Giyinme odasından aldığım valiz ile öncelikle Çakır'ın ve Delfin'in eşyalarını koydum sıra sıra. Bizim yatağın ortasın da uyuyan oğluma bakıp iç çektim. Öyle masum ve birşeylerden habersiz uyuyordu ki. Benim hayata tutunmam için ilk mucizem. O olmasaydı ben boş bir hayat yaşıyordum ve umuyordum ki öyle de giderdi. Çünkü hiç bir zaman evlilik ve çocuk düşünmemiştim. Hayatım da öyle bir adam da olmadığından hayal dahi kurmamıştım kendi ailem konusun da. "Evet babacım. Hımm...." Diye göğsüne yatırdığı Delfin ile konuşan Bozgun'a baktım. Sırtını okşuyor Delfin'in çıkardığı sesleri anlıyormuş gibi cevap verip, konuşuyordu. Delfin daha çok küçük olsa da, oğlum biraz bir şeylerin anladığı için babasını sürekli sorup duracaktı. Bu ayrılıkta ben ne yapacaktım oğlum için işte tam da onu bilmiyordu