Gece

5. BÖLÜM: KAÇIRILMA

ERVA

Nerede olduğumu yeni yeni algılıyordum burası neresiydi ben neredeydim nasıl geldim buraya en son atakan beni korumaya çalışmıştı ve kendisi zarar görmüştü acaba iyi mi şimdi noldu ona?

Düşünmekten kafayı yemek üzereydim artık ne kadar zamandır buradayım hiç bir fikrim yok beni merak eden olmayacak ya da arayan hiç kimse olmayacak evet kimsesizdim. Bu düşünce kalbime işlenmişti artık üzülmüyordum.

Neden her şey beni buluyor ben kime ne yapmıştım kendi halime yaşayan bir insandım hiç bir insana daha önce zararım dokunmamıştı. Okulda bana hep dilsiz derlerdi çünkü kimseyle konuşmadım konuşursam bana ailemi soracaklardı o zaman ne cevap verecektim yok dersem benimle dalga geçeceklerdi susmak benim için bir çözümdü o yüzden arkadaş edinememiştim.

Keşke beni de merak eden bir annem yada babam olsaydı bu dünyadan başka bir şey istemezdim.

Ama yok işte erva teksin buna alış ve burdan nasıl kurtulacağını düşün bu hayatta teksin ve tek savaşacaksın.

İpler çok sıkı bağlanmıştı eski bir sandalyenin üzerinde oturmaktan her yerim uyuşmuştu ve çok açtım karnımdan sesler geliyordu.

Eski bir depoya benziyor ama kimse neden yok yada beni neden buraya getirdiler.

Bağırsam mı acaba diye düşünürken büyük bir gürültüyle biraz ilerdeki kapı sürgülenerek açıldı iki tane siyah takım elbiseli korumaya benzettiğim iri adamlar girdi önce bana baktılar daha sonra kulaklarındaki kulaklıklarla konuşmaya başladılar.

"neden beni burada tutuyorsunuz" cevap gelmeyince "siz kimsiniz" tekrar kulaklıklarına dönüp "evet kenan bey" çıldırıcam ya bana cevap vermiyor burda bağırıyorum o hala emredersiniz diyor "heyy kime diyorum ben" dedim.

Gözlerini dikip beni baştan aşşağıya süzüp tekrar girdikleri kapıdan çıktılar.

Havalar soğuk olduğu için burasıda bir depo olduğundan 2 kat daha soğuk iliklerime kadar hissettiriyordu bana bu pijamalar...

AKTAN ENER

ATAKAN:"abi emin miyiz Kenan pisliğini tanıdığına belki de tanımıyordur." diyerek devam etti. "abi bence tanımıyor buraya geldiğimde saklan dediğimde eli ayağı titriyordu beni öyle görünce yardım etti bana yalvardı bırakma beni diye".

Kafam karman çorman olmuştu bu kız tanımıyorsa bizi, nasıl bir tesadüf buraya geldi bizim içimize karışmaya çalıştı. Tanıyorsa da bir yerde açık verebilirdi. Acaba şuan nerede ve ne yapıyor önce can güvenliğini korumalı ve neredeyse bulmalıyız daha sonra bu konuları onunla yüz yüze konuşmalıyız.

"oğuz sen git diğer çocuklara haber ver tatillerine kısa bir süre ara versinler" oğuz kafasını sallayıp evden çıkarken bende atakana döndüm "Ervanın yanında telefonu var mıydı"

Kafayı yiyecektim her şey bizi bulurdu inşallah akıl edip almıştı yanına "bekle abi numarası bende var arayayım" hemen elimi kaldırıp durdurdum "salak mısın oğlum telefonu görürlerse parçalarlar biz nasıl sinyale ulaşacağız belliki sen kafana çok hasar almışsın" diyerek devam ettim "kalk evine bakalım evde telefonu yoksa yanına almıştır o zaman sinyallere bakar emre"

***

Evi tam yarım saattir aradıktan sonra artık bitmiştim anlaşıldı akıl edip hanfendi yanına telefonunu almış atakana dönüp "Oğuzu ara numarasını söyle kızın emre sinyallere baksın bu gece sabah olmadan kızı bulacağız" atakan oğuzla konuşmaya giderken bende biraz şu kız hakkında bir şeyler bakayım.

Telefonunu ararken gözüme çekmecesinde ki bir defter ilişmişti ama kilitliydi ona bakmalıyım belki bir günlüktür o zaman her şeyi çözmüş olurdum.

Atakan salonda otururken bende tekrar Ervanın odasına girdim. Dolabında ki defteri alıp kısa bir süre baktım.

Defteri bir o yana çeviriyorum bir bu yana kilidini kırarsam belki özel bir şey yazıyorsa bana kızabilir ama kırmazsam içindekileri okuyamam belki kenanı anlatıyordur.

