12. BÖLÜM

452 Kelimeler
Ertesi sabah... Medusa, gün ışığı odayı pırıl pırıl doldururken uyandı Mirza odada yoktu, banyoya gitti ve yüzüne baktı kısım kısım makyajı akmıştı hiç düşünmeden duşa girdi. Sıcak bir duşun temizleyemeyeceği hiçbir şey yoktur. Banyodan çıktığında bir hayli hafiflemişti, bornozu giyip dışarı çıktı, Mirza da odaya dönmüş televizyon seyrediyordu. Yatağın üzerinde kot şort ve beyaz bir gömlek vardı, Mirza onun çıktığını anlayınca, ''Hadi giyin de çıkalım, çok acıktım,'' dedi ve haberleri izlemeye devam etti. Medusa üzerini değişip, ''Hazırım'' dedi ve birlikte otelin bahçesine indiler. Onlar için köy kahvaltısı hazırlanmıştı, Medusa uzun zamandır böyle güzel kahvaltı yapmamıştı, o yüzden sonuna kadar tadını çıkardı. Kahvaltı yaparken sahibi oranın sahibi kadın, Mirza'nın telefonu ile onlara resim çekmişti ve bu onların ilk resmiydi. Kahvaltının sonunda kahvelerini de içtikten sonra Mirza, Medusa'nın elimden tutarak onu masadan kaldırdı ve arka taraftaki patikadan aşağı inmeye başladılar. Mirza bir an bile onun elini bırakmadı. Medusa kendini çok mutlu hissediyordu. Mutluydu da. Mirza da öyle görünüyordu, Medusa bu anların bozulmasından deli gibi korkuyordu. ''Her güzel şeyin bir sonu olur derler Allah'ım lütfen sonumuz olmasın...'' diye dua ediyordu içinden... Bu hayatında ilkti, ilk kez birini kendine bu kadar yakın hissediyordu. Şen kahkahalar atarak sahile kadar indiler. Bir müddet dalgaların kumsala vurduğu yerlerde sahil boyunca yürüdüler. Mirza biraz eğlenmek isteyerek, ileride bir nokta göstererek, ''Hadi oraya kadar koşuyoruz.'' dedi ve Meyra'nın poposuna vurdu, vurduğu an Medusa da koşmaya başladı. Koşarak oraya vardıklarında Mirza ondan bir adım önce ulaştı ve "Ben kazandım." dedi. "Yaaa senin bacakların kocaman ama." "Cezalısın!" "Cezam ne Peki? Diye sorduğunda Medusa'yı kucağına aldı ve sıcak kumlara yatırdı ardından tutkuyla dudaklarından öpmeye başladı. Mirza bir müddet sonra durduğunda ''İşte cezan buydu.'' dedi ve o da Medusa gibi kuma yattı, bir müddet sonra dizlerinin üstünde oturdu ve ''Hadi kalk.'' dedi, daha sonra Medusa'nın şaşkın şaşkın baktığını görünce de muhteşem gülümsemesiyle omuzlarını göstererek Medusa'nın omuzlarına binmesini işaret etti. Medusa düşmekten korksa da onun omuzlarına çıktı. Mirza da ayağa kalktı, şimdi omuzlarındaydi ve ellerini tutuyordu. Mirza onu öylece sahilde dolaştırırken fazlaca keyifli görünüyordu. Medusa bir müddet sonra arkasindan onun yüzüne doğru eğilerek dudaklarından öptü. Mirza keyifliydi, mutlu bir ifade ile ''İşte bunu yapmayacaktın.'' dedi ve denize doğru yürümeye başladı. "Hey hey nereye gidiyorsun." Medusa şen kahkahalar atıyordu. "Sus yaaa bir kez de itiraz etme." "Ama yeni üstümü değiştim. Mirza, "Her yanın zaten kum." dediğinde beline kadar suya girmişti Medusa da yavaş yavaş suyu hissetmeye başlamıştı... Mirza ona, ''Hazır mısın?'' diye sordu ve cevabını beklemeden onu suya attı ardından çıkmasını bekledi çıktığında da kendine çekip öptü uzun bir öpüşmeydi bu, sanki hiç bırakmayacakmış gibi tutkuyla öpüyordu. Sudan çıktıklarında sahil boyu yürüdüler sahilin sonuna geldiklerinde onları bir adam karşıladı ve Mirza'nın arabasının anahtarını verdi. Yarı ıslak,yarı kuru bir vaziyette deri koltuklara oturdular ardından otele doğru yola çıktılar.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE