Gizem’ in söyledikleriyle ertesi günü zor etmişti Asude. Emirhan’ ın tepkisini düşündükçe içini anlamsız bir telaş sarıyordu. Gece vardiyasına başlayacağı için o gün bütün gün dinlendi genç kız. Yataktan kalktığında daha servis saatine 1 saatten fazla olduğunu görünce önce karnını doyurdu sonra duş aldı. Saçının bozulan yerlerini kendisi düzeltip dişlerini fırçaladı. Yatak odasında üzerini değiştirirken telefonuna mesaj geldiğini duydu ancak işini bitirdiğinde gördüğü mesajla kahkaha attı.
“ Eğer makyaj yapmadan gelirsen seni döverim!” Yazan Gizem’ den başkası değildi. Arkadaşının dediği şeyde ne kadar ciddi olduğunu bildiği için banyoya geri girip rimel sürdü. Kendini alıcı gözüyle süzdüğünde güzel göründüğüne kanaat getirdi ama Gizem’ in bu kadarla yetinmeyeceğini kesinlikle biliyordu ancak fazla bir şey yapmak da istemedi. Zaten adam onu işe girdiğinden beri kendine özen göstermemesine rağmen kaşar muamelesi çekiyordu, bir de şimdi böyle görünce iyice öyle düşünmesini istememişti. Hazırlığını bitirip evden çıktı. Durağa geldiğinde Umut’ la karşılaşınca çok sevindi. Çünkü uzun zamandır görüşemiyorlardı. Umut reyon planlama bölümünde eğitim görevlisi olmuştu. Şehirdeki hemen hemen bütün mağazaları geziyordu, o yüzden artık eskisi kadar sık denk gelemiyorlardı.
“ Vaaayyy!!! Lan sen bayağı bayağı kadınmışsın!!!” Kahkahalarla tepki veren arkadaşına kocaman sırıttı genç kız.
“ Biraz kaporta bakım yaptırdım usta. Olmamış mı¿” Umut da baştan ayağı süzdüğü kızla sırıtmıştı.
“ Olmuş valla! Cidden kendi cinsine benzemişsin!” Asude koca adamın beğenisini kabul etmek zorunda kaldı.
“ Eyvallah kardeşim!” Umut’ un sırıtışı Asude’ nin maskülen tavrıyla kahkahaya dönüşmüştü.
“ Ulan dışına ne yaparsan yap için odun senin kızım!” Asude omuz silkmişti bu duruma.
“ Valla ben böyleyim bilader yapacak bir şey yok!” Konuşa gülüşe servise binen arkadaşlar yol boyu da sohbeti kesmedi. Umut kızdaki değişimi neye yoracağını bilememesine rağmen bir şey de sormak istememişti. Yaptıkları işlerden bahsettiler. Umut verdiği eğitimlerin bir kaçında Gizem’in de olduğunu söyledi ancak fazla da ayrıntıya girmedi. Mağazaya geldiklerinde Gizem’ in yanına gitti Asude.
“ Ben geldiiiimmmm!!!!” Gizem arkadaşının sesiyle ona döndüğünde ilk önce hızla sımsıkı sarıldı çünkü çok özlemişti! Ayrıldıktan sonra iki adım geriye gidip arkadaşına baktı.
“ Ben sana makyaj yap demedim mi¿!” Gizem’ in soruyla karışık azarına Asude yandan bir gülüşle cevap vermişti.
“ Adam hiç bir şey yapmama rağmen bugüne kadar bana orospu gözüyle baktı. Sence boya fıçısına düşmüş gibi gelsem ne düşünürdü¿” Gizem her şeyini bildiği olayın baş kahramanını öğrenememekten çıldıracaktı artık!
“ Ya kim bu adam¿ Neden söylemiyorsun artık¿ Bana mı güvenmiyorsun¿ Ya da neden güvenmiyorsun¿” Arkadaşının sitemle söylediği sözlerle gözlerindeki kırgın bakışlar Asude’ nin içine dokunmuştu. Artık söylemesi gerektiğinin o da farkındaydı. Bu kadar şeyi paylaşmışken sadece ismini saklaması saçmaydı belki ama hem hâlâ Gizem’ in vereceği tepkiden korkuyordu hem de utanıyordu! Derya’ nın eski sevgilisi olması mı daha çok utandırıyordu yoksa nişanlı olması mı hâlâ karar verememişti ama böyle bir durumda olmaktan yerin dibine giriyordu Asude! Beyni bunları söylerken kalbinin onun için çarpması da kızı daha çok karmaşaya sürüklüyordu! Tekrar Gizem’ in sesini duymasıyla daldığı düşüncelerden sıyrıldı.
“ Seni yargılayacağımı mı düşünüyorsun yoksa¿” Gizem’ in kırıklıktan ziyade soğuk çıkan sesi Asude’ ye tokat gibi çarpmıştı. Ağzından çıkanları düşünmeden bir çırpıda konuştu.
“ Emirhan!” Gizem doğru mu duymuştu¿!
“ Emirhan¿” Asude gözlerini sımsıkı yumup başını salladı bu esnada.
