35*

1086 Words

Mavi Yılmaz Kar taneleri bir bir yüzüme düşerken, hayranlıkla onları izliyordum. Neredeydim, ne yapıyordum, burada ne işim var diye sorgulamak yerine, kar tanelerinin intiharlarını izliyordum. Öyle değil miydi? Onlarda yüksekten düşüp yok olmuyorlar mıydı? Gökyüzünden, yer yüzüne düşüyorlar, şanslı olanlar eriyip suya karışıyor ve hayatlarına bir şekilde devam ediyor. Ya buharlaşanlar? Yok oluyor, benimde bir gün yok olacağım gibi. Ama tek isteğim yok olmadan önce, su gibi birine can verebilmek. Büyümesine tanıklık etmek mesela, mesela... Anne olmak gibi... Cihangir.. Cihangir'in aklıma düşmesiyle birlikte bir bebek sesi işittim. İşte o zaman etrafımı algılamaya başladım. Mezar gibi derin bir çukurun içerisindeydim. Başımda dört kişi vardı.. Kumru, "Zeynep," diyordu hastalıklı bir gü

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD