GÜLNİHAL ŞAHMERAN TURAN: Yüzüme vuran güneşin ışıklarıyla kirpiklerimi zoraki ayırıp esneyerek diğer tarafa döndüm, döner dönmez yatağın diğer ucunun boşluğuyla başımı kaldırıp odada gözlerimi gezdirdim. Boran yoktu. Saate bakmak için yatakta dikleşerek, sırtımı yatak başlığına yaslayıp komidinin üstünde ki telefonumu alarak saate baktım. Saat 08.03’ü gösteriyordu. Erken bir saatti. Boran ne zaman gitmişti? Ben hiç ses duymamıştım. Duysam uyanırdım, uykum derin değildi bu aralar. Ara ara mide bulantılarım olduğu için uyuyamıyordum. Telefonumdan Boran yazısına tıklayıp arayarak kulağıma götürdüm, çaldı, çaldı, çaldı. Umutsuzlukla dudaklarımı büktüm ve tam kapatıyordum ki “Gül.” Diyen tok sesi kulağıma doldu, “Yavrum?” Dedi soru babında. “Boran neredesin?” Deyip bir nefes koyverd