“ Evet, Emirhan!” Asude’ nin cevabıyla Gizem’ in aklı başına gelirken hızla kaşları çatıldı. Çatılan kaşları gören Asude’ nin gözleri dolmaya başlamıştı. İşte korktuğu gerçekleşiyordu! Hızla kendini açıklamaya başladı.
“ Yemin ederim ben hiç istemedim! Biliyorum ne diyeceğini! Derya’ nın eski sevgilisi diyeceksin, adam nişanlı diyeceksin! Hepsinin farkındayım ama kendime geldiğimde zaten aşık olmuştum! Ne olur yadırgama beni! Zaten aramızda hiç bir şey yok yemin ederim!” genç kızın söyledikleriyle Gizem onu yanlış anladığını fark etti. Onun kızdığı Asude değil Emirhan’ dı! Nasıl bir piç olduğunu bildiği adamın bu kızı ne hâle getireceğini düşünmek bile istemiyordu. Asude ne Emirhan’ ın daha önce takıldığı kadınlar gibi umursamazdı ne de Derya gibi hızlıydı bu konularda. Derya Emirhan’ la yaşadığı aşka rağmen çok geçmeden başka biriyle flört etmiş hatta sonrasında nişanlanmıştı. Emirhan’ ı unutup unutmadığını bilemezdi belki ama arkasında bırakmayı bilmiş yoluna devam etmişti. Gözlerinden usulca dökülen göz yaşlarıyla ona bakan arkadaşına sımsıkı sarıldı tekrar.
“ Ben sana kızmadım yavrum! Ben o ibneye kızdım sadece!” sıkıca kucaklaşmak ve Gizem’ in tepkisi Asude’ nin yüzünde bir gülümseme oluştururken genç kız yine de emin olmak istemişti.
“ Bir şey demeyecek misin¿” Gizem arkadaşına başını sallarken buruk bir tebessüm hediye etti.
“ Sen bizi dinlerken hep ne dersin, ‘ başkasının hayatını sorgulamak benim haddim değil, aklınız fikriniz var. Ben sadece size destek olabilirim ancak.’ Şu anda ne dediğini daha iyi anlıyorum. Ben sana ancak destek olabilirim. Ne yapalım kalp bu ota da konuyor, Emirhan’ a da.” Gizem’ le hem Asude hem Gizem gülmeye başladılar. Bu gülüşmelerin arasında Asude aklına gelenle tekrar kahkaha atarak anlatmaya koyuldu.
“ Ay ben sana ne anlatacağım! Servise binerken Umut’ la karşılaştık. ‘ kadına benzemişsin.’ dedi bana.” Umut’ un adını duymasıyla kızararak bakışlarını kaçıran Gizem’ e dikkat etmemişti Asude. O şu anda hissettiği aşkın Gizem tarafından kabul edilmesinin mutluluğu ve birazdan Emirhan’ ın vereceği tepkinin merakı ile doluydu. Kızlar dostluklarına kuvvetli bir düğüm attıklarını düşünüyorlardı lâkin onların dostluğunu acılar pekiştirecekti bunu bilmiyorlardı.
“ Biz eğitimlerde karşılaşıyoruz. Kafa çocukmuş.” Gizem’ in mahcup tavrını çözemedi Asude.
“ Ben zaten ilk tanıştığınızda neden bu kadar tavırlı olduğunu anlamamıştım. Anlaşmaya başladığınıza sevindim.” Gizem konunun uzamaması için aceleyle kovaladı genç kızı.
“ Hadi hadi sen reyonuna geç! Yemeğe çıkarken görüşürüz.” Biraz daha orada kalırsa kendine bile itiraf etmeye korktuğu içindekileri anlatmaktan korkmuştu. Koca adamdan hoşlanıyordu ancak tutarsız davranışlarını neye yoracağını bilemiyordu genç kız. Bu ikilemdeyken duygularını birine anlatsa sanki geri dönülmeyecek bir yola girecekti, öyle hissediyordu.
Reyona gelen Asude işini ve mağazayı özlediğini iyice anlamış oldu. Hemen işine koyulmak istemişti çünkü içindeki heyecandan elleri titremeye başlamıştı. Derin derin nefesler alırken hafifçe saate baktı. Emirhan mağazaya gelmiş olmalıydı, bunu mu hissetmişti de bu kadar eli ayağı dolanmıştı bilemedi. Emirhan ise daha mağazaya geldiğinde içinde tuhaf bir his vardı. İçeri girdiği gibi Asude’ yle aralarında metreler olmasına rağmen kokusunu hissetmişti. Yandan bir gülümsemeyle içinden ‘ gelmiş.’ dedi. Bu hisle depoya gitmek için her zaman kullandıkları dış yolu değil de mağazanın içerisinden geçmeyi düşünerek arkadaşlarını yönlendirdi. Hamit ve İbrahim Abisiyle beraber hem sohbet ediyorlar hem de ilerliyorlarken Asude’ nin reyonunun önünden geçerken hafifçe kafasını eğerek genç kızın gelip gelmediğini kontrol etti. Reyona yaklaştıkça yoğunlaşan kokusundan geldiğini anlıyordu lâkin emin olmak istemişti. Genç kızı arkasından görmesi bile yetmişti geldiğini tescil etmesi için. Bir farklılık vardı, anlamıştı ama önce şu yanındakilerden kurtulması gerekiyordu. Sonra hemen yanına gelip ne olduğunu anlardı nasıl olsa.
