4. BÖLÜM: SUİKAST

782 Kelimeler
1 HAFTA SONRA : ERVA ATEŞ: Üçlü koltukta ayaklarımı uzatmış battaniyenin altında dizlerimde bilgisayar elimde kahvem uzun zamandır uğramadığım instagrama giriş yaptım. Uzun zamandır dediğime bakmayın sadece iki gündür uğramadım. Elimde biten kahveme surat asıp yanımda duran sehpaya bıraktım. Bir şeylerin bitmesinden hoşlanmıyordum. İnstagramda bildirim yerinde takipçi kırmızıyla yanıp söndü. Takipçi gelmiş olmalıydı bildirimlere girip baktım atakan seni takip ediyor çıktı. Gülümseyerek sayfasına girip istek gönderdim. Hesabı gizliydi acaba aktanın da var mıydı hesabı, atakanın sayfasından çıkıp dudaklarımı ısırarak aramaya aktanın adını girdim. AKTAN KESKİN diye çıkmıştı. Soyadını bilmiyordum öğrenmiş olmuştum. Hesabı gizliydi. İstek göndermeyecektim gururumu çiğnemeyecektim. Önce o beni takip edecekti eğer keyfimin kahyası isterse bende onu takip edecektim. Düşüncelerime bir iki saniye aptalca güldüm. Olmayacak bir şeyin hayaliydi. Sayfasından yüzüm asık bir şekilde çıkıp kendi sayfama girdim. En son ki gönderim bir ay önceye kadardı uzun zamandır paylaşım yapmıyordum. Bence bir fotoğraf paylaşmalıydım. Fotoğraflarıma girip yazın çekildiğim fotoğraflarıma baktım çok güzeldi hepsi içlerinden seçmek zor olacaktı.  En son mayolu bir fotoğrafımda karar kılıp fotoğrafın altına turuncu kalp bırakıp paylaşım yaptım. *** Kendi kendime müzik söyleyerek mutfakta dometes soslu çubuk makarna hazırlayıp yanınada tatlı yapıp masayı kurdum o sırada zil üst üste çalınca telaş yaptım bu saatte kim gelmiş olabilirki tekrar zil çalmaya başlayınca düşüncelerimi bir tarafa bırakıp kapıya doğru koştum gözden bakınca bu atakandı kapıyı açtığımda atakan konuşmama müsaade etmeyip ağzımı kapatarak beni içeriye itip kapıyı kapattı. "sessiz ol erva sakın ses çıkarma" ağzımı tutmaya devam ettiği için sadece gözlerimi kırpıştırdım elini ağzımdan çektiği sırada 2 el silah sesi duyuldu ve camlarım tuzla buz oldu tam korkuyla çığlık atacaktım ki atakan bunu anladığı için ağzımı tutup beni banyoya doğru sürükledi. Yaşlar gözümden bağımsız akıyordu nolmuştu kimdi bunlar kafamda binbir türlü soru vardı ama Atakan konuşmama müsade etmiyordu. Çok sessiz olarak atakana dönüp "atakan" dedim içime kaçmış sesimle "bunlar kim" ağzımdan bir hıçkırık kaçarken atakan bana yaklaşıp "şişşt sessiz ol sessizce odana git ya yatağın altına gir yada dolabına gir ama her ne olursa olsun çıkma" Sesler kesilmişti hızlı hızlı odama girip kapıyı kapatırken atakan kapıyı tutarak "kapıyı arkadan kilitle" başımı sallayıp kapıyı önce kilitleyip daha sonra nereye saklanmam gerekiyor diye odaya bir göz gezdirdiğim sırada dış kapı yüksek sesle kırıldı ve silah sesleri başladı hemen kendimi yatağın altına saklayıp kulaklarımı kapattım bu sesleri duymak istemiyordum. Atakanın 'burda yok öyle bir kız' diye sesleri gelince beni aradıklarını anlamıştım ama beni neden aradıklarını anlayamamıştım ben ne yapmış olabilirim ki bu sefer benim odamın kapısı kırılmıştı. Sessiz olmak için ellerimi ağzıma kapatmıştım sessizce ağlıyordum. Yatağımın üzerindeki çarşaf çekilince korkum ikiye katlanmıştı. Adamın ayaklarını görebiliyordum bir anda adamla göz göze gelince neye uğradığımı şaşırdım "kaçak kızı bulduk abi" diyince artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum Kolumu tutup beni salona doğru çekiştirmeye başlamıştı kolumu öyle bir sıkıyordu ki kesin morarmıştı "bırak kolumu bırak" diye bağırınca bana dönüp "kes sesini yoksa dilini keserim" diyerek homurdandı. Atakanı görünce içim gitti yüzü gözü hep kandı dövmüşlerdi ağzındaki kanı tükürüp konuşmaya başladı "lan bırakın kızı gücünüz sadece kadınlara mı yetiyor eğer onu bırakmazsanız aktan hepinizin ağzına sıçar" derken bir tane koruma ayağıyla karnına doğru vurmaya başladı "bırakın onu lütfen dokunmayın ona" artık hıçkırarak ağlıyordum gözlerim bulanık görüyordu sadece şu durumdan kurtulup sessiz bir şekilde uyumak istiyordum. AKTAN ENER Telefonum çalınca arayan Atakandı cevap verince 2 el silah sesi duydum beynimden vurulmuşa döndüm resmen atakana benim kardeşime ne olmuştu? Kim buna cesaret edebilir? Eğer ona dokunurlarsa hepsinin ağızlarına sıçardım ses gelmeyince bağırmaya başladım "atakan orda mısın....... Atakan geliyorum neredesin" "burda kız falan yok" diye ses gelince ne kızından bahsettiğini anlayamamıştım "atakan kardeşim duyuyor musun beni" dedim tekrar bir umutla. "ervanın bir suçu yok bırakın" dedi. *** Konuşmadan sonra bardan çıkıp diğerlerine de haber verip son sürat eve sürdüm arabayı. Kenan piçi bizi bırakmış şimdi de bizimle konuşan herkesin hayatını karartmaya başlamıştı ki bunda en suçsuzu ervaydı. Eve varınca atakanın yanında oğuz vardı. Yüzünü temizliyordu iyi dövmüşlerdi piçler onların yanına koyacağım sanıyorlarsa yanılıyorlar hepsi cezasını çekecekti. Atakana dönüp "ne oldu kim yaptı Kenan değil mi ama ne alakası var ervayla... oğlum konuşsana" dedim. Dilini yutmuş gibiydi. Atakan yerine oğuz cevap vermek için ağzını aralayınca onu susturup tekrar atakana döndüm. "burada bir şeyler dönüyor ve benim haberim yok atakan kendine gel ve bana burada ne döndüğünü dökül anlat çabuk sabrım kalmadı" atakan yüzünü buruşturup "abi önce bi sakin ol". "atakan bak sabrım kalmadı diyorum sen bana sakin ol diyorsun oğlum noldu burada" dedim elimle kırık olan camları göstererek. Atakan evde olan suakisti herşeyi anlatınca ağzım açık kaldı. Nasıl olurdu bu, kesin bilerek onu bizim yanımıza yolladılar bizden bilgi almak için Kenan pisliği Ervanın dedesiymiş bilerek bizim yanımıza yollayıp herşeyimizi öğrenip bize kumpas kuracaklardı. Tabi tutmadı. Tutmazdı da çünkü karşılarında ben vardım. Aktan KESKİN. Daha tanıyamamışlardı demek ki. Ama tanıtırdım kendimi en kısa zamanda. 
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE