SEVDA DİLİ

3727 Words
Asude aşk itirafından sonra ilk defa bu kadar net duygularını ortaya dökmüştü. Gizem haklı çıkmış, Asude gittiği gibi dönmemişti. Heyecanını ve aşkını gözlerine hapsedebilmeyi başaran kız karşısındaki Emirhan’ ı nasıl bir şaşkınlık içerisinde bıraktığından habersizdi. Sevdiği adamın sessizliğini fırsat bilerek reyona girmeden son sözlerini de söyledi. “ Seni sevdiğim kadar şu mankenleri sevseydim aşka gelirlerdi ama senin kalbin bile titremedi.” Sonlara doğru sesinin titremesine engel olamayınca hızla dönerek reyonun arka tarafına doğru gözden kayboldu. Asude o gece misler gibi uyumuştu. Sanki Emirhan’ a kendini ifade etmeye başlayınca kendini yakan sevda ateşini sevdiği adama göstermeyi başarmış, bu da genç kızı müthiş derecede ferahlatmıştı. Emirhan Asude ile konuşmasından sonra ilk defa kendini koyvermişti. Evine geldiğinde derin bir nefes alıp banyoya girdi. Asude’ yi düşünmeye çalıştı ama yok olmuyordu. Sadece kokusunu almasıyla bile direk gibi dikilen erkekliği şimdi genç kızı düşünmesine rağmen hiç bir tepki vermiyordu. Fazla uğraşmadan kısa bir duş alıp çıktıktan sonra buzdolabından bir tane bira alarak oturma odasındaki koltuklardan birine attı kendini. Nişanlısının beğendiği bu evi babası evlendiklerinde rahat etmeleri için hemen almıştı. Konumu çalıştığı mağazaya hayli yakın olunca da genç adam işe gittiği günler bu evi kullanıyor, tatillerde de babalarının yanına gidiyordu. Bu hayatının görünmeyen yüzünü babasından gizlemesine oldukça olanak sağlamıştı. Birasını yudumlarken az önce neden erekte olamadığı aklına geldi. Bugüne kadar hayatına girmiş bütün kadınlara yaptığı gibi Asude’ yi de sürekli seks üzerinden düşündüğü için böyle bir problem hiç yaşamamışken bugün genç kız sevdiği adamın gönlünde ilk defa kıpırdanmaya başlamıştı. ‘Ne oluyor lan bana¿!’ kendi kendine söylenirken yine genç kızın sarf ettiği sözler ve gözleri aklına düştü! “ Oyun oynama Emirhan benimle. Çünkü benim sevdam senin oyunlarına gelemeyecek kadar ciddi.” Oysa ki oyun oynamıyordu genç adam. Şimdiye kadar kadınlara nasıl yaklaştıysa Asude’ ye de öyle yakınlaşmaya çalışmıştı. ‘ama bir adım bile öteye gitmedin!’ diyen iç sesiyle kaşları çatıldı. Neredeyse 3 yıldır kızın peşindeydi, niyeti belliydi ama iç sesi doğruyu söylüyordu. Ne kendi niyetini gerçekleştirmek için ne de Asude’ nin aşkını öğrendikten sonra karşılık vermek için hiç bir çaba göstermemişti. ‘neden¿’ diye sorgulamaya başladı kendi içinde. İlk başlarda Asude’ nin ona karşı olan sert tutumunu yumuşatmaya çalışırken fırsatı olmamıştı fakat daha sonraları... Sonraları da Emirhan istememişti! Bunu kendine itiraf ettiği anda derin bir of çekti. Peki neden istememişti ki¿ Asude’ yi etkilemeye başladığı hatta aşık olduğunu anladığı andan itibaren ne zaman istese genç kız gönüllü onun olurdu biliyordu ama Emirhan istememişti bunu. Şimdi düşündüğünde sebep gün gibi ortadaydı aslında. Kendince Asude’ nin tertemiz aşkını kirletmek istememişti. Yatağına giren kadınların çoğu şuh tavırlar, edalı hareketlerle kendini tava getirmeye çalışırken genç kız böyle şeyler yapmak şöyle dursun en ufacık seksi yaklaşımında heyecanına yenik düşüp titremeye başlıyordu. Kekelemesi bir yandan kızaran yanakları diğer yandan Emirhan’ ın içini çok uzun zamandır hissetmediği değişik duygularla dolduruyordu. Bu yüzdendi zaten Emirhan’ ın bunca zamandır genç kızı kaçak göçek sıkıştırıp kaçamak bakışlarla heyecanlandırmaları. O hâlleri o kadar hoşuna gidiyor, öyle saf geliyordu ki genç adama bazen Asude için ‘sadece benim!’ diyesi geliyordu. Gerçekten sadece onun muydu¿ ‘ya salaksın sen ya da kör!’ diye kendini azarlayan iç sesine inat beynine Arda’ yla dolan furya Umut ve Serdar’ la devam etmişti. Özkan, İbrahim, Salim, Halit... Herkesle muhabbeti vardı genç kızın! Aklına gelen isimlerle bu kez kıskançlık damarları kabarmış öfkesi yine bedeninde kol gezmeye başlamıştı. ‘kız sevgilin değil, bu kıskançlık nereden geliyor¿!’ ‘bana aşıksa sadık da olmalı!’ ‘sadık olmadığını nereden biliyorsun gerzek!kız seni hissetmesiyle ne hale geliyor!diğerlerinde niye böyle değil¿!biraz gözünü aç, gözünüüüü!!!’ Beyninin uğultusu yüzünden avuç içleriyle yüzünü sıvazlayan Emirhan aradaki farkı anlayacak kadar zekiydi, Asude’ yi tanıyordu. Genç kız için kendinin ne denli önemli olduğunu biliyordu. Emirhan ne hissediyordu¿ Buna bir türlü karar veremiyordu genç adam çünkü Asude’ ye karşı hissettiği duygular o kadar farklıydı ki tanımlayamıyordu. Aşık mıydı¿ Ya da bedenine sahip olunca geçecek bir heves miydi sadece¿ Şimdi bile bunları düşünürken ‘uzun zamandır peşinde olduğun için bu kadar önemli.yoksa yatağa attığın anda senin için bir anlam ifade etmeyecek.’ diye söylenen arsız iç sesini mi dinlemeliydi¿ Tekrar ve yeniden Asude’ nin sesi kulaklarına dolunca ‘Hayır!’ dedi kendi kendine. Hele ki bu saatten sonra genç kıza böyle bir şey yapamazdı! Eğer düşündüğü gibi bir heves ise onun bu ateşi geçtiğinde arkasında bırakacağı enkazdan ölesiye korkuyordu! Bunu düşünürken içindeki o kendini bilmez sesi de döverek uzaklaştırmış oldu. Asude sevdiği adama olan aşkını her ne kadar terbiye etmeyi başardığını düşünse de Emirhan yanına geldiğinde gözlerindeki ışığa ve kızaran çehresine bir çare bulamamıştı. Genç adam bu ışığı söndüremezdi! Sabah işe geldiğinde kafası kazan gibiydi genç adamın. Akşam düşüncelere boğulduğunda fark etmeden içkiyi fazla kaçırmıştı. Sevdiği adamın suratsız halini görmesiyle Asude’ nin içi burulmuştu. Bir şey olmuştu ama sormakla sormamak arasında çelişkide kalmıştı. Ya terslerse korkusu ile ne olduğunun merakı içini kemiriyordu genç kızın. Dayanamayarak karşı reyona ürün getiren sevdiği adamın yanına giderek sessizce işini bitirmesini bekledi. İşi biten Emirhan arkasında Asude’ yi görmeyi beklemiyordu. Başının ağrısından genç kızın kokusunu bile duymamıştı. “ Günaydın.” Emirhan baygın gözlerini genç kıza çevirdi. “ Günaydın güzellik.” Asude kaşlarını çatarak sevdiği adamın yüzünde gezdirdi bakışlarını. “ İyi misin sen¿” Emirhan başını sallayarak teyitledi genç kızı. “ İyiyim ne oldu ki¿” Asude’ nin sorgulayıcı bakışları değişmemişti. “ Hiç, keyfin yok gibi geldi de bana.” Asude gözlerinin içine bakarak söylediği sözlerden sonra Emirhan’ ın ağzından çıkacaklardan ziyade bakışlarından ne olduğunu anlamak istiyordu. Genç kızın ne yapmaya çalıştığını anlayan adam zaten durumu saklamayacaktı da bu çaba karşısında cevap verirken gülümsemeden edemedi. “ Gerçekten iyiyim. Sadece başım ağrıyor, ondan suratım asık.” Sevdiği adamın gülümseyerek konuşması ve göz kırparak sözlerini tamamlaması Asude’ nin içine su serpmişti. “ Ağrı kesici ister misin¿” Emirhan’ ın düşünülmenin verdiği hazla gözleri ışıldamıştı. “ Yemekten sonra alırım.” Asude mahcup bir kabullenmişlikle fısıldadı. “ Peki o zaman. Kolay gelsin.” Cevap olarak tekrar göz kırpan sevdiğinin gidişiyle genç kız da reyonuna geri gitti. Yemek saati gelince Gizem’ le beraber yemek salonuna doğru ilerlerken Umut aklına geldi. “ Gülüm Umut’ tan haber var mı¿” Koca adamının adını duyması bile yüzünde güller açmasına sebep olurken özlemiyle dağları delecek hale gelmişti Gizem. “ Sabah konuştuk. Ekmek almaya çıkmış, aradı. Salı günü kontrolü var.” Umut’ un evin küçük çocuğu gibi elinde ekmek poşetini sallayan görüntüsü Asude’ nin gözünün önüne gelince kahkahasına engel olamamıştı. Ne oldu dercesine bakan canının içine açıklamaya girişti. “ Ya Umut’ un ekmek almak için kendini öne atması sence de biraz komik değil mi¿” Bunu duyan Gizem de Asude’ nin kahkahalarına katılmıştı. “ Balım sen ne zaman demiştin kontrol için¿” Gizem anlamaz bakışlarını can paresine çevirdi. “ Salı!” Asude duyduğu günle aklına geleni hemen yapıştırdı. “ Eee biz o gün gece vardiyasında olacağız. Sen neden bana gelmiyorsun¿ Hem Umut kontrole çıktığında görüşmüş de olursunuz.” Gizem öyle bir sarılmıştı ki, canıydı bu kız. Canının en içiydi hatta. Sanki kendi içi, kafası, gönlü bu kızda da yaşıyormuş gibi öyle anlarda aynı kendi gibi düşünüp hissediyordu ki bu olay her olduğunda Allah’ a şükrediyordu böyle birini ona dost kıldığı için. “ Sen var ya cansın, cannnn!!!” Keyifle yemeklerini yiyen kızlar mola alanına çıktıklarında Emirhanların da orada olduklarını görmüşlerdi. Asude öyle bir oturmuştu ki o sevdiği adamı kabak gibi görebilirken Emirhan Gizem yüzünden genç kızı sadece hareket ederse görebilirdi. İbrahim abi ve Halit selam verirken Emirhan yalnızca kafasını sallamakla yetinmişti. Gizem genç adamın halini bilmediği için bu tavrına sinir olunca oturdukları gibi Asude’ ye telefonundan şarkı açmasını söyledi. Can arkadaşının neye sinir olduğunu anlamayınca keyfi yerine gelsin diye hareketli bir parça açtı Asude de. “ İçine de siner, tenine de Bir geçirirsem seni ellerime Pervane döne döne, itaatkar bir köle Neler geçiyor aklımdan tövbe tövbe...” Aydın Kurtoğlu-KÖLE Çalmaya başlayan şarkıya Gizem eşlik etmeye başladı. Nakarat kısmı geldiğinde gözlerini kapatan Asude de yüzünde hafif bir gülümsemeyle sözlere mırıltı şeklinde katılmaya başlamıştı. Şarkının bitmesiyle gözlerini açan kız Emirhan’ ın tutkudan kararmış gözlerle onu izlediğini gördü. Genç adamın bakışları o kadar yoğundu ki Asude’ yi saç diplerine kadar titretmişti. Hemen duruşunu dikleştirip Gizem’i kendine siper aldı. Asude’ nin kıpraşmasıyla Gizem başını hafif çevirip arkasına baktığında o da Emirhan’ ın halini görünce kıkırdamaya başlamıştı. Genç adam resmen saldıracak aslanlar gibi bakıyordu arkadaşına. Kimse Emirhan’ ın halini düşünmüyordu! Adam şarkının sözlerini duyduğunda gözlerini Asude’ ye çevirmişti ama böyle bir görüntü beklemiyordu karşısında. Gözleri kapalı olan genç kızın yüzündeki gülümseme