Asude Emirhan’ ın reyonun önünden geçtiğini arkası dönük olmasına rağmen anlamıştı. Sırtı ateşte kalmışçasına yanıyordu. Baştan aşağı kendini süzdüğünü hissetse bile büyük bir irade göstererek arkasını dönmemeyi başardı. Kendisi gelsin, selam versin, konuşsun istiyordu. Bakışlarının yakıcı hissinin azaldığını anladığında hafifçe arkasını döndü ve uzaklaştıklarını gördü. Arkasından baktığı adamla derin bir nefes aldı ve kendi kendine ‘ nasıl da özlemişim...’ diye mırıldandı. Yaşadığı üzüntüye, düştüğü durumun çıkmazına karşın yine de çok özlemişti. Varsın Emirhan onu yatağa atılacak kadın sansındı o yine de gönlüne söz geçiremiyordu işte!
Düştüğü düşünce çukurundan kafasını sallayarak çıkan Asude reyona geri dönüp müşterilerle ilgilenmeye başladı. Yanına gelen bir kaç arkadaşı saçlarının çok yakıştığını söyleyince özgüveni yükselmişti genç kızın. Tabii yine yanına gelerek bir daha böyle uzun bir devamsızlık yapmamasını kızgın gözler eşliğinde söyleyen Mehmet Bey’ i kafasına takmamaya çalıştı. Emirhan arkadaşlarından kurtulur kurtulmaz Asude’ nin yanına gitmişti. Ancak Asude’ yi tekrar arkası dönük görünce seslendi.
“Hoş geldin!” Sevdiği adamın sesini duymasıyla yüzünde güller açan Asude arkasını dönerek cevap verdi.
“ Hoş bulduk!” Asude’ yi görmesiyle Emirhan’ ın nutku tutulmuştu. Kıvırcık olan Asude genelde saçlarını örerek sol omzunun üzerine düşürürdü. Saçlarını saldığı sayılıydı çünkü çok kabarırlardı. Saçlarını kızıla boyatan kız bir de fön çektirmişti. Olduğundan uzun görünen saçları omuzlarından dökülüyordu ve düz saç ince zayıf yüzüne çok yakışmıştı. Kirpiklerine yine rimel sürmüş gözlerinin elâsı yeşile kaçmıştı. Genç kızı görmesiyle Emirhan’ ın gözleri parladı. Beyni hâlâ ‘ o kız kaşar, tek derdin onu sikmek!’ dese de kalbi ‘ çok güzel! çok güzel! çok güzel!’ diye şaha kalkmıştı. Kelimeler istemsizce ağzından döküldü.
“ Çok güzel olmuşsun!” Emirhan’ ın tepkisiyle hafifçe gülümsedi Asude. Genç adamın gözlerindeki parıltıyla içi çoşup zıp zıplamak istese dahi kendi hakkındaki düşüncelerini bildiği için bu kadarcık tepki verebilmişti.
“ Yakışmış mı¿” Emirhan genç kızın gözlerine bakarak fısıldadı.
“ Bir daha bu kadar uzun gitme!” Asude kırgınca mırıldandı bu sözlere.
“ Ben bir yere gitmedim.” Ağzı bunları söylese bile gözleri adama ‘ bak hâlâ bıraktığın yerdeyim, sen gittin.’ demişti.
“ Kavga edip gideceğine ‘neden öyle yaptın¿’ diye sorsaydın keşke!” Bu kez gözlerini birleştiren Asude olmuştu.
“ Sordum!” Emirhan başını olumsuz anlamda salladı.
“ Hayır sormadın! Sen bana ‘ korkak!’ dedin!” Asude yaptığını hatırlayınca kafasını eğerken Emirhan’ a istediğini verdi.
“ Tamam şimdi soruyorum. Derdin neydi¿ Neden öyle soğuk davrandın¿” Derince bir nefes alan Emirhan konuşmaya başladı.
“ Öpüştüğümüz gün seni depodan çıkarken Şahin görmüş. Sonra yanıma geldi, ‘ Oooo abi hayırlısı olsun! Yeni yemini bulmuşsun!’ dedi. İlk önce seni dediğini anlamadım, ‘ Ne diyorsun oğlum sen¿’ deyince söyledi ibne. ‘ Abi Asude’ yi gördüm depodan çıkarken, içerde bir sen vardın. Valla yer, zaman fark etmiyor sana. Her şekilde işini götürüyorsun.’ dedi. Ben de saçmalamamasını, seninle aramda bir şey olmadığını ve bunu bir yerde söyleyip ortalığı bulandırırsa fena yapacağımı söyledim.” Duyduklarıyla şoka giren Asude asıl merak ettiği şeyi sordu.
“ Peki Efsun’ un yanında ne işin vardı¿” Gözlerinin içine bakan kızın neye kırıldığını anlayabiliyordu Emirhan.
“ Eğer Şahin’ i biraz tanıyorsam dediklerimi kaale almayıp beni gözetlemeye başlardı. O yüzden senin yanına gelmemiştim. 2-3 gün Efsun’ un yanına takılınca oltaya geldi yavşak. ‘ Ben yanlış anlamışım, affedersin Emirhan!’ dedi geçen gün. Gerçi hâlâ bir yerlerde gözü kulağı olabilir.” Genç kıza cevap verirken etrafa da sakince bakındı Emirhan. Sinirleri tavan yapan Asude yine çenesini tutamamıştı.
“ Amına koyduğum yavşağına bak sen! Ulan milletin namusuna dil uzatmak bu kadar kolay mı lan! Sen niye böyle bir şey yapıyorsun¿ Bırak ne düşünürse düşünsün piç kurusu!” Asude’ nin gözlerinde yanan öfke ateşiyle beyni devreden çıkmıştı Emirhan’ ın. Bu kadının öfkeli halleri bile onu cezbediyordu. Oysa ki o daha sakin kadınlardan hoşlanırdı. İçindeki duymazlığa geldiği hisleri o fark etmemesine rağmen gözlerine dolarken eli istemsizce genç kızın yanağına yaklaşmış işaret parmağının tersiyle genç kızın yanağına dokundu ve tamamen kalbinden geçenleri söyledi.
“ Seni de diğer takıldıklarımın yerine koysaydı cinayet sebebi olurdu!” Emirhan’ ın sözlerini bitirerek Asude’ nin yanından ayrılmasıyla Gizem arkasından ‘deli kız.’ diye söylendi. Çok seviyordu Asude’ yi. Değişik bir bağ vardı aralarında ve daha önce hiç bir arkadaşıyla böyle bir bağ kurmamıştı. Yanında tamamen kendi olabildiği, utanmadan, çekinmeden içinden geldiği gibi davranabildiği tek insandı. Asude’ nin ona verdiği bu özgürlüğü kendinin de ona vermesi gerektiğini biliyordu ancak onun çekincesi Asude’ ye destek olup olamamak değildi zaten. Onun çekincesi bu aşkın Asude’ yi üzecek olmasıydı. ‘ne olursa olsun ben arkasında duracağım.’ diye kendi kendine söz verdi o esnada. Umut düşüncelere dalmış Gizem’ i görünce ayakları onun yanına götürmüştü kocaman adamı. Bu kızı tanımaya başladığından beri yaptıklarına kendisi de anlam veremiyordu. Eğitimlerde ne kadar kendine hakim olmaya çalışsa da gözleri bembeyaz tenli bu kıza kayıyor, gözlerinin içerisine bakarak eğitimi tamamlamaktan kendini alıkoyamıyordu. Sanki etraflarında başka insan kalmıyormuşçasına kendisini soyutluyordu. Bunun yanı sıra reyonları denetlemeye çıktığında yine farkında olmadan kendini kızın reyonunda buluyordu. Biraz dikkat ettiğinde kızın çok sosyal olduğunu, etrafında kız-erkek arkadaşlarının hiç eksik olmadığını, hatta yanına gelen insanların çok eğlendiğini görmüştü. ‘belki sevgilisi de vardır. vardır tabii oğlum,bu kızı sahipsiz bırakırlar mı¿’ diye kendi kendine çok düşünmüştü ve bu düşüncesinden çok sinir olmuştu. Neden sinir olduğunu o da bilmiyordu ama genç kızın bir sevgilisi olması düşüncesi koca adamı geriyordu. ‘ belki de yine sevgilisini düşünüyordur.’ diye düşündüğü anda diline hakim olamadan genç kıza varlığını belli etti.
“ Kolay gelsin Gizem!” Asude’ ye o kadar dalmıştı ki Gizem Umut’ un yanına geldiğini dahi anlamamıştı. Zaten bu çocuğa karşı ne yapacağını şaşıran bünyesi birden bire gelen hafif sert sesle iyice karmakarışık olunca bembeyaz tenine bir pembelik yayıldı. Kendini sakinleştirerek koca adamın gözlerine baktı ama bu daha çok heyecanlanmasına sebep oldu. İyice kızarırken cevap vermeye çalıştı.
“ Teşekkür ederim. Sana da kolay gelsin.” Elindeki kağıtlara geri dönen Gizem’ le Umut’ un dili kendini daha çok salmıştı.
“ Bir problem var sanırım.” Duyduğu soruyla kaşları çatıldı Gizem’ in.
“ Yooo! Onu da nereden çıkarttın¿” Umut ne diyeceğini bilemeden dümdüz konuştu.
“ Çok düşüncelisin de! Bir sıkıntın varsa yardımcı olmak isterim!” Direkt ‘sevgilini mi düşünüyorsun¿’ diyerek alacağı cevabı kalbinin kaldıramayacağını düşündüğü için soruyu kendince değiştirmişti. Gizem’ se Umut’ un bu sorusuyla kafasında yanan ampule sinsice sırıttı. Aralarında bir şey olmadığına emindi ancak belki Umut Asude’ ye bir şeyler hissediyordu. Bunu öğrenmek için Umut’ tan gelen soruyu pekâlâ kullanabilirdi.
“ Sıkıntım yok çok şükür. Asude’ yi düşünüyorum. Çok güzel oldu bugün.” Umut aklına dolan kızla babacan bir şekilde gülümsedi.
