç kıskanmıyor seni!” Genç adam yutkunarak gözlerini kaçırdı. “ Hayır, hiç kıskanmaz!” Asude anladığını belli edercesine başını salladıktan sonra gözlerini sevdiği adamın göz bebeklerinden yüreğine dikmişti. “ İlginç! Oysa derler ki kıskançlık karşındaki insana duyduğun güvenden çok içinde yaşadığın sevda ile ilgilidir. Sen bence benim kıskançlığımı sorgulayacağına evlenmeyi düşündüğün kadının sana olan hislerini sorgula!” Bu kez Emirhan’ ın konuşmasına fırsat vermeden yanından ayrılmıştı genç kız. Söylediklerini düşündükçe eli ayağı titriyor, kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Bir yandan ‘iyi oldu, oh olsun ona!’ derken diğer yandan da ‘bu laflarını sana ödetecek, biliyorsun değil mi¿’ diye yaşadığı paniğin yangınına körükle gidiyordu. Yanlış bir şey yoktu söylediklerinde ya da sevdiği adamın hayatındaki kadını kötülemek değildi amacı kesinlikle lakin Emirhan’ ın söylediklerini yanlış anlayabilecek olma ihtimali genç kızı tedirgin ediyordu. O hafta sonu herkes için çok yoğun geçmişti. Asude ve Emirhan aralarında yaşananları sorgularken Asude çok cesur olduğu için kendine kızmakla meşguldü. Söylediklerinin arkasındaydı çünkü öyle düşünüyordu. Asude’ ye göre sevdikçe kıskanırdı insan. Umursamadığı birini neden paylaşmaktan çekinsindi ki¿ Sadece sevdiği adama karşı değil hayatında değer verdiği her insana karşı kıskançtı genç kız lakin her duygusunda olduğu gibi işin içine Emirhan girince kıskançlığı da delice yaşıyordu. Emirhan ise Asude’ nin sözleriyle Gönül’ le olan ilişkilerinin tuhaflığını didiklemekle meşguldü. İlk başlarda sevgiliyken her şey daha normaldi, bunu hatırlıyordu lakin zaman geçtikçe değişmeye başlamıştı. Kıskançlık konusunu defalarca düşünmesine rağmen Gönül’ ün bir kez olsun onu kıskandığını bir türlü hatırlayamamıştı. Oysa Asude bugün bakışlarıyla onu dövmüştü resmen! Ki Asude ile aralarında hiç bir şey yoktu. ‘emin misin¿’ diye soran iç sesinden sonra iş yerine gidene kadar geçirdiği bütün hafta sonunu Asude’ nin aşkının yüzünü nasıl güldürdüğünün mutluluğuyla tüketti. Genç kıza olmayacak laflar söylese dahi kıskanmasını bile sevmişti çünkü kıskançlık onu sahiplendiğinin göstergesiydi. Gizem bambaşka diyardaydı. Günler sonra sevdiği adamla görüşeceği için içindeki önüne geçilmez coşkuyla uyku bile uyuyamamıştı doğru düzgün. Asude her zamanki gelenekle Leyla teyzesini arayarak Gizem’ i çok özlediğini söyleyerek izin istemişti çünkü Salı günü olan buluşmaya can arkadaşı onun evinden gidecekti. İş çıkışı Umut’ un kontrolü bitene dek kahvaltılarını yaptıktan sonra genç kız iki hasret dolu aşığı buluşturup evde can paresini bekleyecekti. Gizem Asude’ deki tuhaflığı yaşadığı heyecana rağmen hissetmişti ama kendini sabırlı olması yönünde telkin ettiği için sormamaya uğraştı ancak 2 gündür sürekli konuşup yazışmalarına rağmen can dostu bir kere bile Emirhan’ dan bahsetmeyince en son konuşmalarında artık dayanamadı. “ Ne oldu sana yine gülüm¿” Canının içinin sorusuyla şaşıran Asude ne diyeceğini bilemedi. “ Yok bir şey balım!” Gizem’ in tek kaşı havalandı. “ Emin misin¿” Asude gözlerini kaçırmamak için direnirken bakışları titremişti. “ Evet!” Gizem bıkkınlıkla kafasını geri attı. “ Çiçeğim bana yapma bari be! 2 gündür sürekli konuşuyoruz ama sen bir kere bile o gudubetin adını ağzına almadın!” Asude Gizem’ in sevdiği adama taktığı lakapla kıkırtısına engel olamamıştı. “ Allah seni bildiği gibi yapsın balım ya! Gudubet nedir¿” Gizem bakışlarını kısarken içinden geçeni dümdüz diline doladı. “ Dua etsin arada senin sevdan var, yoksa puşt oğlu puşt diyeceğim!” Kahkahalar karşılıklı atıldıktan sonra Gizem konuşmasına devam etti. Kesin o gavat bir boklar yemişti ve can dostu o kızmasın diye ona anlatmıyordu. “ Ne yaptı yine¿” Asude anlamıştı ki can paresine eğer söylemezse kesinlikle rahat bırakmayacaktı onu. “ O bir şey yapmadı aslında...” Gizem yeniden Asude’ nin üzerine gitti. “ Emin misin balım¿” Asude kabullenmişlikle söze başladı Kıskançlığını, Nazlı’ ya ve Emirhan’ a söylediklerini bir bir anlattı telefondaki dostuna. Sözlerini de, “ Bu kadar sahiplenmeye, adamın hayatındaki kadına laf söylemeye hakkım yoktu biliyorum ama kendimi tutamadım bir an için. ‘onun seninle işi olmaz.’ diye sürekli kendime hatırlatıyorum lakin dilimi de zapt edemiyorum işte!” diye bitirdi. Gizem sinirlenmemek için kendini frenlemeye çalıştı. “ Pardon da niye seninle işi olmayacakmış, onu bir açıklar mısın bana¿” Asude daha önce konuştukları konuya yeniden dönmek istemiyordu. “ Balım yapma! Bunu defalarca konuştuk seninle biliyorsun...” Asude devam edecekti ancak Gizem sert bir sesle can dostunun sözünü kesti. “ Ben bir şey bilmiyorum! Senin yaşadığın sevdaya rağmen o adamın karşısındaki dik duruşuna karşın ona karşı kendini neden ezdiğini anlamıyorum!” Asude de dik bir sesle cevap vermeye çalıştı arkadaşına. “ Erdem...” Gizem öfkeyle dişlerinin arasından nefesini vermişti. “ Yapma gülüm! Erdem gideli 5 sene oldu! 5 koca yıl! Sen yeni birini seviyorsun artık. Evet çok hırlı bok değil ama senin de sevmeye, sevilmeye kadınlığını yaşamaya ihtiyacın var!” Gizem’ in sözleriyle kırık bir tebessüm eşliğinde sözcükler döküldü genç kızın dudaklarından. “ Kadınlığım mı var benim balım¿!” Gizem gerçekten öfkeleniyordu şimdi. “ Ay vallahi döverim seni! Bir kere ya bir kere sözümü dinlesen, neyin olup olmadığını göreceksin zaten! Bir giyin, bir süslen öyle çık şu şerefsizin karşısına! Bak o zaman nasıl senin farkına varacak!” Asude dilini tutamamıştı. “ Bacağınla tavladığın adamı yırtmaç farkıyla kaybedersin, derler...” Asude’ nin mırıldanarak söylediği sözleri Gizem duymuş, küplere binmişti! “ Sıçarım senin bacağına da, yırtmacına da! Deli etme beni temelli! Sanki her gün boya fıçısına düşmüş gibi ortalarda gezip etrafına adam topluyormuşçasına küçültme kendini! Bir kez dediğimi yap; eğer hoşuna gitmez, rahatsız olursan bir daha yapmazsın. Kaybedecek bir şeyin yok ama kazanırsan da kadınlığının gücünü hatırlayacaksın!” Can dostu konuştukça Asude’ nin de aklına yatmaya başlamıştı. “ Peki, deneyeceğim!” Can