13. BÖLÜM

690 Kelimeler
Medusa bu sabah kahvaltısını tek başına kumsalda sandviç yiyerek yapmıştı. Mirza iki gündür etrafta olmadığından Medusa için günler rutin ilerlemişti. Aradan geçen yalnız iki günün sonunda Mirza bugün sonunda dönüyordu, iş için İstanbul'a gitmişti çabuk döneceğini söylemişti ama zaman bir türlü geçmek bilmemişti. Bitmek bilmeyen koca iki gün... Saat öğleden sonra üçe gelirken sözleştikleri gibi Nilay'la spa merkezine gidecektiler, medusa bunun mükemmel olacağına eminim çünkü gireceği masaja en acilinden ihtiyacı vardı. Önce saunaya girdiler ve aralarında samimi bir muhabbet başladı, Medusa onunla ciddi anlamda konuşmak istiyordu çünkü Nilay'ı birkaç gündür dalgın görüyordu ve kendini sebebini sormak zorunda hissediyordu. İyi ki sormuştu çünkü konuşmaya ihtiyacı vardı. Medusa hiç uzatmadan, "Evet... Şimdi bana kafanın neden bu kadar karışık olduğunu anlatıyorsun?" diyerek konuşmasını istedi. "İki yıldır bir ilişkim var ve her şey sarpa sardı. İşin içinden çıkamıyorum." "Neden, peki? Anlatmak ister misin?" "Liseden samimi olduğum bir erkek arkadaşım var aynı zamanda bir aile dostumuzun da oğlu, onunla görüşmemi istemedi tesadüfen karşılaştık kahve içtik. Aziz'in bir arkadaşı da fotoğrafımızı çekmiş ve ona göndermiş. Maalesef kavga ettik, biraz uzaklaşmak için buraya geldim. Şimdi arayı düzelttik biraz ama hiç durmuyor dün akşam yine sinirimi bozdu ne yapacağımı bilmiyorum." "Bana anlattın ama içini rahatlatacak bir cevap veremem canım ben sana çünkü; ben biraz keskin fikirliyim bu konularda. Kafanı daha fazla karıştırmak istemem doğrusu. Sen yumuşacık kalbi olan birisin." dedi ve içten bir gülümseme gönderdi Nilay'ın gözlerine. "Mesela sen olsan ne yapardın?" "Ben aramazdım bile sadece mesaj yazardım, 'Bitti...' diye. Ve eğer sebebini sorarsa, bana güvenmezse bu ilişkiyi yürütemeyeceğimi söylerdim. Her şeyi göze alıp da eğer güveneceğim derse devam ederdim, yine kavga çıkarıp kararıma saygı göstermezse doğru yolda olduğumu düşünüp yoluma bakardım. Bir insanla gereksiz yere vakit harcayamam. Âşık olabilirim ama esir olamam. Bir erkeğin esiri olacağım tek yer yatak odasıdır." Bu cümlenin sonuna ikisi de kahkaha ile güldü. "Mantıklı bir fikir, duygularınla hareket etmezdin yani. Benim için bu biraz zor olacak." "Asla! Duygularımın esiri olmazdım." "Keskin bir kadınsın. Sana imrendim doğrusu." Medusa, "Eh biraz." dediğinde artık saunadan çıkma vakitleri gelmişti artık. Oradan çıkıp buhar banyosuna geçtiler orada çok duramadılar ve ardından spaya girdiler mükemmel denilebilecek kadar rahatladılar. Masaj onlara harika gelmişti. Bir süredir otelde misafir gibi olan Medusa bundan rahatsızlık duymuyordu. Normal şartlarda buna karşı çıkardı ama Mirza'ya karşı olan hisleri onu biraz ılımlı yapmıştı. Doğru dürüst müşteri şikâyeti de gelmediğinden zaten emindi ki ona iş gönderilmesini sınırlandıran Mirza idi. Bu kadar rahatlamanın üzerine temiz bir uyku çekilir şimdi diye düşünürken Nilay, "Odaya çıkıp hemen uyuyacağım.'' dedi. Medusa bundan memnun gülümseyerek, "Kesinlikle katılıyorum." diyerek karşılık verdi. Oradan çıktıktan sonra akşam yemeği için sözleşerek odalarına çıktılar, Medusa'nın çok uykusu vardı ama uyumamayı tercih etti. Biraz dinlendikten sonra balkona çıkarak yazılarını basına yetiştirmek için kolları sıvadı. Bu nedenle uyumamıştı, keyifle balkonda manzaranın tadını çıkarırken on beş günlük işini yaptı. Gazeteye atılan mesajları sırasıyla cevaplamış ardından yayına göndermişti. Genelde işlerini on beş gün rahat olacak şekilde yapardı çünkü her an bir aksilik çıkma olasılığı oldukça yüksekti. Daha sonra köşe yazılarını derledi ve gazeteye postaladı ardından da romana kaldığı yerden devam etti. Kitabı git gide güzel bir hâl almaya başlamıştı. Bu kitabın sonunu o bağlamayacaktı, ne olursa tam manasıyla gercekleri aktaracaktı. Yani bu hikâyenin sonunu Mirza ve o birlikte belirleyecektiler. Medusa, ilk kez yazdığı bir kitabın sonunu bilmiyordu. Maalesef bu deli olacak kadar sinir bozucu bir durumdu... Evet son birkaç saat içinde Mirza gelecekti, o ana kadar heyecanlanmamıştı fakat son anlar kanının hızlı akmasına sebep olmuştu. Bunun tarifi mümkün degildi, ömründe ilk kez böyle muhteşem hissediyordu ve Mirza ona gerçekten harika geliyordu. Bir çocuk gibi özgür hissediyordu kendini. Gözlerini ön plana çıkaracak sade bir makyaj yapıp yeşil bir şifon elbise giydi, gözleriyle bakıldığında ahenk içindeydiler ve çok şık duruyordu. Aynadaki aksini çok beğenirsen içinden, 'Ukalamıyım acaba ben şuan, körle yatıp şaşı mı kalktım yoksa?' diye kendi kendiyle dalga geçiyordu. Aynaya bakıp son konuşmasını da yaptıktan sonra gülümseyerek aynanın önünden ayrıldı. Tam manasıyla hazır olduğunda aşağıya indi ve restoranın önünde Nilay ile buluştu, muhabbet ederek yedikleri akşam yemeğinin arından lobiye kahve içmeye geçtiler. Ve çıkmaz olaydıklar... Medusa'nın gördüğü manzara tüm benliğini alaşağı etmiş, neredeyse kalbinin durmasına sebep olacaktı. Boğazında içini bile yakacak derin bir kuruluk oluşmuştu. Nefes almayı unutmuş öylece kala kalmıştı.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE