GÜLNİHAL ŞAHMERAN TURAN: “Açık açık konuşun Zeliha hanım. Buraya kadar gelmişsiniz. Zahmet etmişsiniz” diyerek kollarımı göğüsünün altında topladım. “Tekrar dönerseniz üzülen siz olursunuz. Ağzınızda lafı dolandırmadan söyleyin” dediğim de Zeliha hanımın yüzü değişti. Benim ona karşı gelmeme asla tahammül edemiyordu. Zaten ne zaman anlaşmıştık ki. Bir türlü kabullenememişti beni. “Gelin hanım ben senden değil, sen benden özür dileyeceksin. Boran’la konuştum.” Dediğin de “Ben de az önce Boran’la konuştum Zeliha hanım. Sizin söylediğiniz gibi bir durum söz konusu olsaydı haberim olurdu.” “Demek daha söylememiş Boran” diyerek yanımdan geçip sandalyeyi çekerek rahatça oturdu. Onun bu rahatlığı sinirime dokunuyordu. “Mühim bir şey olsaydı haberim olurdu. Bence sizin haberiniz yok, özrü si