Sabahın saat yedisiydi ve Medusa santralden aranıyordu. Saat sekizde marinada olmasını ve yatta bir organizasyon olduğunu müşterinin memnuniyeti için her şeyi özenle takip etmesi gerektiği söylendi.
En azından Mirza ile karşılaşmayacağım diye düşünerek kalktı ve bir duş aldı ardından doğal bir makyaj yapıp siyah bikini giydi, altıma bir kot pantolon çekip üzerine de siyah şifon salaş bir buluz giydi. İçi belli oluyordu ama sonuç olarak teknede olacaktı, rahat olması lazımdı.
Salık saçlarını eliyle dalgalandırdı, son kez aynaya baktı ve siyah parmak arası sandaletlerini giyip çıktı. Hafif hissediyordu bu rahat kıyafetlerle , pozitif bir şekilde etrafa bakınıp yürüyordu.
Marinaya geldiğinde saat sekize beş vardı güvenliğe sorduğunda programın olduğu yatı işaret etti, bir sürü yat vardı demek birileri kendi yatlarıyla gelmişti.
Harika yatlar vardı insanlar yaşamasını biliyordu dedesinin teknesi geldi aklına ve değiştirmesi gerektiğini düşündü!
Tekneye bindiğinde kimse yoktu o kadar büyüktü ki içeride olmalıydı insanlar, güverteye doğru ilerledi bir müddet sonra tekne hareket etmeye başladı , demek onu bekliyorlardı. Medusa içine yedek kıyafet aldığı büyük lacivert çantasını güvertedeki masaya koydu ve üst kata çıktı, hâlâ görünürlerde kimse yoktu tekrar aşağı inip kaptan köşküne girdi orada da kimse yoktu bu durum git gide esrarengiz bir hâl almıştı. Çıkmak için arkasını döndü ama Mirza kapının girişinde bekliyordu aman Allah ne işi vardı bu adamın şimdi burada?
Böyle ummamıştı, bugün rahat nefes aldığı bir gün hayal ediyordu. Mirza sırıtarak dümene geçti ve elindeki şişelerden birini Medusa'ya uzattı. Medusa şişeyi alıp sertçe dümenin yanındaki masaya vurdu...
''Hemen geri dönüyorsun bay ukala'.'
Medusa sinirliydi ama Mirza bunu umursamayarak, "Sanmıyorum," dedi ve hiç istifini bozmadı!
"Fena olacak yoksa."
Mirza hiçbir şey söylemedi, Medusa ise delirdi, çok sinir bozucuydu ve de çok seksi, Medusa bu yeni durumla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu. Gömleğinin önü açıktı ve biçimli kasları harika görünüyordu.
''Ne düşünüyorsun sen aptal Medusa'' diyerek içinden kendini azarlayan Medusa iyi hissetmiyordu.
Yaklaşık yarım saat açığa doğru gittikten sonra tekne durdu ve Mirza o ana kadar hiçbir şey konuşmadı bu hali Medusa'yı çileden çıkarmıştı. Sonunda dayanamayarak omzundan sertçe çekerek kendisine dönmesini sağladı ve sitemle gözlerine bakarak, ''Ne yapmaya çalışıyorsun sen?'' dedi.
"Ne yapıyorum?"
"Beni delirtmek üzeresin ve bundan hiç hoşlanmadım."
"Delir."
"Sonuçlarına katlanamazsın."
"Bak sen! Ne yapacaksın delirirsen dün akşamdan daha fazla delirebilir misin? İnan bana benim nasıl delireceğimi görmek istemiyorsan uslu duracaksın." dedi ve üst kata doğru çıktı Medusa da koşar adımlarla ona yetişti, Mirza sürgülü bir kapıyı açıp içeri girdi.
Lüks bir evin ultra büyük oturma odası gibiydi. İçeri geçti ve oturdu ardından televizyonu açtı ellerini göbek kısmında bağlayarak programı dinlemeye başladı gündem konuşulan siyasi bir programdı. Medusa da çok anlıyormuş gibi içeri geçip izlemeye başladı. Medusa bir müddet sonra ona baktığında uyuduğunu fark etti...
Ne kadar güzel uyuyordu, tehlikesiz ve masumdu. Onu öylece orada bırakıp aşağıya indi, teknenin en arkasına geldiğinde orada üzerindeki pantolonunu ve bluzunu çıkardı ardından dalarak suya girdi.
Bu sıcakta yapılabilecek en güzel şey serin sularda rahatlamaktı. Öylece ne kadar yüzdü hatırlamıyordu ama bayağıdır yüzüyordu. Son bir kez dalıp çıkmaya karar vermişti, daldım ve açıktan teknenin arkasına doğru yüzmeye başladı.
Suyun yüzüne çıktığında Mirza ayakları suda çıkacağı yerde duruyordu, onu orada görünce çıkmaktan vazgeçen Meduda çıkarsa başına gelecekten emindi. Bu bakışları çok iyi tanıyordu artık, Mirza bir müddet oradan öylece Medusa'yı süzdü ve daha sonra ''Demek buradasın?'' dedi ardından suya indi. Medusa da uzaklaşmak için yüzmeye karar verdi ve suya bıraktı kendini tam kulaç atacağı sırada Mirza onu ayağından tutup çekti. Onun yüzünden bir milim bile gidememişti...
Mirza onun arkasındaydı ve belinden sarılıyordu. Medusa tekrar yüzmek için ileri attı kendini ama Mirza onu bırakmadı ve ''Bir kez de debelenme!" dedi.
"Bir kere rahat bırak sen de."
Mirza, "Bırakmam." dedi ve Medusa'nın arkasından önüne geçti. Şimdi Medusa'nın beli teknenin iskelesindeydi Mirza'nın bedeni de önünde. Öylece sarıyordu onu, uzunca bir süre bakıştıktan sonra Mirza kulağına yaklaştı, Medusa onun ılık nefesini boynunda hissediyordu. Mirza kulağından ufak bir ısırık aldı ve "Seni istiyorum." dedi bunu öyle bir söylemişti ki sanki Medusa onun olmasa Mirza bu acı ile ölecekti. Medusa tüm bedeninin ürperdiğini hissetti. Kalp atışlarını kontrol edemiyordu.
Medusa diyecek bir kelime bulamıyordu, Mirza dudaklarını onun kulağından çekip boynuna götürdü ve emerek öptü. Daha sonra tekrar kulağına eğilip, ''Hem de çok istiyorum...'' diye fısıldadı.
Medusa onun çekimini artık tam manasıyla hissedebiliyordu ama aynı kulvarlarda değildiler. Ona bir kez izin verse sonsuza kadar üzüleceğinden emindi, bu yüzden kaçmak zorundaydı.
Zorda olsa onu göğsünden itekledi ve ''Yenemezsin!" deyip suya daldı, o anın romantikliğinden faydalanıp Mirza'nın tüm gardı düşmüşken Medusa kaçmayı iyi başarmıştı...
Bir müddet yüzdükten sonra tekrar güverteye çıktılar, Medusa bikinisinin kuruması için jakuzinin başında şezlongta güneşin altına yattı. Yanında fazla bir şeyi yoktu sadece beyaz bir bikini ve pareo almıştı, onları da dönerken giyecekti.
Farkında olmadan uyumuştu, bikinisi kurumuştu, bir müddet sonra yüzüne gelen gölgeyle gözlerini açtı. Mirza başında dikiliyordu. Medusa ne var der gibi yüzüne baktı ve ardından oturdu. Mirza, "Hadi gel yemek yiyelim." dedi ve orta kata indi. Medusa da pantolonunu ve bluzunu giyerek onun yanına gitti. Mirza hâlâ üzerinde kuruyan şortuyla duruyordu ve üstünü giyinmemişti.
Birlikte sessiz ve güzel bir yemek yediler. Medusa ancak dinlendiğini hissediyordu. Suda bayağı yorulmuştu, bir müddet sonra, Ne zaman dönüyoruz?'' diye sordu...
"Neden acele diyorsun? Döneriz."
"Sıkıldım artık dönmek istiyorum."
"Ben tamam demeden dönmeyeceğiz."
"Eee yeter be bıktım bana emir vermenden, şimdi istediğim tek şey geri dönmek."
"Dönmeyeceğiz ve konu kapandı."
İş iyice inada binmişti.
"Kapanmadı, hemen kalk yoksa hiç tahmin edemeyeceğin şeyler yaparım."
Mirza, "Yok ya ne yapacaksın?" diye sorduğunda Medusa hızla kalktı ve koşar adımlarla aşağıya indi o da arkasından geldi.
Medusa tehlike durumunda kullanılan küçük motora binmek için hamle yapıyordu ki Mirza onu belinden yakaladı ve havaya kaldırdı. Artık ayakları yere basmıyordu ve inmek için deli gibi ona vuruyordu. Mirza kucağında Medusa ile ön tarafa yürümeye başladı. Medusa sonunda sıyrılarak yere indi ardından, "Bırak gitmek istiyorum." dediğinde Mirza onu arkasındaki açık olan kapıdan içeri itekledi ve bağırarak, "Hayır." dedi.
Mirza kapıyı kapatıp anahtarı alırken Medusa da etrafa bakındı. Burası bir yatak odasıydı ve Mirza şimdi onun üzerine doğru gelmeye başlamıştı. Medusa kendini kapana kısılmış panter gibi hissediyordu. Nereden saldırsam diye bakınıyordu, aralarında yarım metre kadar mesafe kaldığında Mirza, "Sadece ben tamam dediğimde bitecek ve gidebileceksin bu yüzden boşuna yorma kendini." dedi ve onu belinden tutup kendine çekti ardından öpmeye başladı.
Medusa hazırlıksız yakalanmıştı ve karşı koyamıyordu. Vücudunun her hücresi ona karşılık verirken kafasını toparlayıp yumruğu çakamıyordu ağzının ortasına...
Bir müddet sonra Mirza aralarına mesafe koydu o sırada Medusa atağa geçip bu yaptığının bedelini ona soracaktı ki bunu fark edip göğüs boşluğundan Medusa'yı itekledi ve Medusa arkasındaki yatağa düştü. Mirza onun üzerine geldiğinde yüzüne nefretle bakıyordu. Mirza eğer ona dokunursa bunun hesabını ne pahasına olursa olsun ödemek zorunda kalacaktı.
Medusa hayatında ilk kez bu kadar korkuyordu, Mirza ona daha çok sokuldu ve Medusa'nın omzuna bastırarak onu zorla yatağa yatırdı. Ardından ellerini tutarak iki yanında kenetledi ve yüzüne doğru eğilmeye başladı...