“ Evet yaa! Servise binerken gördüm ben de, bir değişik olmuş. Hiç onluk hareketler değil. Var bir haltlar ama hadi hayırlısı!” Gizem konunun istediği yere gitmesiyle haince sırıttı içinden.
“ Aranızda bir şey yok mu sizin¿” Gizem’ in sorusuyla şaşkına dönen Umut ne düşüneceğini şaşırdı. Onu kıskandığı için mi bu soruyu sormuştu genç kız yoksa Asude’ yi düşünerek mi sormuştu bilemedi. Ama asıl garibine giden tanıştıklarından beri kendisinin bir kere bile kadın gözüyle görmediği kızın kendisine yakıştırılmasıydı. Kahkahalarına hakim olamadan konuşmaya başladı.
“ 2 tane bacım var. Hep bir erkek kardeşim olsa nasıl olurdu diye düşünürdüm. Asude’ yi tanıyınca ‘iyi ki olmamış!’ diyorum yoksa babamı çıldırtırmışız!” Umut’ un verdiği cevapla Gizem’ in içindeki umut çiçekleri filizlendi! Koca adam da Asude’ ye hiç bir şey hissetmiyordu! Asude’ ye güveniyordu elbet ama bu ihtimali de göz ardı edemezdi ancak duyduğu sözler yeterliydi onun için! Gizem’in sessizliğini konuşmayı bitirmesine yoran Umut kızın sesini duymak için sohbeti uzatmak istiyordu ancak neyi bahane edeceğini bilmiyordu. O ara kızın tezgahta duran telefonuna gözleri kayınca bahanesini de bulmuş oldu
“ O ne¿” Umut’ un sorusuyla dünyaya dönen Gizem, koca adamın gösterdiği yere bakınca gözlerini bıkkınlıkla devirdi.
“ Oooff ya! Sorma! Şu maaşlardan kesilen devlet desteği olan bireysel emeklilik zımbırtısı var ya, ondan çıkmak istiyorum ama bu kağıtları çıkarttırıp doldurmam lazımmış. Sonra tekrar scannerda geçirtip mail yoluyla geri yollamalıymışım! Hiç uğraşılabilecek gibi değil!” Genç kızın bıkkın tavrını fırsata çevirmişti koca adam.
“ Ben sana mail adresimi vereyim. Bana yolla bunları. Hallederiz beraber!” Umut Gizem’in itiraz etmesine fırsat vermeden mail adresini verdi. Mail adresini alan Gizem yine de Umut’ a itiraz etmeyi denemişti.
“ Sana da zahmet olacak ama!” Gizem’ in söyledikleriyle genç kızın gözlerinin derinine inen Umut ortamın yoğunlaşarak kızı ürkütmemek için işi şakaya vurmayı denedi.
“ Ne demek efendim! Görevim!” Göz kırpan Umut’ la yüzünde ışık saçan bir gülümseme yayıldı Gizem’ in. O Umut’ un göz kırpışında kalırken, gülümsemesiyle koca adamı nasıl bir ateşte yaktığından habersizdi.
Emirhan’ dan duyduklarını anlatmak için bir ateşle Gizem’ in yanına gelen Asude reyondan çıkan Umut’ la neredeyse çarpışıyordu. İçinden taşan mutluluğu dışa vuran Umut kızın saçlarını karıştırıp “fırlama!” diyerek oradan uzaklaştı. Gizem’ e dönen Asude aşkından ve Emirhan’ ın tavırlarından o kadar sarhoştu ki, Gizem’ in gözlerindeki pırıltıları görememişti.
“ Şahin yüzünden öyle yapmış balım!” Söze başlayan Asude Emirhan’ ın bütün anlattıklarını bir çırpıda anlatmaya başladı. Az önce Umut’ la girdiği ruh hâlinden Asude’ nin heyecanla anlattığı şeyler sayesinde çabucak sıyrılabilen Gizem arkadaşını can kulağıyla dinledi.
“ O zaman daha dikkatli olman lazım gülüm! Emirhan haklı bir konuda. Seni diğer takıldığı gibi kadınlardan zannederlerse çok başın ağrır.” Arkadaşının sözleriyle Asude’ nin aklına başka bir şey geldi.
“ İyi de Derya’ yla birlikteyken hiç böyle bir şeyi problem etmemiş. Gerçi beni sadece yatağa atmak için istediğini var sayarsak bu çabası saçma değil mi sence de¿” Gizem kendince açıklama yapmaya başladı Asude’ ye.
“ Birincisi onun içinde ne yaşadığını, ne hissettiğini bilemeyiz. İkincisiyse biri bana Emirhan’a hak vereceksin deseydi ona götümle gülerdim sayende bu da oldu ya neyse gülüm Emirhan bir konuda daha haklı. Sal artık şu Derya’ yı. Bak o önüne bakıyor, sen Emirhan’ a aşıksın ve onun da sana aşık olma ihtimali varken sürekli ortaya Derya’ yı sürerek kendinden soğutma.” Asude aşkının karşılık bulmasına o kadar olmaz gözüyle bakıyordu ki Gizem’ in söyledikleri hayaldi ona göre.
“ Var mıdır öyle bir ihtimal¿” Gizem arkadaşına gülümsemişti.
“ Var tabii gülüm. Neden olmasın! Hem gayet fıstık gibi bir hatunsun!” Asude inanmazca gözlerini kaçırdı.