paresini ikna etmenin sevinciyle kıkırdadı. “ Hadi bakalım! Akşam göreyim seni!” Telefon kapandıktan sonra ne yapması gerektiğine karar veremedi genç kız. Daha fazla düşünürse vazgeçeceğini anlayınca duş alıp bir hışımla kuaförün yolunu tuttu. Eve gelince hazırlanmaya başladı. İlk önce güzel bir makyaj yaptı. Kapatıcı, fondöten, pudra, allık... Yüzündeki değişimi gördükçe kendini daha iyi hissediyor, Gizem’ in ne kadar haklı olduğunu daha iyi anlıyordu. Kirpiklerine rimel sürdükten sonra gayet hoş durduğunu anlayınca göz makyajından vazgeçip ruj seçmeye çalıştı. Açık renk rujları sevmediği için hep koyu renk ruju vardı. İçinden bordo olanı gözüne takılınca eli ona gitti ve dudaklarına sürdü. Çıkan sonuç kendisine bile ‘vay!’ dedirtti. Giyinme faslına geçtiğinde işler değişmeye başlamıştı çünkü ne giyeceğine karar veremeyen genç kız bir süre dolabının başında bekledi. Üzerine düz beyaz tişörtünü geçirdikten sonra neden aldığını bilmediği ve aylardır dolabında bekleyen kot eteğini giyindi. Tekrar ayna karşısına geçtiğinde Asude dudaklarından kaçan kıkırtıya engel olamazken kendi kendine de ‘oldu mu acaba¿ etek giyerek çok mu abarttım¿’ diye söyleniyordu. Mağazaya geldiğinde üzerini değiştirirken işe girdiğinden beri yapmadığı bir şey yaptı ve can dostunu görmeye gitti. Ondan önce reyonuna giden Gizem Asude’ nin gelmesini beklemeye başlamıştı bile. Can dostunu karşısında görmesiyle uzunca bir ıslık çalan Gizem, “ Emirhan’ ı siktir et! Ben sana talibim bebeğim!” diyerek bütün beğenisiyle bir kez daha baştan aşağı can dostunu süzdü. Gizem’ in sözleri ile yanakları kızarmaya başlayan Asude içinin kıpır kıpır olmasını nasıl engelleyeceğini bilmiyordu çünkü ne zaman Emirhan’ ı düşünerek hazırlanıp işe gelse mutlaka mutluluğunu bozan bir şey olmuştu şimdiye kadar. Bu düşüncelerini Gizem’ e söylediğinde can dostunun cevabı açık ve netti. “ Sen Emirhan için değil, kendin için bu haldesin! Kendini beğenmediğini söyleyemezsin. Bu yüzden o ibne ne yaparsa yapsın sakın keyfini kaçırma! Gayet makul, ölçülü ve çok hoşsun! Tadını çıkart!” Reyonuna giden Asude hafif çekingen ama dik durmuştu. Özkan ve reyon şefi Hasan Asude’ yi gördüğü anda gırgırla karışık bütün iltifatlarını söylemeye başlamışlardı. Özkan atıldı. “ Ey maşallah! Analar neler doğuruyor!” Asude utanarak bakışlarını kaçırmıştı. “ Aman abiii!!!” Reyon şefleri Hasan araya girdi şaşkınlıkla. “ Kız ne yaptın sen kendine¿” Asude espriyi patlattı. “ Kaporta bakım!” Kahkahalar havada uçuşurken abisi bile olsa bir erkekten iltifat alınca Asude kızarmasına engel olamadı. Genç kız reyondaki işine başlarken bir yandan da hareketlerine dikkat ediyordu. Aklından sevdiği adamı çıkartmaya çalışarak kendi kendine can dostunun sözlerini hatırlatıp durmuştu. Emirhan iş başı yaptıktan sonra hele ki şarkılı türkülü geçirdikleri moladan beri adet haline getirdiği üzere ilk önce Asude’ nin yanına uğramak için mağazaya girdi. Sanki genç kıza selam vermeyip de işe başlarsa işleri ters gidecekmiş gibi hissediyordu nedense. Emirhan