İLK ÖPÜCÜK

4835 Words
Ne zamandır tutuğunu bilmediği nefesini bırakarak Emirhan’ın yanından ayrıldı genç kız. Eli ayağı boşalmıştı yine. Bu adam depremler yaratıyordu içinde. Bunun için dokunmasına bile gerek yoktu, yaklaşması bile yeterliydi kız için. Asude artık kabullenmişti. Bu yaşadığı çalkantılar AŞK tı! Aşıktı Emirhan’ a! Kendi kendine gülümserken aklına gelen Derya’ yla canı yandı genç kızın. Kendi iç dünyasında bu kabullenişi yaşarken ayakları onu Gizem’in yanına getirmişti. Sorgusuz sualsiz arkadaşının boynuna atladı Asude. Bir yandan gülümsüyor bir yandan gözlerinden yaşlar geliyordu. Asude’ nin bu haliyle panik olan Gizem onu hemen müsait bir yere çekeleyerek ortalık yerden uzaklaştırdı. “ Asude¿! Neyin var Allah aşkına! Ne oldu sana böyle!” Asude sakinleşmeye çalışarak fısıldadı. “ Yok! Yok bir şeyim!” Gizem de sinir olmaya başlamıştı bu duruma. “ Nasıl yok ya! Sinirleniyorum artık ama! Vallahi delirdiğini düşüneceğim! Kuzum bu halin ne!” Nefesleri düzene giren Asude arkadaşının gözlerinin içine baktı. “ Birden boşaldım. Özür dilerim korkutmak istememiştim.” Gizem anlık öfkesiyle Asude’ yi korkuttuğunu düşünüp şefkatle bağrına bastı genç kızı. “ Gülüm derdin ne¿ Ne kadardır bu haldesin biliyor musun sen¿ Artık mağazada bir lakabın daha var ‘Deli Asude’. O kadar kapattın ki kendini, kimseyi ne duyuyor ne görüyorsun! Derdin ne anlat artık yoksa gerçekten kaçıracaksın diye korkuyorum. Yapma bunu kendine!” O da bilmiyordu ki ne kadardır aşıktı Emirhan’ a. İlk gördüğünden beri mi, yoksa ilk dokunduğundan beri mi bu haldeydi farkında değildi genç kız. “ Anlatılacak gibi bir şey olsa anlatırım balım.” Gizem aklına gelen ihtimali söyleyiverdi hemencik. “ Erdem mi bir şey yaptı yoksa yine¿” Asude anlatamayacağını düşünerek kendini kapatmayı tercih etmişti. “ Yok o değil. Gerçekten anlatılacak gibi bir şey değil.” Gizem ısrar etmek de kararlıydı oysa ki. “ Nasıl anlatılacak gibi değil¿ O ne demek ya¿” Gizem’ e duyduğu vicdan azabıyla bakışlarını kaçırdı Asude. “ Öyle işte.” Arkadaşı hâlâ ihtimaller üzerinden Asude’ yi konuşturmaya çalışıyordu. “ Şu yeni arkadaşın, neydi adı¿ hah! Umut. Onunla mı ilgili¿” Asude hayretle Gizem’ e bakakalmıştı. “ Umut mu¿” Gizem arkadaşının şaşkınlığını görmezden geldi. Tek amacı derdini öğrenmekti şu an için. “ Evet!” Genç kız inatla ısrar eden Gizem’ e homurdandı. “ Herkes de taktı Umut’ a! Umut ne alaka ya!” Asude’ nin fark etmediği detayları Gizem önüne sermişti. “ Çok samimisiniz. Yeni arkadaş oldunuz. Bir şeyler mi var aranızda¿” Asude’ nin aklı karışmıştı çünkü ortada ona yanlış gelen bir şey yoktu ancak Gizem bile böyle düşünüyorsa Emirhan’ ın böyle düşünmesi çok normaldi. Gizem ki onu en iyi tanıyan insandı. “ Hayır ya! Vallahi bir şey yok!” Arkadaşının samimi serzenişine Gizem bakışlarından inanmıştı. “ Tamam gülüm, yemin etme! Yok diyorsan yoktur! Ama ben o çocuğu sevemedim, çok itici!” Asude karşısındaki kızın yanlış düşündüğünü göstermek istercesine başını iki yana sallamıştı. “ Çok iyi çocuk aslında. Tanışsanız iyi anlaşırsınız bence. Öyle ürkütücü durduğuna bakma, muhabbeti iyi yani.” Gizem bir omzunu silkti bu sözler karşısında. “ Neyse! Bana ne ondan! Benden başka kim sordu onu¿” Gizem’ in merakla göz kırpışına Asude takılmamaya çalışmıştı. “ Kimse!” Gizem biraz önce duyduklarından emindi oysa ki. “ Nasıl kimse¿ Gülüm sen az önce “ Herkes de taktı Umut’ a.” demedin mi¿” Asude artık arkadaşının gözlerine bakamıyordu. Sanki baksa her şeyi anlayacaktı Gizem. “ Haa! O mu¿ Emirhan’ da birlikte sanmış bizi de onu söylemiştim.” Gizem merakla gözlerini kısarak Asude’ ye baktı. “ Allah Allah! Ona neymiş¿!” Genç kız arkadaşını ikna etmek için belli etmemeye niyetliydi. “ Ne bileyim gülüm ben! Geldi abidik kubidik konuşup gitti!” Gizem olan biteni anlamasa bile Asude’ yi uyarmadan edemedi çünkü Emirhan’ ı tanıyordu. “ Bak canım, Emirhan’ ın nasıl bir adam olduğunu biliyorsun. Ben de tanıyorum onu. Kafasını taktığını becermeden bırakmaz. Dikkat et kendine.” Asude Gizem’ in dedikleriyle panik olmuştu ilk önce, anladı sanmıştı ama sonra sadece onu uyarmak amaçlı olduğunu idrak etmişti. “ Ya Allah aşkına balım Emirhan beni ne yapsın!” Gizem Asude’ nin ne demek istediğini algılayamadı bir an için. “ Nedenmiş o¿!” Arkadaşının meraklı sorusuna tüm samimiyetiyle yanıt verdi genç kız. “ Ne onun peşimden koşacağı kadar güzelim, ne de onun diğer seks partnerleri gibi kadınsıyım da ondan.” Aslında bu o anda kızın içinden geçen gerçek duygularıydı. “ Ah be gülüm! Sen kendinin farkında bile değilsin! Şu kirpiklerin için dahi millet para döküyor! Gözlerin desen ayrı bir olay! Havan bile bir başka!” Arkadaşının söylediklerine yandan bir gülüş atmıştı Asude. “ Sen beni sevdiğin için öyle görüyorsun! Yoksa bir numaram yok benim!” Gizem konu kadınlık olunca Asude’ nin kendini bu denli kapatmasına hep sinir oluyordu zaten. “ Sen öyle san! Benim öyle kirpiklerim olacak var ya ooofff! Biraz baksan kendine herkesi sıraya dizersin kapında!” Asude içinde kopan fırtınadan sonra buna inanmak istiyordu. “ Öyle mi diyorsun gerçekten¿” Arkadaşına içten düşündüğünü kanıtlamak için güzel bir gülümseme eşliğinde konuştu Gizem. “ Öyle tabii gülüm.” Gizem’ in söylediklerinden sonra Asude arkadaşına sarılarak yanından ayrıldı. Kafası karışmıştı tekrar. Bir yanı ‘ savaş, kendine aşık et!’ diyor, diğer yanı ‘ olduğun gibi sevsin seni!’ diyordu. Gizem yine iyi gelmişti ona. Kafasını bambaşka karıştırsa da aşkının imkânsızlığını unutturmuştu kıza. Reyonuna dönen Asude ortalığı darma duman etmişti. Güya düzenliyordu ama iç karmaşası yaşadıklarına yansıyordu resmen. Asude’ yi o karmaşa içerisinde gören Emirhan, “ Ne o kız¿ Leş gibi yapmışsın ortalığı!” diye laf atmaktan geri durmadı. “ Ortalık pis değil! Sadece dağınık! Onu da birazdan toparlayacağım zaten.” Asude genç adamın sesini duyunca işinin arasından cevap yetiştirdi. “ Sen pis değilsin yani¿!” Emirhan’ ın gözlerindeki muzip ışıltıları gören Asude anlamamazlığa vurarak onun oyununa dahil oldu. “ Ben her zaman tertemizimdir!” Emirhan genç kızın imâlı sözleriyle keyiflendi. “Görürüz bakalım!” Genç adama gülümseyerek göz kırpan Asude işine devam etti. İçi coşuyordu! Bıraksalar dans edecekti! Emirhan’ ın ona bir şeyler hissetmesi değil, onun Emirhan’ a aşık olduğunu kabul etmesiydi bu coşkusunun sebebi. Bunu kabul ettikten sonra onun yanında rahatladığını anladı. Evet hâlâ çok heyecanlanıyordu ama eskisi gibi sinirden de kasılmıyordu. O bunları düşünürken karşıdan gelen Umut’ u gördü. Panikle ona doğru gelen arkadaşına kaş göz yaparak yanına gelmesini engelledi. Emirhan buralardaysa Umut’ u tekrar yanında gördüğünde yine zehir zemberek konuşurdu, biliyordu artık. O yüzden etrafı kolaçan ederek Asude Umut’ un çalıştığı reyona gitti. “ Bilader Erkan şef laf yaptı seni görünce. Ondan gelme dedim yanlış anlama olur mu¿” Bunu söylerken içinden de ‘ Allah’ ım valla çarpılacağım yalan söylerken.’ diyordu Asude. “ Ne dedi o gavat sana¿” Umut öfkeyle kaşlarını çattı. “ Önemli bir şey değil ya! Ben cevabını verdim merak etme.” Koca adam bu kez kükremişti. “ Lan milletin namusuna laf söylemek bu kadar kolay mı¿! Kim oluyor lan o¿!” Öfkelenen Umut’ la korkudan altına sıçtı Asude. Niye bu kadar sinirlenmişti bu adam şimdi¿! Bir de Erkan şefi bulup da hesap sorarsa tamamen sıçmıştı Asude!!! Her şeyi bu kadar arap saçı olmak zorunda mıydı onun ya¿! “ Yavaş ol koca oğlan! Ben cevabını verdim diyorum!” Genç kızın sakin tavrına karşı Umut yine de kızgınlığını koruyordu. “ Bak bir daha benle ilgili gelip de sana laf söyleyen olursa direkt bana yolla! Ben icabına bakarım!” Asude koca adamın tehdidini kabul etmek zorunda kalarak olayın büyümesini engellemişti. “ Tamam tamam! Hadi ben gittim. Akşam görüşürüz.” Hızla Umut’ un yanından ayrılan Asude hemen reyonuna döndü. Emirhan’ a yakalanmak istemiyordu. Çıkışta servis beklerken kaldırımlara yayılıp kola içiyorlardı. Cennet, Umut, Yüksel bir de Asude. Servis geç kalmıştı bu gün. Umut Cennet’ le uğraşıyor, onu sinir ediyordu. Yüksel’ le Asude de bu şamataya kahkaha atıyorlardı. Asude kafasını yola doğru çevirdiğinde karşıdan