Almila öyle ifadesiz elindeki telefona bakıyordu ki yanına gelen Nil'i bile fark etmedi.
Nil "Neyin var kuzum?" diye sorunca elindeki telefonun ekranını ona gösterdi. Nil sesli bir şekilde mesajı önce okudu.
"Gerçek adın Almila Özoğlu. Şu bildiğimiz, hani aslında ressam olan. Namı diğer M. Laa. Resimlerinin altına böyle imza atmıyor musun?"
Ardından gözlerini fal taşı gibi açarak konuşmaya başladı.
"Hadi canım, bu adam onca şeyi nasıl öğrenmiş? İnşallah başına bela olmaz. Yerinde olsam suyuna giderdim. Aslında romantik bir tarafı da yok değil. Düşünsene adam saplantılı bir âşıktır. Seni bir dağ evine kapatır. Kendine âşık edene kadar da bırakmaz. O zaman görürsün İlham nasıl resimler çizdiriyor."
"Saçmalama kızım ya ne âşkı. Gerçekten bela olursa ne yaparım. Kim bilir hangi ipsiz sapsızı buldum. Böyle tipler eğitimsiz ve maço olurlar. Hiç uğraşamam. Kibarca bu işe son vermem lazım."
Nil gülümseyerek "Bu kadar bilgiye her şeyin gizli olduğu halde rahatça ulaştıysa ya çok zengindir ve sağlam adamları vardır. Ya da hackerdır." dedi.
"Her şey tam bir hackerım eksikti."
O sırada bir mesaj geldi. İkisi de aynı anda bakışlarını ekrana çevirdiler.
İlham; Dakikalardır Çevrim içi olduğuna göre yazdıklarımın olasılıklarını düşünüyorsun.
Almila dürüstçe "Korkmalı mıyım?" diye sordu.
İlham; Bu senin elinde Mila.
Almila; Nasıl?
İlham; Uslu bir kız olacaksın. 2 itaat edeceksin.
Almila; Neden yoksa sen efendim misin?
İlham; Aklıma iç de iyi olmayan fikirler getiriyorsun. Böyle oyunları severim Mila.
O sıra Nil kahkahayı patlattı.
"Kızım adam sana ufak ufak kayıyor galiba."
"Ben onu bi kaydırırım."
Almila; Sen açık açık bana mı yürüyorsun?
İlham; Bunun kapalısı olmaz. Sen demedin mi en başında insan gelecekteki karısıyla böyle konuşur mu diye. Ben şimdi böyle deyince mi kabahat oldu.
Nil "Allah belanı Almilakuş adama öyle mi dedi?" diye sordu.
"Dedim."
"Sen çağırmışsın kızım şimdi hic ağlanma."
Almila Nil'e "Kes kızım ya." dedikten sonra yazmaya devam etti.
Almila; Onu öylesine söylemiştim.
İlham; Ama ben, öylesine söylemedim. Seni deli gibi yakından tanımak ve o muhteşem tabolarına nasıl konu olduğumu görmek istiyorum. Sahi Mila, çizdiğin resimleri bana gösterecek misin?
Nil yine araya girerek "Kızım adamın Mila demesinin altındaki tutku buradan anlaşılıyor. Demedi deme." dedi ve güldü.
"Sus kızım ya."
Almila; Bilmem, belki. Ne de olsa artık saklayacak kimse kalmadı. Peki sen kimsin? Benim de seni görmem ve tanımam gerekmez mi? Söylesene Bay İlham kimsin sen?
İlham; Onu da sen bul. Benim gibi sen de uğraş.
Almila; Engellerim seni bak.
İlham; Engelleyebilirsin Mila, ben nasılsa seni bulurum. Sonra görüşürüz, işe dönmem lazım.
İlham Çevrim dışı...
Almila direkt numarayı engelledi. En azından onunla yazışmayı kesebilirdi.
***
Almila eve döndüğünden beri resmi tamamlamaya çalışıyordu. Hava çoktan kararmıştı. Bir tek arpın telleri kalmıştı. Son tel kopuktu. Kopuk olan tel havaya savrulmuş dururken bir insan yüzünün yandan çizilmiş hâlini tasvir ediyordu. Bulutlar ise koyu olduğu yerlerde kadın dudakları, burnu ve gözü gibi duruyordu.
En son ince fırça ile detayları yapıp tablonun karşısına geçip kendinden emin bir şekilde gülümsedi. Yıl sonu sergisi icin gerçekten güzel bir tablo olmuştu.
Telefonunun ileti sesi ile başını masa tarafına çevirdi. Bay İlham'ı engellediğine göre o, olamazdı. Kim acaba diye düşünürken telefonu aldı. Ekrana baktığında kısa süreli bir şok yaşadı. Engellediğine emindi. Hızlıca mesaja girdi.
