Boşta kalan elini enseme atıp bir kaç saniyede dudaklarımı kendi hakimiyeti altına aldı, alt dudağıma sızısını hisedeceğim bir ısırık bırakıp dilini dilimle buluşturdu. Boğukça inleyip kollarımı boynuna dolayarak bedenimi ona bastırdım "Devraan..." ağzımın içinde ismiyle inleyip kısa saçlarını çekiştirdim. "Özledin değil mi? Sende benim gibi yanıp kavruluyorsun değil mi?" deyip ensemde ki saçlarımdan sert bir şekilde geriye çekerek gerilmiş boynuma dudaklarını bastırdı "ölüyorum, hasretinden ölüyorum" "Devran" diye dişlerimin arasından inledim. Kasıklarıma düşen sancı beni kıvrandırmaya başlamıştı bile, çekiştirdiği saçlarımı serbest bırakıp, daha kendime gelemeden beni kucağına alarak merdivenleri çıkmaya başladı. Boşta kalan dudaklarına minik minik öpcük bırakıp geriye çekildim,