geçen Emirhan’ ı gördü. İçtiği kola boğazında kalırken öksürmeye başladı. Cennet sırtına vururken Umut hâlâ makara yapıyordu. “ Getirin bıçağı mundar gitmesin hayvan!” Asude bir yandan nefeslerini düzene sokmaya çalışırken diğer yandan Umut’ a laf yetiştirdi. “ Ya ne hayvansın be! Ölüyordum burada şerefsiz!” Umut birden bire kızan Asude’ nin tepkisine anlam veremedi. “ Ne oldun oğlum birden bire¿” Asude Umut’ un sorusuna omuz silkmekle yetinmişti ancak aklı giden adamda kalmıştı. Yarın sabah Emirhan ağzına sıçacaktı. O şimdi sadece bunu düşünüyordu! Ertesi sabah uyandığında Gizem’ in söylediklerini dinleyerek kirpiklerine rimel sürdü. Aslında bir vakitler çok severdi makyaj yapmayı ama eski kocası yüzünden buna bile hevesi kalmamıştı. Sabah mağazaya girdiğinde ilk işi Gizem’ i bulmak oldu. “ Günaydın balımmmm!!!!” Asude’ yi gören Gizem’ in nutku tutulmuştu. Ne kadar güzel bir kadındı bu! Bir de onu inandırabilseydi buna daha çok sevinecekti. Asude’ nin bu hallerini anladıkça Erdem’ i bulduğu yerde öldüresi vardı! “ Günaydın güzel gözlüm! Aklımı başımdan aldın!” Hâlâ güzel olduğuna inanmadığı için iltifat alınca sanki hakaret edilmiş gibi içi eziliyordu Asude’ nin. “ Yaaa dalga geçme!! Doğru söyle!!! Olmuş mu¿” Hem kıkırdıyor hem de arkadaşına duygularını söylüyordu. Eğer direkt ‘ çok güzel olmuşsun!’ dese Asude’ nin inanmayacağını biliyordu. “ Kızım sadece rimelle bile bir içim su olmuşsun! Dur ben müdüre haber vereyim! Bugün erkekler iptal diye!” Asude kaşlarını çatsa bile arkadaşına katılmış kıkırdıyordu. “ Cıvıma hemen!” Sabah sabah neşesini yerine getiren Gizem’ e veda edip yerine geçti genç kız. Durduğu yerde oyalanırken gözleriyle de etrafı tarıyordu. Emirhan geçerse çaktırmadan onu izleyecekti. Kendiliğinden gidip laf atmaya hâlâ cesareti yoktu ama izlemesinde de bir sakınca yoktu herhalde! O fark ettirmeden etrafı kolaçan ederken Emirhan reyonda duran kızı görmüş hemen yanına gitmişti. “ Günaydın!” Asude bakışlarını ona çevirince genç adam olduğu yerde kaldı. Gözlerine ne yapmıştı bu kız böyle¿ Elâ olan gözleri sürdüğü rimelle hafif yeşile kaçmış, daha belirginleşmişti. “ Kolay gelsin!” ‘ Allah’ım bana selam verdi!’ diyerek neredeyse göbek atacaktı Asude. Bu kadar şeyle bile alt üst olan bünyesine akıl sır erdiremiyordu! “ Bu kadar süslenmeyi o öküz anlıyor mu bari¿” Emirhan’ ın öfkesine anlam verememişti genç kız. “ Ben onun için süslenmiyorum!” ‘ her şey senin için salak¿!’ diye bağırası vardı ama susup yutkundu genç kız. Vakti geldiğinde onu da yapacaktı ancak şimdi güçlü durmalıydı. “ Başkası da mı var¿ Ohhh!!! Akşam başka, sabah başka! İyiymiş valla!” Yavaşça ayağa kalkan Asude aralarında bir iki adım bırakarak gözlerinin en içine baktı Emirhan’ ın. “ Beni eski kırıklarınla karıştırma! Kucaktan kucağa gezmem ben! Şurada kucağına oturacağım tek adam sensin!” Kulaklarına kadar yansa da arkasını dönmeyi başarıp kalçalarını sallayarak yürümeye başladı Asude. Emirhan ise duyduklarını algılayamadan önünde sallanarak uzaklaşan kalçaların etkisi altına girmişti. Asude de farkındaydı Emirhan’ ın gözlerinin nerede olduğunun. Çünkü kalçaları alev almış gibiydi. Bakışlarını bu kadar yoğun hissetmesi normal miydi onu bilmiyordu ama! Asude’ nin uzaklaştığını fark eden Emirhan ise bir kaç büyük adımda genç kızı kolundan tutarak hızla kendine çevirdi. Utançtan hâlâ kıpkırmızı olan suratında gözlerini gezdirdi. Hem utanıyordu hem de kızarıyordu ama yine de ona oyun oynuyordu. Ancak Asude oyun oynamıyordu ki! Emirhan gelince mantığı devre dışı kalıyor, tamamen iç güdüsel davranıyordu. Genç adam mağazanın orta yerinde ona dokunmaya kalkışamazdı, o yüzden içinden geçen her şeyi gözlerine toplayarak konuştu. “ Şu huyundan sakın vazgeçme!” Asude kekelememek için üstün bir çabayla dudaklarını araladı. “ Hangi huyumdan¿” Emirhan işaret parmağını dokunacakmış gibi kaldırıp genç kızın yüzünü göstermişti. “ Utanıp kızarmaktan!” Şaşkınca gözleri büyüdü Asude’ nin. “ Neden¿” Genç adamın gözlerinden taşan iç dünyası dilini bağlamıştı resmen! “ Çünkü o kadar arsız kadın var ki! Sen öyle olma!” Emirhan’ ın arkasından içi ılık ılık akmıştı Asude’ nin. Ne demişti kendisine¿ ‘ Çünkü o kadar çok arsız kadın var ki! Sen öyle olma!’ Onu diğer kadınlardan ayırmak mı istiyordu yani¿! Ya da onu diğer kadınlardan farklı mı görüyordu¿! Hangisi olursa olsun çok güzeldi! İlk defa güzel bir şey söylemişti kendisine! Bir de gözleri vardı tabii! Sanki kalbini görmek ister gibi bakmıştı genç kıza. En çok da bakışlarına ölmüyor muydu zaten adamın¿ Sonra Derya’ nın sözleri geldi aklına, ‘ Bir de gözleri çok güzel bakar.’ . Şimdi Derya’ yı düşünerek bu anı bozmak istemiyordu. Kendi kendisine güldüğünü anladığında ellerini yüzüne kapayıp başını iki yana salladı. Mağazanın orta yerinde dikilen Asude’ nin kendi kendine yaptığı hareketleri karşıdan izleyen Gizem arkadaşının artık akıl sağlığından gerçekten şüphe etmeye başlamıştı. Kendi başına gelmeden de aşkla delilik arasındaki ince çizgiyi bilmeyecekti maalesef ki... “ Gülüm hani yanıma gelecektin¿ Ne yapıyorsun burada tek başına¿” Asude gerçek dünyaya dönmenin sersemliğiyle Gizem’e doğru baktı. “ Evet ben senin yanına gelecektim değil mi ya¿” Gizem arkadaşının akıl sağlığından şüphe etmeye başlamıştı. “ Bak geçen gün Erkan abi Tuğçe’ ye ‘ Asude iyi değil. Kendi kendine konuşup bir ağlıyor, bir gülüyor. Derdi neyse öğrenin de yardımcı olun kıza .’ demiş. Tuğçe bana geldi ‘ Neyi var Asude’ nin¿’ diye. Kızım iyi değilsin sen vallahi. Korkuyorum ben artık!” Emirhan’ ın dediklerinden sonra o kadar mutluydu ki Asude milletin ne düşündüğünü şu an umursayacak durumda değildi. Gizem’ in omzuna kolunu atıp kahkahasını serbest bıraktı. “ Aman balım beee! Zaten ‘erkek Fatma’ diyorlardı, bir de deli deyiversinler! Ne olacak yani! Ha bir eksik, ha bir fazla! Boş ver sen onları, gel ben sana kahve ısmarlayayım. Havamız olsun!” Asude’ nin anlayamadığı neşesine Gizem’ de ortak oldu. Ne olursa olsun bu kızın mutlu olmasını istiyordu. Sebeplerle ilgilenmiyordu, Asude gülsün yeterdi. “ Eh! Hadi bakalım! Sizin gibi bir hanımefendiyle kahve içmek her kula nasip olmaz!” Gizem’in işveli tavrına Asude de beceremeyeceğini düşünse bile ortak oldu. “ O şeref bana ait efenim!” İki kız cilveleşe cilveleşe mola alanına gelmişlerdi. Birer kahve alarak yan yana sandalyelere oturup konuşmaya devam ettiler. Hiç bir zaman konu sıkıntısı çekmezlerdi. Asude tam kahveyi ağzına götüreceği sırada Gizem’ in arkasında fark ettiği karaltıyla gözlerini biraz daha yukarı kaldırdı. Genç adamı görmesiyle ise hemen elindeki kahveyi masaya bıraktı. Çünkü elleri titremeye başlamıştı. Halini Gizem’e belli etmemek için oturuşunu dikleştirdi. O sırada Emirhan bir sandalye almış Gizem’ in yan tarafına hafif Asude’ ye dönerek oturmuştu bile. “ Afiyet olsun kızlar!” Gizem Emirhan’a dönerken Asude bakışlarını adama çevirmemeye uğraşıyordu. “ Sağ ol Emirhan! Hayırdır¿ Yalnız mı kaldın sen¿” Genç adamın sesi ortama yayıldığında Asude’ nin içi kıpır kıpır olmuştu. “ Yok bizimkiler arkadan geliyor. Ben erken çıktım.” Geldiğinden beri Gizem’ le konuşsa da gözleri sadece Asude’ nin üzerindeydi ancak genç kız ona bakmamak için ondan başka her yere bakıyor, bir türlü kafasını çevirmiyordu. Kızın bu halleri Emirhan’ ın hoşuna gidiyor, daha çok uğraşası geliyordu. “ Asude ver bakalım bir sigara da içelim!” Emirhan’ ın adını söylemesiyle gözlerini ona çevirdi Asude. “ Ben mi vereyim¿ Gizem’ den alsana!” Asude dışından verdiği cevaptan sonra dediklerini idrak etmiş, içinden kendine saydırıyordu,‘ dilini eşekler tepsin Asude! Adam senden istiyor sen Gizem diyorsun! Kızım mala bağladın iyice valla yaa!!! Topla kafanı!’. “ Ben senden istiyorum! Hadi kızım! Ne kıymetli sigaran varmış!” Emirhan’ ın sözleri sadece sigara istiyordu ama gözleri sanki Asude’ nin kendisini istiyordu. ‘ Ben seni istiyorum!’ diye konuşuyordu gözleri neredeyse. “ Ha! Tamam tamam! Al o zaman!” Paketi uzatan Asude’ den alırken parmaklarına dokunmayı ihmal etmemişti Emirhan. Gözleri hala gözlerindeydi, ama parmakları genç kızın parmaklarına tüy kadar hafif dokunuyordu. Alev almıştı Asude! Elini nasıl çekeceğini bilememiş, o dokunuştan sonra da paketi geri almak için dahi uzanamamıştı! Ne yapıyordu bu adam ona böyle! Bu kadarcık dokunuşla böyle ateşlere düşmesi normal miydi! Allah’tan Gizem vardı. Her şeyden habersiz Gizem ortada sohbet dönmesini sağlıyordu. Yoksa Emirhan gözlerini Asude’ ye dikmiş kırpmadan bakıyor, Asude ise genç adamın varlığıyla kasılmaktan ne sigara içebiliyor ne de kahvesine uzanabiliyordu. Gizem kahvesini bitirince ayaklandı. “ Hadi Asude gidelim artık içeri.” Arkadaşının sözleriyle sanki sandalyesinde raptiye varmış gibi ayağa fırladı Asude. “ Evet, evet gidelim!” Asude’ nin hâline neredeyse kahkaha atacaktı Emirhan. Bu kız onu çok eğlendiriyordu! “ Asude!” Adını duyan kız olduğu yerde kalakalmıştı. “ Hı¿” Az önce verdiği sigara paketinin ona doğru uzandığını gördü Asude. “ Bunu unuttun!” Genç kızın panik içerisinde verdiği cevapla Emirhan ayaklandı. “ Yok sende kalsın! İçersin sonra.” Bir daha dokunursa içeri kadar yürüyememekten korkuyordu kız. Eline paketi alan Emirhan, diğer eliyle Asude’ nin bileğini tutarak avuç içini yukarı çevirdi. “ Al! Benim sigaram var. Teşekkür ederim.” Asude erimişti! Emirhan’da bunu anlamıştı. Durumdan bi’ haber Gizem’ se dışarı çıkarken şakıyan arkadaşının yine içine gömülmesine söyleniyordu. Mağazaya girdiklerinde son sözünü söylemişti. “ Ne oldun yine ya¿ Dışarı çıkarken bir şeyin yoktu.” Ne yazık ki Asude duymuyordu onu! Aklı, yüreği, genç adamın dokunduğu yerler Emirhan’ da kalmıştı! Gizem’e cevap vermeden ayrılarak kendi reyonuna geçti. Şarkı söyleyip dans etmek istiyordu. İçinde patlamaya hazır bomba taşıyordu sanki. Emirhan’ ın bir bakışıyla, bir sözüyle enerjisi tavan yapıyordu. Duygularına şaşırıyor bu kadar yoğun olması ürkütüyordu onu. Önceden genç adamın yanında sinirden kasılıp kalırken aşkını kabul ettikten sonra onun önünde rezil olma korkusuyla kilitleniyordu. Kulaklıklarını takıp bir şarkı açtı ve kabinlerde kalan kıyafetleri toparlamaya geçti. Şarkının sözlerini duyunca istemsizce gülümsedi. Bu kadar denk gelemezdi. Bir yandan oynuyor, bir yandan şarkıyı mırıldanıyor, bir yandan da işini yapıyordu. Emirhan’ ın ise aklı giden kızdaydı. Asude’ nin onu görünce şaşkına bağlaması, susup kalması, gözlerindeki anlam genç adamın gözlerinden gitmiyordu. Bir gün önce gördükleri aklına gelince sinirleri zıpladı yine. ‘ Nereden çıktı bu gavat ya’ diye içinden söylendi. Asude’ yle aralarında bir şey olmadığını biliyordu. Bir kaç kişiye sormuş serviste de yan yana oturduklarını öğrenmişti. Asude’ nin ona karşı bakışlarındaki değişikliği, diğerleriyle arasındaki farkı anlıyordu Emirhan ama yine de Asude’ ye kimse yaklaşsın istemiyordu. ‘Oğlum hayırdır¿! Sadece yatağa atacağın kadından sana ne!’ diyen iç sesini duyamıyordu henüz. Bu işi çözmeliydi! O çam yarmasıyla bir daha yakın olmamalıydı bu kız! Arkadaşlarıyla içeriye girdikten sonra soluğu Asude’ nin reyonunda aldı. Etrafa bakınırken kızı görememişti ama deneme kabinlerinin olduğu taraftan gelen sesleri duydu. O tarafa geçtiğinde Asude’ nin bir şarkıyı mırıldanarak oynarken duvardaki askılarda kalan kıyafetleri elbise askılarına geçirdiğini gördü. Bir süre arkası dönük olan genç kızı izledikten sonra yaklaşarak konuştu. “ Ne dinliyorsun güzellik¿” Dibinden gelen sesle Asude’ nin ödü patlamıştı. “ Hiii!!! Aklımı aldın Emirhan yaa!” Onu bu kadar yakınında aniden görünce Asude yine kızarmaya başlamıştı. Utanınca kızaran yanakları, iyice belirginleşen kokusuyla genç adama nasıl bir ziyafet sunduğunun farkında bile değildi. Ortamdaki elektriği yok saymaya çalışarak kekelememesi için insan üstü bir çabayla konuştu. “ Ne dedin anlamadım¿” Emirhan laf olsun diye konuşmaya çalıştı yoksa bulundukları konum çok sakıncalıydı! “ Ne dinliyorsun, dedim. Çok eğlenceli galiba oynuyordun.” Aralarındaki yakınlığı umursamadan yakasını hafifçe aralayarak diğer kulaklığın gömleğinin içerisinde kalan kablosunu kurtarıp ucunu Emirhan’ ın kulağına taktı. Emirhan az önce gördüğü görüntüden sonra kulağına gelen müziği algılayamıyordu. “ Çok