o kadar seksi gelmişti ki kalkıp da dudaklarına saldırmamak için kendini sıkmaktan tutkusu gözlerine vurmuştu. Zaten çok uzun zamandır dokunmuyordu bu kıza, bir de böyle en küçük bir kıvılcımla alev alan tutkuları aklına zarardı kesinlikle! Erkekliği yine şaha kalkmıştı! ‘ulan sırası mı şimdi ibne!’ kendine söverken oturma pozisyonunu değiştirerek biraz daha Asude’ yi görmeye çalıştı ancak kız öyle bir oturmuştu ki sadece kafasını eğerse görebiliyordu. O zamanda yalnızca saçlarını görebiliyordu çünkü genç kız sımsıkı ördüğü saçlarının önünden perçemlerini çıkartmış ve alnına dökülmesine izin vermişti. Bu yüzden de hareket edince gözlerinin önüne düşen saçlardan başka hiç bir şey adamın görüş açısında yoktu. Emirhan’ daki hareketlenme hem Gizem ve Asude’ nin hem de İbrahim ve Halit’ in dikkatini çekmişti. Gizem Asude’ nin kulağına eğildi. “ Aferin kız! Yap desem mırın kırın ederdin! Aynen böle devam et!” Asude bu sözlerle yeni bir şarkı aaçmıtı. “Dillere düşeceğiz seninle ille de biz düşecek Taze bahar dalları gibi filizlenecek Tadım tuzum olacaksın benim, tadım tuzum olacak Yatağıma gireceksin benim, ille de sen yatacak Seni, seni, en çok seni, bir tek seni severim hani...” Gülşen-DİLLERE DÜŞECEĞİZ Gizem de şarkıyı söylüyordu ama gözlerini Asude’ den ayırmıyordu. Bir ara genç kızın gözleri yine istemsiz kapanmış az önceki gülümsemenin aynısı yine yüzüne gelmiş şarkıyı mırıldandığını anladığında hemen susmuş ve Asude’ nin sesinin duyulmasını sağlamıştı. O kadar içinden gelerek söylüyordu ki sanki şarkıyı yaşıyor gibiydi çünkü gözlerini kapattığında gördüğü suret sevdiği adamdı ve ona cilve yapıyordu. Şarkı bittiğinde yankılanan alkış sesiyle gözlerini açtı. Gizem sesini alçaltarak, “ Şu adamı böyle gördüm ya ölsem de gam yemem!” deyince başını hafifçe eğerek Emirhan’ a doğru baktığında sevdiği adamın başını eğerek tebessüm ettiğini gördü. Bu adamın her hali kalbine akıyordu ama böyle tebessümleri çok azdı. O kadar içten gülüşe tekrar vurulduğunu hissetti Asude. Evet eskisi gibi içinde filler tepişmiyordu belki ama o da zaman geçtikçe aşkını uysallaştırmayı başardığını anlıyordu böylelikle. Emirhan Asude’ nin o şarkıları söylerken içinden neler yaşadığını kalbinin en derininde hissetmişti. Ondan sebepti yüzündeki çapkın gülümseme. Aralarındaki etkileşimi tek hissedenin Gizem olduğunu düşünen çiftimiz çok büyük bir yanılgı içerisindeydi çünkü İbrahim çok uzun zamandır genç kızın duygularının farkındaydı da yanındaki eşeğin ne alemde olduğunu bir türlü çözememişti ya hani bugün gördüklerinden sonra ondan da emin oldu. Emirhan da boş değildi bu kıza karşı ancak ne zaman kendine itiraf eder de kabullenir orası hâlâ muammaydı. Bu çocuğu biraz iteklemenin vaktinin geldiğini düşünen yaşlı kurt hemen aklına gelen şeyi yaptı. “ Kara kız aç bakalım oradan bir Muazzez Ersoy!” Duyduklarıyla İbrahim’ e dönen Asude sırıtarak cevapladı adamı. “ Hay hay abim! Ne açayım¿” Orta yaşlı adamın düşünmesine gerek bile yoktu. “ Muazzez Ersoy olsun da aç birini, kulağımızın pası silinsin!” İbrahim’ in sözleri ile Asude can dostunun gözlerine bakarak başka bir şarkı açtı. “ Görünce aşık oldum O güzel gözlerine Başkasını istemem Benim gözüm sende...” Muazzez ERSOY/Benim