“ Güzel miyim gerçekten¿” Asude’ nin verdiği cevapla sinirleri gerildi Gizem’ in.
“ Ya her konuda olan öz güvenin bu konuda nerene kaçıyor acaba¿! Valla böyle söyledikçe seni fırıncı küreğiyle dövesim geliyor ha!” Nihayet Asude asıl yarasını ortaya çıkartıyordu.
“ Balım mesele güzellik değil ki! Benden önce yatağa atmalık olsa dahi birlikte olduğu kadınlara bir baksana! Ben onların yaptığı gibi işve cilve bilmiyorum ki! Nasıl tavlayacağım bu adamı¿ sırf şu adamın yanında kadın gibi kadın olabilmek için neleri feda ederdim!” Gizem öfkeden köpürecekti neredeyse!
“ Ay iyice saçmalamaya başladın Asude! Adam seni böyle beğenmiş ki yanına gelip iş atıyor! Senin ayrı bir havan var! Delirtme beni!” Gizem konuşurken Asude birden ellerini arkadaşının koluna koydu. Genç kız deli gibi titriyordu.
“ Balım arkamdan geçiyor şu anda! Hatta şimdi bana baktı!” Asude’ nin sözleriyle bakışlarını arkadaşının arkasına çeviren Gizem şokla gözlerini Asude’ ye çevirdi. Emirhan reyonun önünden geçiyordu. Gözleri Asude’ ye dikili olduğu için Gizem’ in ona bakışlarını fark etmiyordu bile. Ama asıl ilginç olan arkası tamamen Emirhan’ a dönük olan Asude’ nin bunu görmeden nasıl anladığıydı.
“ YUH! Nereden anladın¿!” Gizem’ in sorusu havada asılı kalmıştı çünkü reyona giren Emirhan genç kızın bütün dengesini alt üst etti.
“ Ne yapıyorsun kız sen burada¿” Emirhan’ ın sesini duyan genç kız titremesini kontrol etmeye uğraştı.
“ Gizem’ le konuşuyorduk.” Genç adam Asude’ ye bakarak devam etti.
“ Yemeğe ne zaman çıkacaksınız¿” Asude sevdiği adamın bunu neden sorguladığını anlamamıştı.
“ Bilmem ne oldu ki¿” Emirhan etraftaki her şeyi unutmuş odağına genç kızı koymuştu bilinçsizce.
“ Ben yarım saate çıkmış olurum. Siz de gelin mola alanında hep beraber otururuz.” Tebessüm ederek Emirhan’ ın gözlerine baktı Asude.
“ Tamam. Ben Gizem’ e söyleyeyim ayarlamaya çalışırım.” Onlar konuşurken uzaktan izleyen Gizem gördüklerine ne anlam vereceğini bilemedi. Emirhan’ ı tanıyordu, Asude’ nin aşkını biliyordu ancak gördükleri çok başka şeylerdi. Emirhan’ ın Asude’ ye bakarken ki gördüğü yoğunluğu ya da o Asude’ yle konuşurken dimdik ona bakan Gizem’ i görmemesi çok değişikti. Hele Asude’ nin Emirhan’ ı gördükten sonra girdiği ruh hâli resmen gözle görülür cinstendi. Daha önce bunları nasıl fark etmediğine şaşırdı.
“ Balım yemeğe ne zaman gideriz¿” Şakıyarak onunla konuşan Asude’ yle kendine geldi Gizem.
“ Ben daha önce nasıl fark etmemişim¿” Gizem’in dediklerini anlayamamıştı Asude.
“ Anlamadım¿” Gizem hâlâ az önce gördüğü görüntünün şaşkınlığındaydı.
“ Sizi defalarca yan yana gördüm ama şu aranızdaki olayı nasıl görmemişim onu diyorum.” Asude bu kez kaşlarını çattı.
“ Yine anlamadım¿” Gizem nasıl açıklayacağını bilemeden yalnızca gördüğünü anlatmaya koyuldu.
“ Sen kendini unutuyorsun Emirhan’ ı görünce. Emirhan desen gözlerimi diktim resmen ama o fark etmedi bile. Aranızda olan çekimi gözle gördüm desem yeridir.” Asude duyduklarıyla kıpkırmızı kesilmişti.
“ O kadar belli mi ediyorum¿” Gizem böyle bir şeyi daha önce yaşamamıştı ki ne diyebilirdi şimdi genç kıza¿
“ Valla gülüm bilmeyen anlar mı bilemem ama ben gördüm yani. Peki sen görmeden nasıl anladın Emirhan’ ın geldiğini¿”
“ Nasıl anlatayım balım bunu sana¿ Yakınımda olduğunu hissedince içim titriyor, bana baktığını hissedince vücudum alev alıyor, baktığı yer karıncalanıyor. Aklımdan o geçince hep saatleri çift sayı görüyorum. O gün eğer onu göremeyip özlediysem mutlaka onu uzaktan olsun görmeden çıkmıyorum buradan. Şimdi anlatınca kulağa çok garip geliyor ama olan bu.” Gördüklerinin üzerine duyduklarıyla Gizem Asude’ nin aşkının büyüklüğüne hayran oldu.