yakışmış!” Emirhan’ ın çapkın sorusunu anlamadı Asude. “ Hı¿!” Genç kız Emirhan’ ın bakışlarının nereye kaydığını biliyordu ama o inatla gözlerine bakmaya çalışıyordu ancak duyduklarıyla yine bir yangına sürüklenmişti. Birazdan pufff diye alev alacaktı! “ Sen hep böyle renkli mi giyinirsin¿” Söylediği sözlerle sadece Asude’ yi değil kendisini de tutuşturuyordu genç adam. “ Yani severim diyelim.” Şarkının bittiğini anlayan Asude kulaklığı Emirhan’ ın kulağından çekmek için uzanırken Emirhan neden kızın yanına geldiğini hatırlamıştı. O da genç kızın diğer kulağına eğilip nefesini vererek konuşmaya başladı. Bir yandan da deli olduğu kokuyu içine çekiyordu. “ Az önce gördüklerimi sadece ben görebilirim! Bu kokunu sadece ben duyabilirim! O çam yarmasını bir daha çıkışta yanında görmeyeceğim! Tamam mı güzellik!” Kafasını çekerek gözlerini Asude’ ye dikti. Genç kız bayılmamak için uğraşırken bir de genç adamın gözlerine bakmasıyla ancak yutkunarak kafasını sallayabilmişti! Asude nefes nefese yatağından sıçradı. Bir kaç dakika kendine gelemeyip gerçekliğini algılayamadı. Kan ter içinde kalmıştı genç kız. Bir elini göğsüne koyup nefeslerini düzene sokmaya çalıştığı sırada gözlerini tekrar kapattı. Gördüğü rüyayı hatırlamaya çalışırken diğer eli istemsizce dudaklarına gitti. O kadar gerçekçiydi ki rüyası, genç adamın tadını, kokusunu hâlâ hissedebiliyordu. Uyandığını algılaması bir kaç saat alırken, rüyanın etkisinden çıkması günleri bulmuştu. Emirhan’ ı her gördüğünde aklına rüyası geliyor, farkında olmadan ya dudaklarını yalıyor ya da alt dudağının köşesini ısırıyordu. Yaptıklarını fark etmese de düşüncelerinden çok utanıyordu ve kulaklarına kadar kızarıyordu ama elinde değildi. Hayatında daha önce hiç böylesi bir rüya görmemişti! Asude’ nin rüyasının Emirhan’ daki etkileri ise rezillikti! Adam resmen hazır asker gibi dolaşıyordu ortalarda! Biri anlayacak olsa 27 yaşında adam 18’ lik ergenler gibi alay konusu olacaktı! O da ne yapsındı canım! Sağlıklı bir erkekti ve aylardır yatağa atmak için uğraştığı hatun karşısında gözleri alev alev dudaklarını yalayarak ona bakıyordu! Bu detayı ilk algıladığında olduğu yerde donup kalmış genç kızın dudaklarına yapışmamak için üstün bir gayret göstermişti. O an tek yapabildiği kızın kolundan tutup ‘ bir daha ortalık yerde o dudaklarını yalarsan seni öperim!’ demek olmuştu! O hareketleri ya başka biri fark etseydi!!! Bak yine sinirleri ayaklanmıştı!!! Emirhan’dan duyduklarından sonra Asude kızarmakta ve utanmakta seviye atlayıp kafasını önüne eğerek içine girebileceği bir delik aramakla meşguldü ve bir daha Emirhan’ ın karşısında dudaklarıyla oynamamayı beyninin içine kazıdı!!! Oysa her şey çok güzel gidiyordu. Birbirlerine her hangi bir söz vermemişlerdi ancak flörtleşiyorlar, sadece adını koymuyorlardı. Emirhan’ ın zaten bir ilişki yaşamak gibi bir derdi yoktu da Asude’ nin de aşk sarhoşluğundan bu durum aklına bile gelmiyordu. Genç adamın ufak dokunuşları ve sözleri devam ediyor, hem kendi yangınını söndürmeye çalışıyordu hem de Asude’ nin yeni yeni ortaya çıkan utangaç halleri deli ediyordu onu. Bir de kokusu vardı dayanamadığı. Reyonda ürün yerleştirdiği bir gün arkasından yaklaşıp kızın tam ensesinden koklamış, “ Şu kokunu teninde duymak için kaçıracağım kızım seni!” demişti. Genç adamın sözleriyle yine ateş denizlerine düşen Asude sadece,“ Yapma şöyle şeyler!” diyebilmişti. Kızın cevabından sonra kaşlarını çattı Emirhan. “ Neden¿” Genç kız kendini kontrol edemeden dudakları harekete geçmişti. “ Çünkü ayarlarımla oynuyorsun!” Ağzından çıkanlarla Asude ne dediğinin farkına varınca aceleyle genç adamın yanından uzaklaşmıştı. Arkasından Emirhan’ ın kahkahasını duyabiliyordu. ‘ Aman ya! Yine rezil oldum!! Offf!!! Şu dilimi en sonunda kökünden kopartacağım!’ diye de kendine sövmeyi ihmal etmiyordu. Emirhan’ ın ikazından sonra Asude Umut’ la konuşmuş mağazada yanına gelmemesini, servise binerken de özellikle beklememesini rica etmişti. Umut sebebini çok sorsa da Asude ‘Sana yalan söylemek istemiyorum.’ diyerek arkadaşının kalbini kırmadan bu işi de atlatmıştı. Yine de çok iyi anlaşmaya devam ediyorlar, sadece göze batmamaya dikkat ediyorlardı. Hatta bir gece vardiyasında molaya Gizem’le beraber çıkan Asude çok acıktığını anlayınca Umut’ a mesaj atmış yemek yemeye gittiğinde ona da sandviç getirmesini rica etmişti. Arkadaşının telefonla uğraştığını gören Gizem meraklı bakışlarıyla sordu. “ Kime yazıyorsun gecenin bu saatinde¿ Anlayalım!” Gizem’ in yanlış anladığını gören Asude panikle cevapladı onu. “ Ne fesatsın ya! Umut’ tan ekmek istedim sadece. İçim kıyıldı.” Umut’ un adını duymasıyla yüzünü buruşturdu Gizem. “ Sen hâlâ konuşuyor musun onunla¿” Asude kaşlarını çatarak baktı Gizem’ e. “ Evet! Niye konuşmayayım ki¿” Gizem dudaklarını büzmüştü. “ Ne bileyim pek yanına gelmiyor artık da!” Gizem’ in dikkatini çeken şey şu an Asude’ yi tef gibi germişti. Nasıl cevap verecekti bu sorusuna¿ ‘ İnsanlar laf yapıyor ondan yanıma gelmiyor.’ dese Gizem buna götüyle gülerdi muhtemelen. Üzerine de ‘ Şimdiye kadar insanların düşüncelerini kıçına takmayan Asude şimdi mi takmaya karar verdi¿!’ diye dalga geçerdi. Ya da ‘ Kim laf yapıyor¿’ diye daha mantıklı bir soru sorardı. ‘ Haaahhh! Çorba kazanına hoş geldiniz sayın seyirciler! Hadi bakalım Asude Hanım dökül ne yumurtlayacaksan! Offf!!! Bir de dik dik bakıyor! Oley be!! Adamımsın oğlum sen!!!’ iç sesinin konuşmalarıyla Umut’ un geldiğini uzaktan gören genç kız arkadaşının sorusunu cevapsız bırakıp ayağa sıçradı! Resmen kurtarıcı gibi gelmişti Umut! Adamın gelişine sevinmeyen Gizem’se hemen ortamı terk etme derdindeydi. “ Neyse gülüm ben gideyim, sen arkadan gelirsin.” Asude Gizem’ in kolunu tutarak durdurdu onu. “ Ya bekle beraber gideriz işte. Çocuk getirmiş, alayım hemen!” Arkadaşını olduğu yerde durdurarak Umut’ a doğru gitti. Asude yanına gelince genç adam meraklı gözlerini Gizem’ den çekmemişti. “ Senin bu arkadaşının benimle ne derdi var acaba¿” Asude Umut’ un baktığı yere gözlerini çevirip konuştu. “ Ne derdi olacak seninle ya¿ Yıldızları almadı o kadar!” Umut bakışlarını çekmeden mırıldandı. “ Geçen gün senin oradan geçerken selam verdim ya, arkadan beni bir kaşık su da boğacakmış gibi bakıyordu!” Asude koca adama kıkırdayarak baktı. “ İkiniz de bu kadar insan canlısı olup da nasıl birbirinizi hazetmediniz anlayabilmiş değilim vallahi!” Umut nihayet gözlerini Gizem’ den çekerek Asude’ ye çevirebilmişti. “ Neyse hadi al ekmeğini de defol! Şimdi bir de seni ben göndermedim sanacak hır çıkartacak!” Umut’ un sözlerinin üzerine zıplayarak omzunda denk getirdiği yere şaplak atan Asude arkasını dönerek Gizem’ in yanına gitti. Giderken aklından geçen şeylerin dua olup o an kabul olacağından habersizdi. ‘ Gizem bu kadar sinir olmamış olsa aslında çok yakışırsınız da. Neyse!’ İşte günler bu şekilde geçerken Asude iyice Emirhan’ ın varlığına alışmıştı. Sabah onun yanına uğramadan işe başlamayan adamla içindeki kelebeklerle çalışmaya çalışıyordu genç kız. Çünkü tam bir Leyla olmuştu! Her hareketine, her gülüşüne, her bakışına ayrı aşık oluyordu adamın! Yıllardır uyuyan duyguları bir anda şaha kalkmış çağlayan misali akıyordu. O yüzden de adamın gözündeki “ kötü kadın” imajını kaldırabilmek için çok uğraşıyordu. Erkeklerle arasına mesafe koymuş gerekmedikçe karşı cinsle fazla muhatap olmuyordu artık. Bir tek Emirhan vardı sürekli yanına girip çıkabilen başkasına kör, sağır, dilsizdi. Emirhan’ ın derdiyse bambaşkaydı. Elbette ki Asude’ deki değişimi anlıyordu ancak hele ki şu ‘ dudak yalama’ olayından beri tek düşünebildiği bir an evvel Asude’ nin tadına bakabilmekti! Artık sınıra dayanmış, eve atmaktan falan vazgeçmiş, şimdilik mağazanın her hangi müsait bir köşesinde bile öpmek için fırsat kollar hâle gelmişti! O fırsatı bilmeden Asude ayağına kadar getirmişti! “ Emirhan! Kılıf kalmamış, getirir misin¿” Asude’ nin söyledikleriyle kafasında şimşekler çakmaya başladı Emirhan’ ın. “ Çok yoğunum güzellik! Sen şimdi kendine yetecek kadar olanı al depodan, geri kalanını ben tamamlarım.” Genç adamın niyetini anlamayan Asude ayağını yere vurdu öfkeyle. “ Offf!!! Hep bana gelince yoğunsun zaten!” Homurdanarak uzaklaştı Asude. Giden kızın ardından elindekileri hızlıca sahiplerine dağıtan Emirhan’ sa hemen arkasından yollandı. Bulduğu kılıflardan taşıyabileceği kadarını dağıtım arabasına yerleştiren Asude arabayı hareket ettirmeye çalışırken kulağına dolan sesle usulca kafasını çevirdi. “ Buldun mu aradıklarını¿” Emirhan’ ın burnunun ucundan gelen fısıltısı Asude’ yi adeta felç etmişti. “ Hı, hı!” Laf olsun diye söylediği sözlerden sonra kızın gözlerini kendi gözlerine kilitleyen adam yavaşça kızaran surata yaklaştı ve aylardır kendisini deli eden dudaklarda hüküm sürmeye başladı! Sanki zaman durmuştu. Yer mekan kaybolmuştu. Aralarındaki tutku o kadar yoğundu ki resmen somutlaşmış elle tutulur, gözle görülür hâle gelmişti. Emirhan arzudan, Asude ise aşktan kendilerini kaybedeceklerdi neredeyse. Asude’ nin içerisinde sanki filler dans ediyordu! Nasıl etmesindi! Sevdiği adamla öpüşüyordu! Emirhan ise sürekli kendine iş yerinde olduğunu hatırlatıyor, bir ucundan Asude’ nin tuttuğu kat arabasının diğer ucunu tutarak ellerini kızın bedeninden uzak tutmaya çalışıyordu. Ne kadar zamandır bu hâlde olduklarını kendileri de bilmeden ilk ayrılan Emirhan oldu. Göz ucuyla şöyle bir etrafına bakındıktan sonra kızın şaşkınlığından yararlanıp bir öpücük daha çaldı dudaklarından. “ Şimdi istediklerini alabilirsin fıstık!” Asude’ ye göz kırpan adam geldiği gibi hızla mağazanın içerisine doğru girdi. Tutkudan ayağa kalkmamış duyusu kalkmamış resmen gözleri kararmıştı! Çok güzel öpüşüyordu kız! Hatta o kadar güzeldi ki Emirhan ilk defa bir kadının bu kadar kısa öpüşmesiyle erkekliğinin demir gibi olduğunu hissediyordu. ‘ Bana gelince çok masummuşsun gibi kıpkırmızı kesiliyorsun ama maşallah benden iyi öpüşmeyi biliyorsun! Kızım ben sizin gibilerin ciğerini bilirim! Ama yalan yok hâlâ seni yatağımda istiyorum! Herkesin baktığı tadına bir de ben bakayım!’ diyen aklının konuşmasını dinlemiş, kalbinden geçenlere kulaklarını tıkamıştı! Asude’ yse yüzünde aptal bir sırıtış hâlâ az önce olanların etkisinden kurtulamamıştı. Onun içi daha karışık, hafif bir buruk kendisine geldi. Beyni ayrı uğulduyordu, kalbi ayrı konuşuyordu! Kalbi, ‘ Sevdiğin adamla öpüştün!’ diye bando mızıka çalarken aklı, ‘ Ama öptükten sonra bırakıp gitti seni! Hem gözlerini görmedin mi¿! Bu kadar saf olamazsın! Aşktan eser yoktu o gözlerinde!’ diye cevap veriyordu. Reyonlara ait malzeme arabasını kontrol dahi etmeden itekleyerek reyonuna ulaştı. Bir yanı deli gibi mutluyken, diğer yanı ‘ Ona istediğini veriyorsun! Aptalsın sen!’ diyerek kızı yerin dibine geçirecek utanç dalgalarına sürüklüyordu. Bu kafayla çalışmaya başladı. Bir daha Emirhan’ ın yüzüne nasıl bakacağını düşünüyordu kara kara! Her ne kadar Emirhan onu başka gözle görse de işin aslı kesinlikle öyle değildi! Eski eşinden sonra öpüştüğü ilk erkekti! Öpüşmeyi geçin bir erkek olarak görüp bir şeyler hissettiği ilk erkekti! Zaten eski eşinden sonra yaşadığı travmalardan dolayı erkek ırkını gözünün ucuyla bile görmek istememişti ki bir şeyler hissetsin! Bu zinciri yıllar sonra kırabilen, Asude’ nin kalbine sevda tohumları saçmayı başarabilen ilk ve tek erkekti! Akşama kadar bu şekilde ruh sarsıntılarıyla geçiren Asude çıkışa yakın yanına gelen Emirhan’ la yüzünde güller açtı. Aklının hâlâ ‘ Salaksın sen!’ bağrınmalarına rağmen her zaman olacağı gibi gönlündeki sevda galip gelmişti. “ Aklımı aldın gülüm! O ne güzel öpücüktü öyle!” ‘ Ne dedi bu! ‘Gülüm’ mü dedi! Hatta ‘ne güzel’ de mi demişti!’ duyduğu sözlerle Asude içinden konuşurken bir yandan kalbi yine göğüs kafesine dar gelmiş gümbürdüyor, diğer yandan Emirhan’ a saf saf bakıyordu. Asude’ nin yine kilitlendiğini anlayan Emirhan yandan bir gülüş sundu genç kıza. “ Yarın görüşürüz.” Asude bir depremi atlatamadan bir diğerini yaşıyordu. Daha öpüşmelerinin etkileri geçmemişti ki Emirhan’ ın bu hareketine tepki verebilsin! Bir de gülümsemesi yok muydu! ‘ insafsız, vicdansız!’ diye söylendi içinden.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD