Ertesi güne gözlerimi açtığımda içimde tarif edemeyeceğim kadar derin bir heyecan vardı. Kan yanaklarımda pompalanıyor, hızla tüm bedenime yayılıyordu.
Sırt üzeri yatarken gözlerim aralanmış, dik bakışlarla tavana bakmaya başlamıştım. Beyaz tavanda sürekli Savaş’ın suratı canlanıyordu. Onun gülüşü, kirpikleri, saçları… Her şeyi… İçimde ona karşı koyamadığım duygular oluşuyordu.
Bu ayrılı hislerimi iyice anlamamda fazlasıyla yardımcı olmuştu. Ona karşı beslediğim duygular kesinlikle geçici şeyler değildi. Saf aşktan başkasını hissetmiyordum. Hayatımda ondan başka bir erkeğin olmasını istemiyordum.
Evet, emindim, hem de bu yaşımda. Hayatımın erkeğinin Savaş olduğuna karar vermiştim ve bu böyle gidecekti.
Adeta liseli aşıklar gibiydim. Aklımda beliren düşüncelerle beraber kalkıp aynanın