İlham; Sen şimdi beni engellediğini düşünüyorsundur. Sen kendini yorma Mila. Ben istersem tüm engeller kalkar.
Almila'ın okudukları ile rengi atmıştı. Bu nasıl mümkün olur diye düşünüyordu.
Almila; Bence korkmalıyım.
İlham; Bence de korkmalısın Mila.
Almila; Seksen milyonun arasından hem sapık hem de hackerı bulduysam bir tebriği hak ediyorum. Bravo bana nur topu gibi bir belam oldu.
İlham; Korkma Mila. Senin dokunulmazlığın var. Sen o hikayelerdeki Asena gibisin. Benim yanımdasın. Sana herkes saygı gösterecek. Ben bile.
Almila; Ama korkuyorum.
İlham; Öğreneceksin.
Almila; Neyi?
İlham; Beni.
Almila; Bunu neden isteyeyim?
İlham; Seni tanımak istiyorum. Bana kendini anlatır mısın?
Almila onun vurdumduymaz hallerine sinir olmuştu.
Almila; Anlatamam! ?
İlham; Ben nasılsa biliyorum. Seni senden duymak istemiştim. Yoksa asi kumral dalgalı saçlarını, ateş gibi yakan kızıl kahve gözlerini, estetiksiz güzel burnunu ve sinirlendiğinde öpülesi dudaklarını büzdüğünü zaten biliyorum. Resim yapmak için çoğu zaman seyahat ettiğini bugüne kadar hangi ülkelerde gezdiğini bildiğimi hiç saymıyorum. Çünkü bunlar küçük detaylar, ben senin her şeyini biliyorum Mila.
Almila mesaja bakarken korkudan mı sinirden mi bilinmez elleri titriyordu.
Almila; Allah senin cezanı versin.
Almila bunu elleri titrerken yazmıştı. Sinirden dudaklarını büzmüş evin içinde dolaşmaya başlamıştı.
İlham; Dudaklarını şimdi de büzüyor musun Mila? Yakından görmeyi çok isterdim.
Almila; Yağmur duasına çıksan da sana benden rahmet yağmaz. Üzgünüm yani.
İlham; Yağmur olsam toprağına yağmam mı diyorsun? Üzme beni.?
Almila; Dalga geçtiğin o kadar belli ki sana inanmıyorum bile. Çok sahtesin. Daha kim olduğunu söyleyecek cesaretin bile yok.
İlham; Merak etme Mila. Beni görmeden, kalbini bana teslim ettiğin gün beni göreceksin.
Almila; Neden seni görmeden kabimi sana verirsem seni görebileceğim? Başka türlüsü olunca incilerin mi dökülüyor?
İlham; Hayır Mila, beni görürsen zaten reddedemezsin.
Almila; Aptal, kendini beğenmiş ukala!
Almila o sinirle kendini balkona attı. Temiz hava şu an ihtiyacı olan tek şeydi.
İlham; Çok kabasın. İnsan hiç gelecekteki kocasına böyle der mi?
Almila; Artık bu iş çığırından çıkmak üzere. Güzellikle bitirelim bu işi. Bak, gerçekten sana rahatsızlık verdiğim için üzgünüm.
İlham; Böyle sakin ve kibar konuşsan da üzgünüm. Sen kendin istedin böyle olmasını. Oysaki ben seni engellemiştim. Hayatına o zaman devam edecektin. Şimdi beni arkanda bırakamazsın. İzin vermem!
Almila; Ciddi psikolojik sıkıntıların var senin. Normal olduğuna emin misin?
İlham; Hem de çok eminim. Normalde böyle şeyler yapmam ama üzgünüm. Beni kendine çeken sendin. Ve inan bana kusursuz bir bağ ile sana çekildim. Koparılamaz bir bağ.
Almila; Neyse çalışmaya dönmem lazım.
Almila çevrim dışı...
Almila balkonun korkuluklarına dayandığında içi bir tuhaftı. Bay ilhama sinir olmuştu ama korkmuyordu.
Aradan ne kadar zaman geçti ne süredir orada öyle durmuş uzakları seyrediyordu bilmiyordu. Geçen gemiler, hızla sahil boyu giden arabalar... biraz olsun kafasını dağıtabilmişti. Gelen mesaj sesi düşüncelerini böldüğünde gözlerini bayarak telefonuna baktı.
İlham; Çalışacağını söylemiştin. Balkondasın, benden bu kadar mı uzak kalmak istiyorsun? Oysaki ben günlerdir, ışığını dahi görmek için bile olsa bu caddeden geçiyorum.
Almila korkuyla etrafına bakındı. Gözleri sahilde yürüyen insanları tek tek taradı. Arabalar ise akıp gidiyordu. Kalbinin yerinden çıkacak gibi çarpmasına mâni olamadı. Neredeyse yüreği ağzına gelecekti.