İKİ AY SONRA; İki ay geçmişti… Avlunun taş zeminine düşen yapraklar artık sararmış, sabahları havada ince bir serinlik hissedilir olmuştu. Berçem kucağımda ağırlaşmış, yanakları tombullaşmış, gözlerindeki o ilk günkü bulanık bakış yerini canlı bir meraka bırakmıştı. Onu ilk kucağıma aldığım günle şimdi arasındaki farkı düşündükçe hem gurur hem de tuhaf bir hüzün doluyordu içime. Zaman, sanki onun minik elleri gibi hızla tutunup geçip gidiyordu. İki ayda evin düzeni de değişmişti. Ben tekrar Ezman’la birlikte konağımıza dönmüştüm. Didar hanım yalandan ağlayıp dursa da ben durmamıştım. Huzur içinde Berçemi büyütmek istiyordum. Ezman da zaten arkamdaydı, onunla birlikte tekrar geri gelmiştik. Kucağımda ki Berçem’le avludan salona girdim. Hava serin olduğu için avluda oturmuyordum. Mutfa