Atakan odaya girince önce bir bana sonra da elimdeki deftere baktı "abi bu ne" bende bilmiyorum ki bilsem "sen biliyor musun bunu" diye bir soru yönelttim ne de olsa sürekli beraberler "yok abi ben bunu hiç görmedim"

Görseniz şaşarım zaten"napıcan abi açıcakmısın" bende bunu düşünüyorum zatende. Sıkıntılı bir nefes alıp "bilmiyorum kilitini nereye koymuş olabilir" kilidi kırarım ama içindekiler onun için özelse kenanla alakası yoksa o zaman ben o kızın yüzüne bakamam.

***

Bütün odayı aradığımıza rağmen kilidi bulamamıştık ama yine bir kilitli sandık bulmuştuk "atakan bu ne hepsi kilitli amına koyayım"

Bir şeyi de kilitli olmasın kesin bir şeyler saklıyor ama ne?

Atakan elimdeki sandığı alıp biraz salladı içinden şık şık sesler çıktı "bu ne oğlum kırsak mı ne yapsak kilit yok ama kilitli eşya çok "dedim.

Telefonum titreyince kimin aradığını görünce gözlerim yerinden fırladı telefonun ekranını atakana çevirdiğimde onun da yüz ifadesi soğuklaşmıştı.

" abi açıcak mısın" açmalıydım ervayı sormalıydım inat etme zamanı değildi. "açıcam başka çaremiz yok çünkü" atakan beni destekleyince cevaplama tuşuna basıp telefonu kulağıma götürdüm telefonu kulağıma götürmemle çekmem bir oldu Kenan pisliği yine neden gülüyordu tabi ya ervayı almıştı köpek.

"boş yapma kenan konuş ervaya naptın o kızın kılına zarar gelirse senin köpeklere yem ederim adi şerefsizim"dedim hiddetlenerek.

Tekrar gülünce sinirden dişlerimi birbirine bastırdım telefonu hoparlöre alıp atakanında duymasını sağladım " sakin ol aktan sadece biraz üşüyor kız o kadar merak etme sabaha kalmaz geberir" bu nasıl vicdandı kendi kanından canından olan bir insan bunu nasıl torununa yapardı.

"kenan pisliği o senin torunun...."

"dur orda o benim hiç bir şeyim anladın mı umurumda değil gebersin orosbu" sinirden elimdeki telefonu kıracaktım artık ne demek gebersin orosbu ne yapmış olabilir ki erva.

"lan senin derdin ne ha naptı sana bu kız" napmış olabilirdi ki zaten ben bunun annesini veya babasınıda hiç görmedim.

"bu orosbu yüzünden ben oğlumu kaybettim şimdi de torunumu kaybetmek üzereyim" sakin ol ve sakin konuş aktan "kendine gel yektada senin torunun ervada" yine gülüyordu.

"o benim öz torunum değil aktan bey bilip bilmeden her şeye karışma" atakana bakınca oda bana aptal aptal bakmaya başladı nasıl ya? Erva bunun öz torunu değil miydi??

"güle güle aktan bey yarın gelir cenazesini alırsınız"

"kapatma dur dur" bip bip telefonun kapanma sesi kulağımı tırmalayınca sinirden telefonu yere fırlattım "abi sakin ol bulacağız bak kızın haberi bile yok bulursak nasıl açıklayacağız" hayır bilmemeliydi kenan pisliğini.

"bilmeyecek hiç bir şey, bulursak ona diyeceğimiz şey bizden para istemek için kaçırdılar"dedim.

***

Neredesin erva "abi depo kalmadı bütün depoları gezdik baskın yaptık hiç bir yerde yok".

Bulacağım erva seni bulacağım "emre sinyale uşabilmiş mi" kafasını olumsuz anlamada sallayıp "yok abi" dedi.

Bir günde şans bizden yana olsun telefon çalınca atakana dönüp işaret etim şuan telefon konuşacak halim yoktu "alo emre..... Tamam adresi at".

"noldu ne diyor"

"bulduk abi az önce sinyal varmış ama tekrar kesilmiş adresi atıyor emre" telefona gelen mesajı bakınca yüzü bembeyaz oldu. "oğlum noldu söylesene" bir şey demeyince arabayı sağa çekip telefonu elinden aldım.

Keşke almaz olaydım burası en son ki yer yani dağın başındaki bir depo oraya gitmemiz öğleyi bulurdu "gideceğiz atakan yetişeceğiz" atakanın gözleri dolu dolu olunca

"abi emin miyiz ya kenanın dediği gibi cenazesini alırsak" diyerek başını camdan tarafa çevirdi.

Hayır hayır o daha çok masum olamaz "kendine gel atakan biz neleri atlattık elbet bunuda atlatacağız" diyerek atakanı kendini getirmeye ve şuana odaklamaya çalıştım. Telefonu elimden arka koltuğa atıp gaza yüklendim şuan kaçta gittiğim önemli değil önemli olan Ervanın iyi olmasıydı.