Gözüm Sende Şarkı başladığında ‘oldu mu¿’ dercesine İbrahim’ e bakan Asude adamın kafasını iki yana sallayarak göz kırpışıyla utangaç bir tebessümle başını önüne eğdi. Yapmaya çalıştığını o da anlamıştı demek ki. Belki de utanması gerekiyordu genç kızın ama utanmak şöyle dursun kabullendiği sevdasının başkaları tarafından da sahiplenilmesi garip bir huzur vermişti. Emirhan’ a bakmamaya özellikle dikkat ediyordu Asude çünkü sevdiği adamın ‘ne yapıyorsun sen¿’ bakışlarıyla ya da umursamaz tavırlarıyla karşılaşıp yaşadığı anı bozmayı istememişti. Ona rağmen içinden taşan aşkını yaşamaya çalışıyordu. Şarkının bittiğini anlayınca devamında bir şarkı daha açtı ( Muazzez ERSOY/ Sevemedim Karagözlüm). Gizem bu işin sonunun nereye varacağını merak ettiği için hiç sesini çıkartmıyor, sadece can dostunu takip ediyordu çünkü ilk defa başkalarının yanında bu kadar alenen aşık olduğunu belli ediyordu genç kız. İbrahimlerin ortada bir gariplik olduğunu anladıklarını o da fark etmişti ama olayın kahramanının Emirhan olup olmadığını bildiklerini bilmiyordu. Bu arada Asude yeni şarkı açmış bu şarkıyla hülyalara dalmıştı bile. “ Sanki billur bir pınar kahverengi gözlerin Ruhuma neşe sunar kahverengi gözlerin Gözlerin yar gözlerin, gözlerin yar gözlerin, gözlerin(×2)” Muazzez ERSOY/Kahverengi Gözlerin Asude’ nin gözünden düşen tek damla yaş hem Gizem’ in hem de sevdiği adamın yüreğini yakmıştı. Can arkadaşının içinin burulduğunu anlayan Gizem’ in aklına hemen bir muzırlık geldi. Şarkıda “kahverengi gözlerin” dedikçe Gizem gözlerini şaşı yapıp öyle söylüyordu. Onun bu hareketlerine kayıtsız kalamayan Asude en sonunda kıkırdamaya başlamıştı. Biten şarkıyla beraber Halit’ e seslendi Asude. “ Sizin istek parçanız nedir Halit bey¿” Halit’ in bu ortamı hiç bozmaya niyeti yoktu çünkü oldukça eğleniyordu. “ Valla şahane gidiyorsun bacım, aynen böyle devam et.” Halit’ e “eyvallah!” diye cevap verdikten sonra Türk sanat müziğinden devam ettiler. “Kadehinde zehir olsa/TARKAN” “Dert Bende/ Belkıs ÖZENER” “Taht Kurmuşsun Kalbime/ESENGÜL” Çalan her şarkıda Asude’ nin sevdası dile geliyor, sevdiği adama doğru yol alıyordu sanki. Kendisini öyle bir kaptırmıştı ki Emirhan’ ın ona olan bakışlarına bir daha dikkat etmemişti. Oysa genç adam Asude’ nin her şarkıda nasıl içini açtığını anlamış, inanılmaz gururlanmıştı. Bu derece yürekten sevilmek için ne yapmıştı bilmiyordu lakin her ne olduysa iyi ki olmuştu ve bu kız iyi ki onu gönlüne kabul etmişti. Hayatında ilk defa sevmekten çok sevilmenin değerini hissettirmişti genç kız Emirhan’ a. Gizem’ in sesiyle ikisi de irkilerek kendilerine geldiler. Gizem mola saatlerinin sonuna geldiklerini ve Asude’ nin Emirhan’ la konuşamadan içeri gireceğini anlamıştı. O yüzden bu işe bir el atması gerektiğini düşünerek genç adama doğru seslendi. “ Emirhan son şarkı sana gelsin, hadi söyle bakalım!” Emirhan genç kızın aşkını biraz daha duymak için bu şansı ona vermişti. “ Madem son şarkı, Asude istediğini seçsin, zaten bizim yüzümüzden siz dinleyemediniz!” Asude sevdiği adamın yine kendini umursamadığını, başından savdığını sanmıştı. ‘Öyle olmaz, böyle olur!’ diyerek aklına gelen şarkıyı aratıp çalmaya başladı. Şarkının ilk notaları çalmaya