ASMİN DİRİJAN; “Mehir hakkımı istiyorum” dedim kararlılıkla. Mehir benim hakkımdı vermek zorundaydı. Verecekti de. Kaşlarını çatıp, “Ne? Ne mehri” diye sordu. “Mehir hakkımı istiyorum Ezman. Ev istiyorum. Orada bebeğimi büyüteceğim. Senden ve ailenden uzak çocuğumu huzurla büyüteceğim o evi istiyorum. Ve asla senden bir beklenti içinde olmayacağım merak etme. Sana karışmayacağım, ailenle bir işim olmayacak. Sen kendi hayatına bakacaksın bende kendi hayatıma bakacağım. O evi bana ver. Gerisi benim için kapanmış bir defter olacak” Ezman’ın anında kaşları çatıldı. Dudaklarını aralayıp tekrar kapattı. Konuşmadı. Bir şey demesini bekledim. Ama sadece yüzündeki o inatçı sertliği gördüm. Direnen, kabullenmeyen, “bunu yapamam” diyen bir bakış. Ama yapacaktı. Ya da ben bir şekilde bir