“Ahhh! Ezman…” diye dişlerim arasında inledim, odaya girer girmez kapıya yaslamış eteğimi yukarıya sıyırmıştı. Çamaşırımı bir hareketiyle yana itekleyip “Kalçanı çıkar!” Diye belimden tuttu, dediğini yaptım ellerimi kapıya yaslayıp kalçamı ona doğru çıkardım, fermuar sesinin hemen ardından iri erkekliğinin varlığını hissettim tam kalçalarımın üzerine değdi, nefesim kesilmişti. Onun varlığı, baskınlığı, şehveti beni kendimden geçirmeye yetiyordu. Çamaşırımı çıkarma gereği duymadan kalçalarım arasından girişime dayandı ve bir anda içime itti kendini. “Ahhh!” Diye çığlığımı koca eli engelledi. Elini dudaklarım üzerine sıkıca kapatıp kendini çekerek daha sert itti, dişlerimi sıkıp kafamı geriye yatırdım. Daha iki haftadır evliydik ama evliliğimizin süresinden çok birlikteliğimiz olmuştu. İlk günden belli konağa gelince beni odaya çekip sevişiyordu. Sonra da aşağı inip konaktakilerle yemek yiyorduk. İkimizde çıkar uğruna evlenmiştik, birbirimizden bir beklentimiz yoktu. Ben onu Ağa diye istemiştim o da artık yaşı geldiğinden evlendireceklerdi diye beni istemişti. Ezman Dirijan 33 yaşında, Ben Asmîn Dirijan 23 yaşındaydım. Babam beni köydeki yaşlı birine verecekken Ezman istemişti. Yaşlı birine kuma olmaktansa duygusuz ağayla evlenmeyi istemiştim. Babamın işine gelmişti, çokça başlık parasını alıp vermişti hemen. Şimdi ise onun içimde ki seri ve sert hareketlerini avucunun içine inleyerek karşılık veriyordum. İlk günden belli koynundaydım. Ben ikimizde çıkar uğruna evlendiğimizi varsayıp beni görmezden geleceğini sanmıştım fakat öyle değildi, ilk geceden belli beni koynuna alıyordu. Ama sonrası yoktu. İşi bitince üzerini düzeltip sigarasını yakıp oturuyordu. Sevişirken öyle kelimeler kullanıyordu ki, tamam ben bu adamı kendime aşık ederim diyordum, bitince bakıyordum yine o soğuk adam karşımdaydı. Ezman Dirijan. Burnu kaf dağında geceleri şehvetli gündüzleri buz gibi adam.