DİLŞAH KURTBEY: "Ne" dedim titrek bir tonla, midem burkuldu, nefeslerim sıklaştı, Bozgun elimi tutup beni yatağa oturtarak gözlerimin içine baktı "Sakin ol Dilşah" diye endişeyle mırıldanıp ellerimi sıkı sıkıya tuttu. "Uyandı işte, ameliyat riskli, girmeden önce seni görecekmiş. Bekliyoruz hızlı gel" diye konuşup çat diye suratıma telefonu kapatan annem ile bir kapanan telefona bir de karşım da endişe kırıntıları ile beni sakinleştirmeye çalışan Bozgun'a baktım. Kaşları çatık bir hâlde "ne oldu, ne diyorlar yine?" Diye sinirle köpürdü. Dilimin ucuna gelen kelimeler öylece bir kaç saniye asılı kaldı. Sadece şoku atlatmak için bekledim. Kaç derece bedeni yanmıştı, yaşaması bile mucize iken o gözlerini açmıştı. Bir de benimle konuşmak istiyordu. Ne konuşacaktı ki, artık bir yalana daha