Bilekliğimi düşürdüğümü fark ettiğimde Timur’un arabasında düşürdüğümü düşündüğüm için geri dönecek olmak omuzlarımı ağırlaştırmıştı. Soluğumu uzunca bıraktığımda yapacak başka bir şeyim olmadığını biliyordum, o babamdan yadigârdı arabasında bırakamazdım. Ağırlaşan adımlarla geri dönüp arabasına doğru ilerlemeye başladığımda çekinen gözlerimi sonunda yerden kaldırıp içeriye yöneltebilmiştim. İşte o anda neye uğradığımı şaşırdım ve adımlarım yavaşladı. Bakışlarım irileştiğinde kalbim tekliyordu. Timur tam olarak arabanın içinde şu anda ne yapıyordu? Resmen nefesim kesilmişti. Hiddetle direksiyona elini vuruyor, yumruklar atıyor ağzından tükürükler saçıp küfürler ediyor ve hatta arada hızını alamayıp kafasını da vuruyordu. Elim ayağım zangır zangır titremeye başladığında yer ayağımın