“ Bu yaşadığın aşk var ya, sonu ne olur bilemem ama sen böyle seven yüreğine ket vurma. Ben senin arkandayım, ne olursa olsun kendini dizginleme.” Arkadaşına sarıldı Gizem. Sonra da devam etti.“ Ee ne dedi seninki¿” Asude Gizem’ in sorusunu duyunca kıkırtıyla cevap verdi.
“ Benim ki değil mi¿” Gizem Asude’ nin çocukça sevincine ortak olmuştu.
“ He he senin ki! Hadi kızım senin devreler yanmadan cevap ver ne dedi¿” Emirhan’ ın söylediklerini aynen aktardı Asude Gizem’ e.
“ Yemeğe çıkacakmış yarım saat sonra ‘siz de ayarlayın gelin’ dedi. Gider miyiz balım¿” O kadar masum bir istekle sormuştu ki Asude Gizem reddetmeyi düşünemedi.
“ Tamam gülüm. Hadi ayarla işlerini de geçerken gel beni al.” Gizem’ in onayından sonra seke seke kendi reyonuna giden Asude ortalığını toparladıktan sonra Gizem’ i de alarak yemek salonuna geçti. Tepsilerini alan kızlar masaya yerleşir yerleşmez Gizem yemeğe başladı. Çok acıkmıştı cidden. Onun bu haline gülen Asude’ de yemeğine başlamıştı ki girişte gördüğü adamlarla ağzındaki lokmasını yutamadı. Kafasını tabağına gömen arkadaşındaki değişikliği fark eden Gizem hiç arkasına bakma ihtiyacı hissetmeden sordu.
“ Geldiler değil mi¿” Asude başını önüne eğerek kısık sesle cevap verdi.
“ Evet!” Genç kız o kadar kemdi içine doğru konuşmuştu ki o esnada yanlarından geçen Emirhan’ ın “ Afiyet olsun kızlar!” demesiyle duyulmamıştı bile. Kulaklarına kadar kızardığına emin olan genç kız kafasını hiç kaldırmadan sadece başını sallayarak karşılık vermişti genç adama. Sakinleşmek için derin nefesler alan Asude kafasını kaldırıp arkadaşına baktığında sağ tarafındaki karıncalanmadan Emirhan’ ın o taraflara bir yerlere oturduğuna kanaat getirdi. Karıncalanma geçmeyip boyut değiştirerek genç kızın vücudunu alev aldırmasıyla göz hapsinde olduğunu anladı. İki arkadaş aynı anda konuştu.
“ Bana bakıyor!”
“ Sana bakıyor!” Asude telaşla ayaklanmaya başladı.
“ Gizem Allah aşkına kalk gidelim! Bisküvi, sandviç ne istersen ben sana alırım karnını doyurman için ama ne olur çıkalım şuradan! Yoksa dayanamayacağım!” Asude’ nin heyecanını hisseden Gizem yarım kalan ekmeğini ağzına tıkıştırarak ayaklandı ama bir yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu.
“ Aşkının ızdırabına sıçayım senin!” Gizem’in sözleriyle çok mahcup olan Asude özür diler gibi yüzüne bakıp, acele acele yemek salonundan çıkmaya çalıştı.
“ Dayanamadım. Aç bıraktım seni de ama gerçekten kalbim duracak sandım!” Gizem genç kızın utangaçça sözlerini geçiştirdi.
“ Gülüm benim aç kalmam önemli değil de sen adamı görünce daha heyecandan aklın başından gidiyor. Nasıl aşık edeceksin kendine söylesene¿” Asude o an için bunu düşünemiyordu.
“ Ben bir içimdeki aşkı sindireyim de onu kendime aşık etmesi şöyle dursun balım!” Konuşarak geldikleri mola alanında kahvelerini alan kızlar boş buldukları masaya yerleşti. Hemen sigarasını yakan Asude bir yandan da sıcaklığına aldırmadan hızlıca kahvesini içmeye başlamıştı.
“ Yavaş ol! Yanacaksın!” Gizem’ in ikazını kendi gerçekliğiyle duymamazlığa geldi Asude.
“ Emirhan’ lar gelmeden en azından biraz içeyim yoksa şimdi geldiler mi yine bir şey yapamayacağım!” Gizem gülerek arkadaşına bakıyordu.
“ Allah akıl fikir versin!” Mola alanına gelen Emirhan, Hamit ve İbrahim abi etraflarına oturmuştu. Daha önceki Pazar mesailerinden tanıdık olan dış depo görevlisi Hamit’ in laf atmasıyla ortam sıkıcı sessizliğinden kurtulmuş oldu. Gizem’ in iteklemeleriyle biraz olsun tutukluğunu atan Asude de Emirhan’ a bakmadan ortama ayak uydurmaya çalışmıştı. Emirhan kafasını telefona gömmüş etrafıyla ilgilenmiyor gözüküyordu ancak kulakları Asude’ nin sesine endeksli bir tek onu duyuyordu. Arada kafasını kaldırıp çaprazındaki kıza bakıyor ama göz göze gelmemeye dikkat ediyordu. Asude içinse Emirhan’ la aynı ortamda bulunmak bile başlı başına bir mutluluk sebebi olduğundan, ayrıca Emirhan’ ın direkt onunla yapacağı bir konuşmada heyecanına yenilerek bir saçmalık yapmaktan korktuğundan durumundan pek de şikayetçi değildi. Mola saatinin dolmasıyla ayaklanan kızlar “afiyet olsun!” diyerek içeri yönelmişlerdi ki Emirhan başını kaldırıp Asude’ ye göz kırptı, Asude’ nin gönlü kanat taktı.