reyona girdiğinde bir müşteri ile ilgilenen genç kız sevdiği adamın geldiğini göz ucuyla görmüş, hemen akabinde de vücudunda hissettiği elektriklenmeden kendisini incelemeye başladığını anlamıştı lakin tepki vermemek için kendini sıkmaya başlamıştı. Emirhan Asude’ yi görünce aklı başından gitti! Sanki karşısında her gün gördüğü kız değil, bir afet vardı. Gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak başını iki yana salladıktan sonra tekrar açtığında karşısındaki görüntü değişmeyince genç adam hayal olmadığına emin oldu. Asude’ nin saçlarının daha önce de düz halini görmüş, hatta çok da beğenmişti lakin bu kez genç kız düzleştirdiği saçlarının bir tarafını ördürmüş, salık olan diğer tarafta ise genç kızın sürekli kullandığı kâkülleri ustalıkla alnına dökülmesine izin verdiği için bu da gözlerinin görünmesini kısmen engellemişti ancak bu durum genç kızın zaten iri ve dikkat çekici olan gözlerini daha da belirgin hale getirmişti. Kesinlikle genç kızın makyaj yaptığına emindi fakat daha önce Asude’ nin duru halini bilmese asla makyaj yaptığını anlamazdı çünkü öyle doğal duruyordu ki makyajdan nefret eden Emirhan’ ın bile dibi düşmüştü! Bakışlarını genç kızın yüzünde gezdirirken Asude’ nin yanındaki müşteriye ürünü tanıtmak için konuştuğunda dudaklarının kıpırdadığını gören Emirhan’ ın nefesi sekteye uğradı! Daha önce bir çok defa genç kızın dudaklarının tadını ve dokunuşunu almasına rağmen sürdüğü bordo ruj kesinlikle genç adam için kalp krizi sebebiydi! Gözlerini kapatıp kendini sakinleştirmek için tekrar derin bir nefes aldıktan sonra incelemesine devam eden Emirhan genç kızın etek giydiğini fark edince yutkunamadı! Yıllardır etrafında olan kızı hiç etekle görmemişti çünkü Asude daha önce mağazanın bayan personeline verdiği eteği hiç giymemişti. Bu sene verilen siyah kloş etek genç kızın pantolon giydiğinde bile Emirhan’ ın aklını başından alan kalçalarını daha da göze sokar hale getirmişti. Dizlerinin bir karış üzerinde biten etekle ortaya çıkan düzgün bacakları Emirhan’ ın alt takımlarını mahvetmişti! Genç kızın sesini duymasıyla kendine gelen Emirhan kararlı adımlarla peşinden ilerledi... Asude sevdiği adamın yakıcı bakışlarına karşılık vermemek için öyle bir savaştaydı ki yanındaki müşteriye ne anlattı, hangi reyona yönlendirdi sorsalar cevap verebilecek halde değildi kesinlikle. Müşterinin yanından ayrılmasıyla hâlâ kendini izlemesine rağmen yanına gelmeyen Emirhan’ ın kendisini beğenmediğini düşünerek Özkan’ a seslenip can dostunun yanına gitmeye karar verdi. “ Abi ben bir Gizem’ in yanına uğrayayım!” Özkan karşıdan başını sallarken genç kıza takılmayı ihmal etmemişti. “ Dikkat et kara kız, kapanın elinde kalırsın!” Asude kimseyi istemiyordu ki, istediği kişi de onu istemiyordu. Dudaklarındaki kırık tebessümle Özkan’ ı yanıtladıktan sonra Emirhan’ a bakmamayı başararak reyondan ayrıldı. Emirhan Asude’ nin gidişiyle girdiği transtan çıkmış, genç kızın peşinden ilerlemeyi başarmıştı. Önünde yürüyen kızın omuzlarından dökülen saçlarından, yürüdükçe eteğinin sağa sola dalgalanmasına sebep olan kalçalarından iyice belirginleşmeye başlayan erkekliğini sakinleştirmeye çalışıyordu ancak içindeki ses bu duruma hiç de yardımcı olmamıştı ‘sakin ol dostum! aklını başına topla! bildiğimiz Asude işte! ’ ‘bildiğin Asude mi¿ dalga mı geçiyorsun salak! kız bir içim su olmuş!’ ‘farkındayım! o yüzden onun üzerine atlayıp kızın kalbini kırmadan sakinleşmeme yardımcı olsana ibne!’. İçindeki savaştan Asude ile personel merdivenlerinin sonuna geldiğini genç kızın kapıyı açtığında kapının çıkarttığı sesle çıkmıştı. Asude arkasından gelen sevdiği adamın tabii ki farkındaydı! Nasıl olmasındı ki¿! En başından beri sevdiği adamın bakışlarından cehennem ateşi gibi yanıyordu vücudu! Reyondan çıktıktan sonra Gizem’ in yanına gidebilmek için daha çok depo personelinin kullandığı arka merdivenleri kullanmıştı çünkü hem bu halde biraz daha insan içinde kalabileceğini zannetmiyordu hem de arkasından gelen Emirhan’ ın yapabileceği herhangi bir şey de verebileceği tepkiyle kendini rezil etmekten korkuyordu lakin merdivenler bitmiş, kata gelmişlerdi ama sevdiği adam hiç bir şey yapmamıştı. ‘beğenmedi işte!’ ‘bırak! Gizem ne dedi ‘sen kendin için bu haldesin!’ unutma!’ iç seslerini hiçe sayarak tam kapıyı açacağı sırada Emirhan elini koymuş, engel olmuştu. Titreyerek sevdiği adama dönen Asude korka korka gözlerini genç adamın gözlerine kaldırdığında orada gördüklerine anlam veremedi. Daha önce hiç görmediği gibi bakıyordu Emirhan! Hoşlanma, olabilir.... Beğeni, kesinlikle... Tutku, sevdiği adam olur da tutku olmaz mıydı hiç! “ Aklımı başımdan aldın hatun!” Yok, yok bu adam kesinlikle Asude’ yi öldürecekti! Ant içmişti bunun için belli ki! Zaten sevdiği adamın yakınlığından heyecanı tavan yapan genç kızın duyduğu ‘hatun!’ kelimesiyle titremeyen tek bir hücresi kalmamıştı. Emirhan iki elini Asude’ nin başının iki yanına koymuş, kafasını da genç kıza doğru eğmişti. Genç kıza dokunmadan yaklaşabilmenin tek yolu buydu çünkü eğer dokunursa patlayacaklarına adı gibi emindi Emirhan! Asude de ellerini eteğine yapıştırmış, güç almak ister gibi eteğini sıkıştırıyordu. “ Bi... Biri... Gelecek...” Konuşurken dudakları genç adamın dudaklarına dokunmuştu. “ Umurumda değil!” Asude sesinin yerini bulmaya çalışmıştı. “ Gö...” Konuşmasına devam edebilmek için yutkunarak derin bir nefes almaya çalışan Asude’ nin yükselen göğüsleri genç adamın göğsüne değince hangisi daha çok tutuşmuştu kimse bilmiyordu! “ Sabah ben bırakayım seni eve¿!” Genç kız vücudunun titremesinden sesini de kontrol edememişti. “ Gi... Gizem... Gizem bana gelecek!” Duyduğuna hiç memnun olmayan genç adam genç kızın dudaklarına kapandığı esnada merdivenlerden gelen sesle Asude sevdiği adamı nasıl üzerinden atıp da kapıyı açarak kata kendini attı bilmiyordu¿! Gizem’ in yanına gittiğinde hala nefesi içine sığmıyormuş gibi göğüs kafesi körük misali inip kalkıyordu! Elleri titreyen Asude’ ye bir bardak su veren can dostu genç kızı konuşturmaya çalıştı. “ Ne oldu gülüm¿” Asude utanç içinde mırıldandı. “ Emirhan’ la öpüşürken basılacaktık neredeyse¿!” Söyledikleri ile yanakları alev almıştı muhtemelen. Gizem’ in kızmasını beklerken attığı kahkahayla şaşırıp kaldı Asude. “ Sen ‘beğenecek mi acaba¿’ derken adam resmen üzerine mi atladı¿!” Duyduklarıyla kıkırtısına mani olamamıştı genç kız. “ Galiba öyle oldu biraz!” dediğinde aklına gelen detayla ayağa fırlayınca Gizem kaşlarını çattı. “ Ne oluyorsun yahu¿!” Asude telaşla dudaklarını kapatmıştı. “ Ah balım! Rujum!” Gizem kaşlarını çatarak baktı genç kızın dudaklarına. “ Ne olmuş rujuna¿” Asude aklına gelen ihtimalin olmaması için içinden dua ediyordu. “ Emirhan’ ın dudağına bulaştıysa rezil oldum!” Ellerini yüzüne kapatıp söyledikleriyle Gizem tekrar kahkaha atmıştı. “ Boşver! Üzerine atlamadan önce düşünecekti¿! Ayrıca şimdi o soğuk sularla ateşini söndürmeye çalışırken ruj muj kalmaz dudağında!” Biraz daha burada kalırsa can dostuna rağmen utançtan yerin dibine gireceğini anlayınca “ Yemeğe çıkarken konuşuruz!” diyerek Gizem’ in yanından ayrıldı Asude. Bir kadın olarak farkına varılmak çok hoşuna gitmişti evet ama bu utanmasına engel olmuyordu çünkü bu utancın kaynağı ilk zamanlardaki Emirhan’ ın tavırlarıydı. Çok uzun zamandır Asude’ ye kendini basit hissettirecek hiç bir şey yapmamıştı sevdiği adam lakin o zamanlarda yaptıkları artık nasıl içine oturduysa ‘ya şimdi de öyle düşünüyorsa¿’ korkusunu üzerinden atamıyordu bir türlü. Bu korkuda Emirhan’ ın beğenisine karşı utanmasına sebep oluyordu. Emirhan Asude’ nin kaçışından sonra serseri bir gülüşle çıktığı merdivenleri bir kat fazlasıyla geri indi. Kızların sandığı gibi ateşini söndürmeye de hiç niyeti yoktu çünkü genç kızın ona yaşattırdığı her şeyi seviyordu. Evet, bu sabaha kadar zonklayan ve şişmiş bir penisle alev almış tutkusu olsa bile halinden gayet memnundu! Depoda ıslık çalarak reyonlardan istenmiş ürünleri hazırlamaya koyulduğunda İbrahim’ de yanına gelmişti. “ Hayırdır koçum¿! Allah neşeni arttırsın!” Emirhan olduğu yerden dönerek yaşlı adama göz kırptı. “ Eyvallah abim!” İbrahim gördüğü şeyle kaşlarını çatarak sordu. “ Ne yedin lan aç¿!” Emirhan anlamamıştı. “ Ne¿!” İbrahim işaret parmağıyla Emirhan’ ın dudaklarını gösterirken gülümsemişti. “ Bir şey yedin bari düzgün ye! Ağzına yüzüne bulaştırmışsın!” Emirhan İbrahim’ in ne dediğini anlamak için reyon malzemelerinin durduğu odada bulunan küçük aynaya baktı. Gördüğü görüntüyle bir kahkaha patlatıp İbrahim’ e doğru konuştu. “ Abi tadına baktım da bulaşacağı aklıma gelmedi. Ben bir lavaboya uğrayayım.” İbrahim’ in “ Bulduğun her boku yersen, böyle olursun!” söylenmelerine “ Artık yediğim belli!” diye seslenerek kahkahalar eşliğinde bir üst kata çıktı. İbrahim Emirhan’ ın neyden bahsettiğini anlamasa bile genç adamın uzun zamandan beri böylesine güldüğüne şahit olmamıştı. Lavaboda dudaklarını temizledikten sonra Asude’ yi görmek için tekrar genç kızın yanına gitti. Reyonun tenhalığını fırsat bilen genç kız masasında kahve içiyordu o sıralarda. Yanına gelen Emirhan