başladığında ilk önce Gizem sonra da Emirhan şarkıyı tanımış ve kahkaha atmaya başlamışlardı. “ Güzel elbiseleri giyip kuşanacağım Senin önünden geçip sana bakmayacağım Beni kırdığın gibi kalbini kıracağım Beni dinlemedin ya, seni duymayacağım Yürü anca gidersin...” Yürü Anca Gidersin/Yıldız TİLBE Kahkaha tufanına İbrahim ve Halit’ te katılınca bütün mola olduğu gibi son dakikaları da tadından yenmez bir keyifle geçmişti. Sevdiği adamın yaptığı şakayı anladığını gördükçe Asude’ nin keyfi daha da katlanmıştı zira Emirhan’ la aralarında çok güzel bir elektrik oluşmuştu. Bu etkileşimi sadece Asude değil Emirhan da hissediyordu ve çok hoşuna gidiyordu. Aldığı keyif yüzünden kızların kalkışına neredeyse itiraz edecekti ancak böyle bir şey yapmaya hala korkuyordu. Asude’ nin kendisine verdiği kadarını almakla yetinecek onun kalbini kırmamak için elinden geleni yapacaktı bundan sonra, tabii içindeki arsız adamı bastırabilirse! Gizem Asude’ nin fikrini Umut’ a söylemek için mesaj atmış, müsait olduğunda aramasını söylemişti. Sevdiği kızın mesaj attığı saatlerde Umut evde İlkay’ la resmen köşe kapmaca oynuyordu! Babasına yemek masasındaki çıkışından sonra bir daha nişan konusu açılmamıştı ancak annesi sanki Umut’ un başkasını sevdiğini anlamış gibi koca adam ne zaman evde olsa İlkay ve annesini oturmaya çağırıyor, ikisini de yalnız bırakmaya çalışıyordu. Umut bu durumu fark ettiğinde kızla baş başa kalmamak için mecburen anneleriyle beraber kadınların yanında oturuyordu lakin bu kez de kadın muhabbetinden içi kıyılıyordu. Telefonunun çalmasını fırsat bilerek odasına kaçan Umut Gizem’ in mesajını okuyunca annesine seslenerek dışarı çıktı. Arabasına atladığı gibi sevdiği kızı arayarak telefonun açılmasını bekledi. “ Adamım!!!” Sevdiği kızın kullandığı ses tonuyla beraber duyduğu kelime Umut’ un gözlerini kapatarak derin bir nefes almasına sebep olmuştu. Bu kızın sevdası değilse bile özlemi sebebi olacaktı koca adamın! “ Çok özledim yavrum be! Kokun burnumda tütüyor!” Yanakları alev almıştı sanki Gizem’ in. O da çok özlemişti sevdiğini! Burnunu boynuna gömmeyi, sakallarını okşamayı, dudaklarının teninde bıraktığı izleri... Aklına dolan düşüncelerle içine titrekçe bir nefes çekip fısıltıyla konuştu. “ Alev aldı sanki buralar!” Umut yandı! Umut kül oldu! En son arabada yaşadıkları tutku dolu anlar aklına geldi. “ Gülüm yapma! Gerçekten yanacağız!” Kıkırdayarak cevap verdi Gizem. “ Yanalım mı¿” Umut derin ve içli bir nefesle göğüs kafesini doldurdu. “ Yanacaksam da seninle yanayım yavrum!” Erime sırası bu kez Gizem’ e geçmişti! Sevdiği adamla cilveleşmeleri tam gaz devam ederken reyona Orhan’ ın geldiğini görünce kendine biraz çeki düzen vererek konuşmaya devam etti genç kız. “ Asude senin kontrolün olduğunu duyunca ‘Bize gel o zaman hem Umut’ la da görüşürsünüz.’ dedi. Ben de kabul ettim ama seninle görüşebilir miyiz ki¿” Umut kulaklarına dolan teklifle koptu. “ Allah beee!!!! Hemen Asude’ nin yanına gidiyorsun ve alnından benim yerime öpüyorsun!” Gizem’ in yüzünde dünyalara bedel bri gülümseme var olmuştu. “ Tamam mı yani¿!” Umut hafif kızgın ama çokça muzip bir sesle sevdiğine karşılık verdi. “ Sen bana geleceksin de ben hayır mı diyeceğim yavrum¿! Kırıyorsun beni!” O kadar tatlı konuşmuştu ki Umut Gizem’ in içi coştu. “ Seviyorum seni be adam!” Koca adam küçücük bir çocuk gibiydi adeta! “ Ben de seviyorum kadın! Hem de çok seviyorum!” İki aşık telefonları kapattıklarında yürekleri sevda doluydu. Reyonda oturup kendini göz hapsine alan Orhan’ ı görmezden gelerek Umut’ un kabul ettiğini ve teşekkürlerini anlatmak için seke seke can dostunun yanına gittiğinde reyonda göremedi. Özkan abisine seslenerek nerede olduğunu öğrenmeye çalıştı. “ Abi nerede bizim deli yahu¿” Özkan dudaklarını büzerek etrafa bakındı. “ Moladan geldiğinde bir ara gördüm, sonra yine kayboldu. Deli fişek gibi tutabilene aşk olsun!” Genç kız başını sallayarak adımlarının yönünü değiştirdi. “ Ben bir lavaboya bakayım.” Reyondan ayrılan Gizem bir kaç dakika daha erken gelseydi Emirhan’ ın genç kızın peşinden reyon arkasındaki hole geçtiğini görecekti. Moladan geldikten sonra Özkan’ a geldiğini belli etmek için el sallayan Asude reyonda kısaca göz gezdirdikten sonra raflarda dağılmış ürünleri yerlerine yerleştirmeye başladı. İşini yaparken bir yandan da azalmış ya da bitmiş ürünleri kafasına not ediyordu. Ayakkabı raflarındaki eksiklerin hayli fazla olduğunu fark edince ilk önce oradakileri tamamlamaktan başlamayı uygun gördü. Reyonlara yerleştirilmek için reyon arkalarındaki hollerde bekletilen fazlalık ürünlerin olduğu bölüme giderek ayakkabı kutularının olduğu kolileri açmak için eğildi. Aradıklarını bulmak için bir kaç koli açmıştı ki arkasından birinin geldiğini anlayınca kafasını o tarafa doğru çevirdi. Emirhan depoda işini yaparken yüzündeki sırıtışa engel olamıyordu. İçi coşarken gözlerinin önünden Asude’ nin moladaki halleri gitmiyordu bir türlü. Deponun tenha olmasını fırsat bilerek İbrahim’ e seslendi. “ Abi ben bir içeri kontrol edeyim!” Yaşlı adamın cevabını beklemeden mağazaya doğru giden merdivenleri ikişer üçer çıkarak resmen Asude’ ye koşmuştu! ‘neden böyle oluyor¿’ diye sorgulamıyordu kendini çünkü içi öyle güzeldi ki bunu kendisi bile bozmak istememişti. Ateş almış gibi giden adamın arkasından İbrahim ‘kızı tutuşturmasa bari!’ diye kendi kendine gülmüştü. Genç kızın reyonuna geldiğinde Asude’ nin arka tarafa geçtiğini görünce peşinden o da gitmişti. Sakin olan holde kızın kokusunu içine çektiğinde gözlerinin önüne molada şarkı söylerken ki halleri gelince küçük adamı yine coştu! Verdiği kararlar, kafa karışıklığı hepsi toz olmuştu! Şu an sadece Asude ve onun sevdasının kendisi üzerinde bıraktığı etki kalmıştı. Genç kızın kendisini görmesine rağmen işine devam edişini yok sayarak yanına yaklaştı. “ Kolay gelsin!” Bu kadar yakından sevdiği adamın sesini duyunca içindeki volkanları durdurmak için içine titrek bir nefes alarak ayağa kalkan Asude sevdiği adamın az önce molada olan cüretkar tavırlarından dolayı kızacağını düşünüp kaşlarını çatarak cevap verdi. “ Teşekkür ederim!” Emirhan boğuklaşmış sesiyle genç kıza bakıyordu. “ Beni ne hale getirdiğinden haberin var mı¿” Duyduğu sözlerle kaşları iyice çatıldı genç kızın ve tamamen cazgır moduna bürünüp çemkirdi! “ Ne yapmışım yine ben¿!” Genç adamın Asude’ nin kızınca gözlerinde oluşan elektrikle bile tahrik olması normal miydi¿! Kızın gözlerine bakarken tuttuğu