O haftayı Emirhan’ ın arada bin bir şeyi bahane ederek yanına gelmesiyle bulutların üzerinde geçiren Asude Mehmet Bey’ in devamsızlığını öne sürerek Pazar mesaisi kilitlemesine bile üzülmedi. Mesaiye geldiğinde sadece 7 arkadaşının olduğunu görünce her katta yalnızca bir personelin görevli olduğunu anlamıştı. Çok hareketli olacağını düşündüğü mesaisine başlarken karşıdan gördüğü adamla nutku tutuldu. İlk başta hayal gördüğünü sanan Asude doğruluğunu ispat etmek istercesine seslendi.
“ Emirhan!” Genç adam Asude’ nin önüne kadar gelmişti.
“ Söyle yavru kuşum!” Asude sevdiği adamı görmenin sevinciyle gülümsedi.
“ Senin ne işin var burada¿” Emirhan çapkın bir gülüşle baktı genç kıza.
“ Gelmese miydim¿” Asude genç adamın onu yanlış anladığını düşünerek paniklemişti.
“ Hayır! Onu demek istemedim! Sadece Pazar mesailerine pek gelmezsin sen de ondan sordum!” Asude’ nin yaşadığı heyecanı gözlerinde gören Emirhan ağzından çıkanlarla Asude’ nin kalbini titretmişti.
“ Mehmet abi rica etti, senin de burada olacağını öğrenince pek fazla düşünmedim.” Yine heyecanlanacağını anlayan Asude saçmalamaya başlamadan sohbeti bitirmeye çalışarak reyonuna kaçtı.
“ Kolay gelsin! Kahve için uğrarsın!” İlk önce katı turlayan Asude gelen müşterilerle ilgilenmeye başlamıştı. Yalnız olduğu için her işe kendi yetişmeye çalışıyor oradan oraya koşturuyordu. Gömleğindeki garipliği fark etmişti ancak yoğunluktan çok da üzerinde durmamıştı. Bir müşterinin istediği ürünü vermek için eğildiğinde yakasından fırlayan şeyle şoka girdi! Sutyeninin askısı çıkmıştı! Müşterinin seslenmesiyle askıyı içeri sokuşturarak ürünü veren Asude hem işine devam etmeye çalışıyor hem de çaktırmadan askıyı yerleştirmeye uğraşıyordu. Bir türlü sakinleşmeyen katın üzerine sürekli bir şeyler isteyen müşteriler de olunca bulduğu ilk boşlukta kendini soyunma kabinlerine attı genç kız. ‘ya bok mu var! bir de arkadan çıkmış! hay amına koyayım bee!’ hem kendi kendine söyleniyor hem de ufacık kabinin içerisinde eğilip bükülerek askıyı takmaya uğraşıyordu. Dışarıdan kendine seslenildiğini duyunca bir hışım kabinden çıktı ama gördüğü yüzle altın bulmuşçasına sevindi!
“ Emirhan! Allah yolladı valla seni bana! İki dakika durur musun buralarda¿ Ben bir lavaboya gidip geleyim.” Emirhan bu anlamsız telaşa şaşkınlıkla baktı.
“ Gülüm iki dakika boşluğum vardı onda da seni görmek için buraya geldim. Ben de tekim depoda. Ne oldu ki¿” Emirhan’ ın sözleriyle önce hayal kırıklığına uğrayan Asude sonra aklına gelen şeyle hiç düşünmeden genç adamın elini tutarak kabinlerin olduğu alana götürdü. Bir yandan da Emirhan’ a açıklama yapmayı ihmâl etmiyordu.
“ Sutyenimin askısı çıkmış! Deli oldum bir saattir! Sen geldiğinde de onunla uğraşıyordum burada! Allah aşkına tak yoksa yemek saatine kadar böyle çalışamam!” Kabine giren ikiliden Asude hâlâ arkasındakinin Emirhan olduğunun idrakinde değildi çünkü eğer bunun farkında olsa asla böyle bir şeyi yapamazdı! Emirhan da ise durumlar çok vahimdi! Arkasını ona doğru dönmüş genç kızın gömleğini sıyırmasıyla gördüğü bordo sutyen ve ilk defa gördüğü çıplak tenle küçük adamı ayaklanmıştı bile! Üzerindeki şaşkınlığı atamadan hareketlenen ellerinin titremesini engellemek için kendini sıkıp askıyı yerine taktıktan sonra Asude’ nin toparlanmasına fırsat vermeden iki elini de kızın çıplak beline koyarak biraz daha sokuldu. Gördüğü manzarayla içindekilere daha fazla ket vuramayan Emirhan genç kızın tam kulağına eğilerek hem bayıldığı kokusunu içine çektiği derin bir nefes aldı hem de fısıldayarak konuştu.
“ Bir daha çıkarsa takmak için kendin uğraşma güzelim!”