yine fütursuzca bardağını almış, rujunun bulaştığı taraftan kahvesini içerken gözlerine bakmıştı. Oysa Asude oturunca açılmış bacaklarına bakacağını düşünürken sevdiği adamın gözlerinden gitmeyen bakışlarıyla iç dünyasındaki savaş tepetaklak olmuştu. “ Başka yerden içsene! Dudakların batacak!” Emirhan çapkın bir bakışla gönlüne baharı getiren kıza doğru fısıldadı. “ Az önce batmış zaten!” Duyduklarıyla “Hiiii!” diyerek ayağa fırlayan genç kız sevdiği adamla dip dibe olduğunu anlayınca gerisin geri oturarak konuşmasına devam etti. “ Biri gördü mü¿ Offf! Rezil oldum!” Genç adamın dünya umurunda değildi. “ İbrahim abi fark etti ama bir şey yediğim için bulaştığını zannetti!” Asude utancından ağlayacaktı neredeyse! Emirhan genç kızın gözlerinin buğulandığını anlayınca hemen konuyu değiştirdi. “ Yemeğe ne zaman gideceksiniz¿” Asude aniden değişen konuyla aklını toparlayamamıştı. “ Bilmiyorum. Özkan abi ne zaman gidip dönerse sonra biz çıkarız herhalde.” Emirhan kendinden emin konuştu. “ Giderken haber ver!” “ Oldu paşam! Nasıl haber vermemi önerirsin¿! Dumanla mı¿! Yoksa güvercin mi kullanmalıyım¿!” Asude konuştukça sinirleniyordu ama Emirhan’ ın bakışları genç kızın dudaklarından başka yere bakamıyordu! Bakışlarını genç kızın gözlerine çıkarttığında öfkeden çakmak çakmak olmuş bakışlarla gözleri tekrar kararmaya başlamıştı. Asude sevdiği adamın yoğun bakışları altında yüzündeki makyaja rağmen kızarmaya başladığı hissetmişti. “ Hem bu kadar dişli hem de bu kadar saf olmayı nasıl başarıyorsun bilmiyorum ama biraz daha konuşursan az önce yarım kalan şeyi burada tamamlayacağım!” Asude’ nin aklı duyduklarıyla yine kendisini terk etmişti. “ Ta... Tamam, tamam! Gi.. Git... Git artık! Ben haber veririm sana!” Genç kızın en ufacık hareketiyle kekelemeye başlaması, kızaran yanakları... Bambaşkaydı bu kız... İçini kıpır kıpır etmişti iki dakikada yine. Genç adam içinin kıpırtısıyla birinin görebilecek olmasını umursamadan Asude’ nin yanağından makas alıp yanından uzaklaşırken çapkınca göz kırpmayı da ihmal etmemişti. Sevdiğinin arkasından bir elini kalbinin üzerine koyan Asude çıldırmışçasına atan kalbinin dışarı çıkmasını engellemek ister gibiydi! ‘ yok arkadaş! vazgeçtim ben! bu adam bana aşık olmasın ya! valla kalp krizinden öldürür beni!’ ‘ bir rahatlık gelmiş! hayırdır inşallah!’ iç seslerinin konuşmalarına o kadar kanıksamıştı ki genç kız bazen onları dinlerken buluyordu kendini. Başını iki yana sallayarak yemek vaktine kadar zaman geçirdi. Gizem’ in arayarak “ Hadi artık! Gidelim!” demesi üzerine Özkan’ a haber verip can dostunu almaya gitti. Gizem’ i beklerken aklına gelen detayla ne yapacağını düşünmeye başladı. Can dostu şakıyarak yanına geldi. “ Geldiiimmm!” Mahcupça ona döndü Asude. “ Balım Emirhan ‘yemeğe çıkarken haber verin.’ demişti. Ben iki dakika yanına uğrayıp haber versem olur mu¿” Yüzündeki dostunu anlamış olduğu belirten gülümsemesiyle konuştu Gizem. “ Git gülüm. Beni yemek salonunda bulursun.”
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE