Saçımda ki havluyu iyice sıkıştırıp hızlı hızlı aşağı indim, Alev ben iki dakika duşa girmişken gelmişti. Sevişmenin verdiği mayhoşluğu hızlı bir duş ile ancak üzerimden atmıştım. Dudaklarımı ısırıp sık adımlarla salona girdim ikili koltukta elinde telefon ile uğraşan Alev ile "canım..." deyip kendimi belli ettim. Kafasını telefondan kaldıran Alev gülümseyerek, "Edacım" diyerek oturduğu koltuktan kalkarak, bir kaç saniye gözleri yüzümde gezinip, gülen yüzü anında düştü. "Bir şey mi oldu?" diyerek endişeli sesine eş olarak adımları hemen yanımda durdu. Gözlerimi büyütüp yutkunarak, "anlatacağım.." deyip elini tutarak kalktığı koltuğa oturttum, bende yanına oturdum. "Anlatacaksın?" dedi şaşkınlıkla "dudağını ve çeneni anlarım da..." dedi imalı bir tonlamayla "kaşına ne oldu Eda, yoks