elini erkekliğinin sertliğine bastırdı. “ Hiç bir şeyden haberin yok! Beni ne hale getirdiğinin farkında bile değilsin! İşin ilginci beni böyle kudurtmak için bir şey de yapmıyorsun!” Genç kızın heyecandan titrediğini anlamasına rağmen elini bırakmıyordu Emirhan. Şu an öyle büyük bir hazzın koynundaydı ki daha önce böyle bir şey yaşamadığına yemin edebilirdi! Bu kızın kıyafetleriyle bile ona dokunması sona yaklaştırıyordu genç adamı! Sevdası mıydı buna tek sebep bilmiyordu! Zaten böyle bir anda beyni de düşünce yetisini kaybetmiş, gözlerini kapatarak genç kızın dokunuşunun tadını çıkartıyordu! Asude’ nin titremeyen tek bir organı kalmamıştı! Bedeni gibi içi de depreme tutulmuş gibiydi genç kızın! Umuma açık bir alanda yaşadığı tutku, sevdiği adama çok uzun zaman sonra dokunmanın getirdiği heyecan, Emirhan’ ın üzerinde bıraktığı etkiyi ilk defa bu kadar somut hissetmesi ve kendi arzusu bir yumak olmuş neredeyse bayıltacaktı Asude’ yi! Mantıklı yanı ‘elini çek!’ diye kalbini dövse bile, sevdalı tutkusu sertleşmiş erkekliği avuçlaması için baskı yapıyordu! İç sesinin ‘yap da sana yine orospu gözüyle baksın!’ diye haykırışıyla kendine geldi genç kız! Temasın kesilmesiyle gözlerini açan Emirhan ne olduğunu anlamaya çalışırken Asude’ nin titreyen sesini duydu. “ Ben... Ben bilerek yapmıyorum!” Genç kızın yine kaçacağını anlayan Emirhan içindeki ilkel adamı durduramadan Asude’ nin eline tekrar asılıp arkalarındaki duvara genç kızın sırtını yaslayarak üzerine abandı. “ Seni istiyorum!” Genç adamın gözleri, elleri, nefesi alev alevdi! Bu ateşte yanmak farzmış gibi hem kendini hem de genç kızı tutuşturuyordu. Bakışlarıyla gözlerini esir alırken elleri göğüslerine ulaşmış nefesi yüzünü geziyordu. Asude ne yapacağını bilemez halde sevdiği adama ayak uydurmaya çalışıyordu lakin kırgınlıkları öyle içine işlemişti ki yine aynı şeyin başına gelmesine korkarcasına fısıldadı. “ Sen herkesi istiyorsun! Benim bir özelliğim yok!” Genç kızın sözlerini duymazdan gelerek gözlerinin içine bakmaya devam etti Emirhan. Onlar ilk önce gözlerle anlaşmamışlar mıydı bugüne kadar¿ Yaşadığı çalkantıyı bakışlarıyla anlatmaya çalışırken elleri de boş durmuyordu. Genç kızın dekoltesini gizleyen düğmeyi açarak manzarasını genişleten adam bir eliyle göğsünü avuçlarken diğer elini beline yerleştirip bedenini kendi bedenine yapıştırdı. Burnunu boynuna gömerek hastası olduğu kokuyu en derinine çekerken boğukça konuştu. “ Kokuna hastayım!” Nasıl karşı koymalıydı bu adama! İnsan istemediği bir şeyi nasıl yapabilirdi ki¿ Ama yapmaya da mecburdu çünkü her an biri gelebilir korkusuyla kendisini Emirhan’ ın dokunuşlarına bir türlü kaptıramıyordu. “ Yapma!” Genç adam daha çok sokuldu heyecandan titreyen kıza. “ İstemiyor musun¿” Asude utançla bakışlarını kaçırmıştı. “ Biri gelecek!” Asude’ nin haklı isyanından sonra hiç istemese bile kendini biraz geri çeken Emirhan gözleriyle etrafı taradıktan sonra kolilerin kendilerini gizlediğine emin olunca hızlıca genç kızın dudaklarından bir öpücük çalıp aralarına mesafe koydu. Asude birden gelen öpücüğün ateşinden sonra sevdiği adamın uzaklaşmasıyla buz kestiğini hissettiği anda... ÇATTTT!!!!
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD