Gözlerimi korkuyla açtığımda nefes nefese idim. Kocaman açılan gözlerim, terden sırılsıklam olan göğsüm hızlı inip kalkıyordu. Taştan yapılmış tavan sinirlerimi bozdu. Hızlı etrafıma bakıldığında, yatakta yattığımı fark ettim. Her şey sadece rüya mıydı? Bunu rüya da denmezdi, bu tamamen ve gerçek anlamıyla kabustu. Bu kabuslar neden benim yakamı bırakmıyordu? Ellerim yüzümü bulduğumda terden ve gözyaşından dolaya sırılsıklam olduğunu fark ettim. Uyurken bile ağlıyor muydun? Hayatımın her anı neden bu kadar acı olmak zorundaydı? Çiçek Hanım'ın öldüğünü görmüştüm, o an ne hissedeceğimi bilemezsem de şu an ölesiye korkuyordum. Bu kabusların bir anlamı var mıydı? Varsa bile iyi anlamları olmalıydı. Daha fazla kötü olayı kaldıramazdım. Doktorum Hidayet bey bu rüyalarıma bir anla