ASMÎN ÇELEBİ: Saçlarımı geriye atarak aynadan kendime baktım, yöresel mavi işlemeli elbise giyinmiştim, altı saten askılı uzun bir elbise, üstünde de beyaz kaftanı vardı. Son olarak kalın dudaklarıma sürdüğüm kırmızı rujum ile tamamlanmıştım. Saçlarımı sadece dalgalandırıp bırakmış, yüzüme de göze batacak bir makyaj yapmıştım. Çok güzel olmuştum. Etrafıma baktım, odada pek kimse yoktu, Gülnihal abla ve Ahunaz abla makyaj yapıyordu. Telefonumu hızla alarak boy aynasının önüne geçip yüzümü telefonla kapatarak birkaç fotoğraf çekildim ve yüzümde ki gülümseme ile Ezman’a gönderdim. Bu elbiseyi giyineceğim biliyordu, buraya gelirken göstermiştim. Uzun uzun bakmıştı ama bir şey söylememişti. Memnun değildi ama yine de karşı da gelmemişti. Sabah bu duruma bende şaşırsam da üstüne gitmemiştim.